Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Aklımıza mukayyet olmakta zorlanıyoruz

Aklımıza mukayyet olmakta zorlanıyoruz

Bu Kılıçdaroğlu İran’ın meşhur palavracısı Meşhedi’yi sollayacak...
Darda kalınca cevap vermeyi bırakıyor, “Benim adım Kemal Kılıçdaroğlu” diyor, bütün meseleler ismini duyunca çözülmüş oluyor...
Peh peh, ne güzel...
Benim ülkem sayısız komedi ustaları gördü... Aykırılıklarıyla, acayip halleriyle hep zihinlerde kaldılar...
En başta İsmail Dümbüllü gelirdi...
Kendine mahsus kıyafeti ve kavuğu vardı, amma emanet kasket taşımazdı rahmetli...
Sayın Kılıçdaroğlu, iki dakika bile giymese de Ecevit vari bir şapka ile çıkıyor halkın huzuruna...
Çıksın çıksın... Mükemmel uyum sağlıyor...
Onun adı Kemal Kılıçdaroğlu’dur, ne giyse ‘hırsıza kendir yakıştığı gibi’ yakışır, evvelAllah...
Adı yeter adı...
Gökten para yağar adını duyunca...
Acıkana ekmek yağdırır, susayana su...
Yeter ki adını duysun vatan evlatları...

DEMİREL-CİNDORUK GÜZELLEMESİ
Bu muhteşem ikili Türk halkına bir nimettir zannımca...
Bir kahvenin 40 yıl hatırını sayan benim güzel halkım Demirel, Cindoruk ikilisinin aldatmacalarını, oynatmacalarını kırk seneyi mütecaviz amentü misali zikrettilerse de beğendirememişler...
Baksanıza:
Demirel, Cindoruk, Mesut Yılmaz bir ulu dergâhta halvet olmuşlar AP’nin (Assotiyeted Pres değil) Adalet Partisi’nin başına kimi getirelim diye hayati bir karara varmışlar...
Zahiren darbecilerden şikâyetçi olup, içten içe darbeci sevdasıyla yanıp tutuşan değerli siyasetçilerimiz kimi tercih etseler beğenirsiniz?
Balyozcu başı Çetin Doğan paşayı...
Aman ne güzel, ne münasip bir tercih...
Türkiye topraklarında yaşayan şeytanların, cinlerin tamamı birleşse böyle bir isabetli karar alamazlardı...
Peki sayın Cindoruk niye kaçıyor ki?
CHP’den geriye kalınca en köklü en yüklü parti AP (Adalet Partisi) değil mi?
Cinlerin cinliğine insanın aklı ermez ki...
Demek ki AP’den artık meyve alacaklarına ihtimal vermiyorlar...
Sar paşanın sırtına!..
Hem Çetin paşa genel başkan olursa muhtemelen kapalı yolları asker çocuklara açtırır, rahatça öte tarafa geçiş mümkün olur...
Yani, helvacı hesabı...
HARDALİYE
Bendeniz hardal ismini duyardım amma HARDALİYE nedir bilmezdim.
TRT-1 sabah Aktüel programında öğrendim ahir ömrümde...
Anlatılan hikâye mi, masal mı her ne ise, bayağı dikkat çekici idi...
Zaten hangi kelimenin başında, ortasında, kuyruğunda Atatürk ismi geçer de hassasiyete layık olmaz?
Anlatıyor hanımefendi:
“Atatürk fi tarihinin bir kesitinde Kırklareli’ye gelmiş... Ataya Hardaliye ikram etmişler... Beğenmiş olacak ki ‘Bu bizim milli içkimiz olsun’ buyurmuş...”
İşte burada düşünüp karar vermek icabeder...
Bugüne değin “Türk’ün milli içkisi rakı” derlerdi... Onun da leblebi ile susuz içilenini methederlerdi...
Bir ülkenin iki ayrı cins koyunu bile meşhur addedilmez...
Rakı dururken Hardaliye mızıkası çalmanın yeri mi zamanı mı?
Bizi yıllarca idare eden zevat Atatürkümüzün “milli içkimiz olsun” buyurduğu Hardaliyeyi vatan evlatlarından saklamakla ayıp etmemişler mi? “Benim adım Kemal” patentinin sahibi büyüğümüz bu işe ne der?
Hayır ben sizin gibi düşünmemekteyim... Adı Kemal, soyadı Kılıçdaroğlu ise, bir işaretle dereyi-tepeyi düzler arkadaş...
Büyüğümüz Dersim rövanşı alıyor diyenler halt etmiş...
Hele daha Dersim’e sıra gelmedi... Önce sarı öküz halledilsin, gerisi kolaydır...
Mümbittir, verimlidir Anadolu toprağı
Havadan demir düşse boy boy silah yeşerir.
Ulusalcı yürekler katmer katmer Kopdağı
Darbe lafı duyanda mavi gözler yaşarır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi