Merve Kavakçı İslam

Merve Kavakçı İslam

Eski tas eski hamam

Eski tas eski hamam

CHP, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu parti olmakla her zaman gurur duymuş, bunu sık sık dile getirmiş bir partidir. Atatürk’ü ilahlaştırıp ‘Ulu Önder’leştiren Kemalizm tekelciliğiyle siyaset yapan da yine CHP olmuştur. Bu bağlamda da sorgulanamayan, daha doğrusu sorgulamaya açık olmayan bir ideolojiyi körü körüne savunmaktan da gocunmamıştır. Bunun anlamı şudur: Bundan doksan sene önce gelişen olayların sonucunda ortaya çıkan değerler, öncelenenler ne idiyse bugün de tartışmasız geçerlidir. “Hangi noktaya kadar?” diye sorarsak CHP uygun gördüğü noktaya kadardır, cevap. Yani geçen yüzyılın başındaki CHP’nin değer ve yargılarında bugün bir değişim görüyorsak, bu da yine Kemalizmin lensinden bakılarak izah edilmelidir. Yani o günlerin değerleri ve öncelenenlerinde bazı değişiklikler olmuşsa günümüzde, bunların bir kısmı mutasyona uğramış, o günkü özelliklerini kaybetmişlerse veya katlanarak pekişmiş ve farklı kavramlara referans yapar hale gelmişlerse, bu değişimler de Kemalizmin eliyle olmuştur ve buna rağmen dokunulmazlıkları korunmalıdır. Bir başka deyişle bugün Kemalizm 1920’lerin değerleriyle birebir örtüşmüyorsa ve hatta zaman zaman ters düşüyorsa, bunda da bir hikmet vardır der CHP zihniyeti. Kemalizm eleştirmenleri yakınırlar, Atatürk’ü ilahlaştırıyorlar diye. Aslında ilahlaşan Kemalizmdir. Sanki vahydir. CHP kurucusu Atatürk ise sadece bu prosedürün dışarıdan gözle görünen bir sembolüdür. Yani bugünkü CHP zihniyeti bazı alanlarda -her alanda demiyorum ama birçok alanda- Atatürk’ü ve ideallerini aşmış, farklı bir boyuta geçmiş, Atatürk bir ilham kaynağı, CHP’nin bugünkü davranış sistemini taraftarı gözünde meşrulaştırmanın bir aracı haline evrilmiştir. CHP’de içten içe bir kibir, saklanamayan ve hatta bariz bariz göze sokulan, hepimizin bildiği bir tepeden inmecilik görülür değil mi. ‘Bu ülkeye komünizm gelecekse onu da biz getiririz’ de der bu zihniyet. Atatürkçülüğü dilediğimiz gibi işlevselleştirir, dilediğimiz çıkarımı yapma yolunda araç haline getiririz de der. Bu bugün gördüğümüz CHP’dir. Geçmişe sadıktır. Bir o kadar da değil.
Son zamanlarda CHP’deki değişime dair kıpırdanmalar -ki ümid edilen bu değişimlerin iyi yönde yani demokratikleşmeye, özgürlük alanlarını açmaya yönelik olması yönündeydi- haftasonu gerçekleşen kurultayla bir kere daha püskürtülmüş oldu. Evet CHP ile özdeşleşen Baykal ve yönetimi yok artık. Önder Sav ve ekibi tasfiye edildi. Baykal’a yakın ekipten birkaç kişinin Kılıçdaroğlu’nun blok listesine dahil edilmiş olmasını Baykal’a jest olarak algılamak fazla iyimser düşünmek olacağından, parti içi dengeleri zorlamaksızın yavaş yavaş değiştirmek için yapıldığı şeklinde yorumlamak daha akıllıca. Baykal açılımcı değildi de Kılıçdaroğlu ne derece açılımcı?.. CHP içinde açık topluma giden yolda adı sıkça anılmaya başlayan Gürsel Tekin Kılıçdaroğlu’nun listesinde en az oyu alan parti meclisi üyesi olunca CHP delegeleri ne derece açılımcı?..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Merve Kavakçı İslam Arşivi