68’den günümüze
İstanbul ve Ankara’da yumurtalı öğrenci gösterilerimizin 68 Kuşağı denen 40 yıl önceki dünya üniversiteliler ayaklanmalarına dönüşmesinden endişe edilmesin. Zira bu gösteriler, o yıllardaki boyutlara ulaşmaz.
Ulaşmaz, çünkü 68 olayları gibi evrensel değil. Geçenlerde Yunanistan ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerinde ciddi boyutlara erişti ama, Sol ağırlıklı da olsa, kesin bir ideoloji savunulmuyor. Sadece iktidarın icraatına karşılar. Maddî imkânlarının iyileştirilmesi isteniyor. Batı’da çok yüksek olan üniversite harçlarının dünya finans krizinden çıkmak için daha da arttırılması protesto ediliyor (İngiltere’de 3 misline çıkarıldı).
68 olayları Paris’te başladı. Tarihin en kapsamlı ve yaygın öğrenci eylemleri hâlinde dünyaya yayıldı. Türkiye’ye ise çok geniş ölçüde bulaştı. Zira ortam müsaitti. Rusya ve milletlerarası komünizmce yönetildi.
Türkiye’de ayaklanan öğrenciler, silâhlı, bombalı eylemlere başladılar. Komünist Filistin örgütleri ve daha her türlü Allah’ın belâsı örgüt Türkiye’ye sızdı, zemin buldu, genişledi. Taktik, Moskova’dan geliyordu. Türkiye’nin 6 Sovyet cumhuriyeti hâlinde Sovyetler Birliği’ne katılması isteniyordu (Başbakan Ferit Melen, bunu televizyonumuzda Türkiye’yi 6’ya bölen haritaları göstererek açıkladı).
Bölünmesiz komünizm isteyen Maocu denen bir azınlık da vardı. Ülkücü gençlik, bütün bu fraksiyonları önlemek gibi ağır bir misyon yüklendi. Genel Kurmay duvarlarına ve TBMM salonlarına sızılıp eylemler yapıldığı günlerdi. Milliyetçilerin dış, hattâ iç desteği bulunmadığı için, silâhları sınırlı idi, 5.000 milliyetçi ve 1.000 kadar komünist gencimiz öldürüldü. Bu rakamlar, yetkili kişilerin ifadelerine dayanıyor (meselâ Demirel, Evren’e 6.000 vatandaşımızın kaatillerini niçin bulamadıklarını sormuştu). Evren mahkemeleri, komünistlerle milliyetçilere aynı yaman muameleyi yaparak tarihe geçti.
Ninni söylemiyor, tarih yazıyoruz. 68 harekâtı, iyice daralmaya başlayan Rus komünizminin, dünyayı ele geçirebilmek için son büyük teşebbüsüdür. Bugün demokrasi, böylesine bir tehdid altında değil. Hükûmetimiz akıllıdır. Devletimizin imkânları gençlerimizin makul maddî isteklerini karşılayabilir. Aralarına fesat erbabı ne yapıp eder mutlaka girer. Devlet organları bunların haklarından gelir. Gençlerimizin onurlarını kırmaksızın bu bâdireyi atlatacak güce ve tecbüreye sahibiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.