Hâlâ mı Ökkeş Şendiller üzerinden yürütüyorsunuz kavganızı.. Ayıp yahu. 30 yıldan fazla oldu.. Üzerine bir darbe üç muhtıra, sayısız darbe planı yedik. İstanbul’un her köşesinden bombalar fışkırıyor. Daha yeni Poyrazköy kazıldı, Gölcük’te bulunan planlar esas alınarak, bir cephanelik daha bulundu. Camilerin Cuma vakti havaya uçurulacağı, kendi jetlerimizin düşürüleceği planları yargılanıyor. Siz hâlâ diyorsunuz ki, “Ökkeş Şendiller, Maraş Katliamı’nı başlatan kişidir”.. İlk olarak, sloganlarla konuşanlar için teknik bir bilgi vereyim. Şendiller şüphesiz ki bu bahsettiğiniz üzerine atılı ithamlardan dolayı önce akla hayale gelmeyecek işkencelere de maruz kalarak sorgulandı. Üstelik Şendiller’i, devrin Pol-Der Genel Başkanı Kazım Ulusoy Başkanlığında özel bir işkenceci ekip sorguladı. Zaten o sorgu sırasında başladı Şendiller’in bütün bu yaşanan vahşetin tek sorumlusu olduğu iddiası.. Ardından, Adana’da oluşturulan eşgüdümlü Sıkıyönetim Mahkemesinde yargılandı. Yargılaması aşağı-yukarı 2 yıl kadar sürdü. Daha sonra ne oldu biliyor musunuz? Müebbet mi aldı Ökkeş Şendiller? İdama mı mahkûm oldu?.. Hayır. 12 Eylül darbesinden bir ay evvel davası sonuçlandı. Beraat etti. Ve bu karar 1983 tarihinde Askeri Yargıtay tarafından da onandı.. Devam edelim isterseniz. Orada bitirirsek hikaye eksik kalmış olacak. Kentte yaşananlarla ilgili aralarında Devrimci Halkın Birliği ve Dev-Savaş örgütü de olan 6 örgüt hakkında çeşitli davalar açıldı.. Davanın en çok bilinen ismi Garbis Altınyan başta olmak üzere çok sayıda örgüt üyesine idam dahil çeşitli ağır cezalar verildi.. Bu kişiler, 1991 yılında çıkarılan İnfaz Yasasından faydalanarak serbest kaldı.. Yeniden dönüp dönüp aynı meseleleri anlatmak sıkıcı ama, demek ki anlatmak gerekiyor. Bakın mesela dünkü Vatan gazetesine.. Konuyla o kadar alakasız ki, balkondan en fazla sarkan kişinin Ökkeş Şendiller olduğunu zannediyor gazetenin editörü. Dolayısıyla yanlış kişiyi halka içine alıyor. Bu şu demek.. Yakın tarihe ilişkin birtakım bilgiler, temel bazı başlıklar etrafından aktarılıyor. Propaganda yapmaya yetecek kadar bilgi veriliyor. Mesela ‘Ökkeş Şendiller Katildir’.. 111 kişinin vahşice katledilmesini anlatıyor onlara göre bu ifade. Bu olaylardan dolayı yapılan yargılamalar verilen cezalar, o dönemin siyasi tutumu falan önemli değil. Anlatsanıza dönemin İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı’nın, Maraş’a geldiğinde edindiği izlenimi.. Anlatamazsınız tabii. Ben anlatayım size. Özaydınlı, bal gibi de olayların sol örgütler tarafından çıkarıldığını biliyordu. Bunu da Maraş’taki ilk gününde söyledi. Sonra ne oldu peki? Ankara’ya daha varmadan içişleri bakanlığından alındı. Yerine getirilen Hasan Fehmi Güneş, tereddütsüz olayı milliyetçilerin üzerine yıktı ve dosyayı (en azından siyaseten) kapatmış oldu.. Daha üzerine yazılacak çok şey var. Ecevit’in kasasından çıkan ve MİT’in, olaylardaki rolünü açıklayan belgeyi mi istersiniz yoksa Amerikan barış gönüllülerinin, “biz Çorum’da ve Maraş’taydık” yönlü beyanlarını mı?.. Ne isterseniz döneme dair, hepsi döküldü artık ortaya. Ama bir tek Ökkeş Şendiller aklanmadı hâlâ.. Başta da söyledim ya, Silivri’de devam eden davaları izleyen orta zekalı biri bile, Maraş Olayları’nın (isterseniz katliam da denebilir, fark etmez) nasıl bir tezgâhın ürünü olduğunu apaçık görürler. Ben artık duydukça tebessüm ediyorum sadece. Ama yüzbinler satan gazetelerin birinci sayfasında, “buyurun linç edin” dercesine karşı propaganda yapılmasını da, kusura bakmayın ama hazmedemiyorum.
Kalın sağlıcakla.