Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Gel ey siyasetin nazlı kızı!

Gel ey siyasetin nazlı kızı!

Seçim yaklaştı. Bunu vatandaş pek fark etmiyor olabilir. Siyasiler elbette işin farkında. Önümüzdeki seçimde bütün çaba, bütün tasa AK Parti’yi, daha doğrusu Tayyip Erdoğan’ı “marke etmek.”
AK Parti’nin üçüncü seçimi kazanacağı bugünden görülebiliyor. Bu görüleni imkânsız kılmak mümkün değilse de, mümkün olanı yapmak için çalışan çalışana. Sol çalışıyor, sağ çalışıyor, siyasete el atma merakı olan güçler iç dış fark etmez kafa patlatıyor.
Darbe mağdurluğundan darbe şakşakçılığına geçen Demokrat Parti de bu arayışların içinde. Bir zamanların “Bir bilen”i mevzuya cahil olduğu artık anlaşılmasına rağmen iddiasını devam ettirmek için erkânını toplamış ve eski başbakanlardan Tansu Çiller’i çağırma kararını tebliğ etmiş...
Bu bir ruh çağırma seansı olmalı! Çünkü hanımefendi siyasi mevta! Ruhu gelip DP’yi kurtarabilir mi? Ey ruh geldinse vur! Vur vur inlesin Tayip Bey dinlesin!
Tansu Hanım her şeye rağmen iktisatçıdır. Fizibiliteden anlar. DP’nin iflah olmayacağını elbette bilir.
Tansu Hanım’ın çağrıldığını duymuştuk da, cevabının ne olduğunu bilmiyorduk. DP’nin değişmez ve değiştirilemez emanetçisi açıklayıvermiş onu da.
Hazret ahir ömründe emaneti omuzladı ya, Türkiye’yi dört dönüyor. Geçenlerde Balıkesir’de imiş. Salondan “artık Çiller’i istiyoruz” şeklinde bir tezahürat başlamasın mı?
Zor bir durum! Emanetçiye düpedüz “sen emanetçisin!” demek nezaketsizlikten başka ne olabilir ki? “Sen git de yengen gelsin!” gibi bir şey.
Madem ki eski “bir bilen” yeni “bir echel” böyle bir karar vermiş, taraftar da gereğinin yapılmasını bekler.
Bir an evvel Çiller! Hemen Çiller!
Seçime şunun şurasında ne kaldı ki? Altı ay göz açıp kapayıncaya kadar geçer! Cindoruk’un bu talep karşısında içine düştüğü muşkil durumu tasavvur edemiyorum.
Adam tecrübeli siyasetçi. Pişkin mi pişkin.
Çiller’in cevabını partililere sert bir şekilde tebliğ etmiş: “Ne bağırıyorsunuz. Gelmiyor işte!”
Tansu Hanım gelmiyormuş ama, eskiden Enver ağabeyin yalakası bir tarafı “kibar” yazıcı başka bilgilere sahipmiş.
Ona göre, Tansu Hanım, Tayyip Bey’le Dolmabahçe’deki ofisinde görüşmüş. “Sen cumhurbaşkanı ol, ben başbakan demiş”!
“Kibar” zat Başbakan’ın bu talebi cevapsız bıraktığını yazıyor.
Hadi diyelim ki, Başbakan bu teklife hoş baktı. Tansu Hanımı başbakanı mı tayin edecek?
Yani partisine alıp, önce başbakan yardımcısı sonra başbakan mı yapacak?
Yoksa Tansu Hanım başka partilerde, belki de DP’de başkan olup gür diye seçimi mi kazanacak?
Her iki ihtimal de imkânsız, mümkünsüz imposıbıl!
Çaresizlik insana neler yaptırıyor görüyor musunuz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asım Yenihaber Arşivi