Faruk Çakır

Faruk Çakır

Düzinelerce vaad

Düzinelerce vaad

Siyasetçilerin düştüğü en büyük yanlış; yapıp yapamayacaklarını hesaba katmadan, sadece günü kurtarmak ve millete şirin görünmek için söz vermek, vaadlerde bulunmaktır. Miting meydanlarında verilen bu sözler önce alkışlanır, ama sözlerin tutulmadığı görülünce de o siyasetçiler sandığa mahkûm edilir, sandıktan çıkamaz.

Siyasetçilerin mazur kaldığı bu hastalık, sadece Türkiye ile sınırlı bir durum değildir. Hemen her ülkede siyasetçiler olur olmaz vaadlerde bulunur, belki bu şekilde iktidar olanlar da olabilirler. Ama bu iktidarların uzun süreli olması pek de mümkün olmaz.

Fıkra gibi anlatılır, ama hakikat payı vardır: Bazı siyasetçiler vatandaşa vaadlerde bulunurken ölçüyü tam anlamıyla kaçırır ve mesel⠓Söz veriyorum, ben milletvekili olur ve iktidara gelirsem Konya’ya bir değil iki tane liman yapacağım” bile diyebilir!

Geçtiğimiz hafta sonu yapılan CHP Kurultayında konuşan Genel Başkanın vaadlerini, verdiği sözleri duyunca ‘siyasetçi hastalığı’nı hatırladık. Gazeteler CHP liderinin vaadlerini sıralamış ve ortalama 40 ile 50 arasında vaadde bulunduğu tesbit edilmiş. Peki CHP bu vaadlerin kaçını gerçekleştirebilir? Bu vaadleri dinleyen CHP’liler bunların gerçekleşebileceğine inanıyor mu? Daha da önemli olan, bu vaadleri sıralayan konuşmacının kendisi bunların tam olarak gerçekleşebileceğine inanıyor mu?

“Siyaset vaad olmadan olmaz. On vaadden biri gerçekleşse yine iyi diyerek bir yere varılmaz. Çünkü şartlar değişti. Geçmiş yıllarda olsa belki bu vaadler kısa sürede unutulurdu, ama artık ‘sanal hafıza’ var ve bu vaadler hiç ummadıkları anda siyasetçilerin önüne konulabilir. O halde, uygulanması mümkün olan vaadlerde bulunmak en iyisi.

Siyasetçilere güvenin düşük olması biraz da tutulamayan vaadler yüzünden oluyor. Ümitli olmak ile hayâlî şeyleri vaad etmeyi birbirinden ayırabilmek lâzım. Maalesef siyasetçilerin vaadleri, insanları gayrete getirmeyi hedef alan sözlerden ziyade, ‘yalan’a daha yakın oluyor.

Nitekim CHP kurultayındaki vaadleri duyan bazı gazeteciler, bunların ilgilerini çekmediğini, inandırıcı bulmadıklarını ve ‘canlı yayın’ın sesini kısıp, ‘normal hayat’larına döndüklerini ifade etmişler. (Sanem Altan, Vatan, 19 Aralık 2010)

Tutulamayacağı bilinen vaadleri sıralamak siyasetin umumî problemi. Siyasi partiler ve siyasetçiler vaadlerini değil, icraatlarını yarıştırır hale gelebilmeli. Bu sağlanabilirse hem siyasetçiler hem de Türkiye siyaseti kaybettiği itibarını kazanır.

Tabii ki bu noktada vatandaşa da iş düşüyor. Verilen her söze inanıp alkışlamak, siyasetçiyi de şımartıyor. Hiç değilse uygulanmasının imkânsız olduğu vaadleri duyduğumuzda kaşlarımız çatarak siyasetçilerin ‘uçmasını’ engelleyebiliriz. Ayrıca her imkân ve fırsatta “Yapamayacağınız vaadlerde bulunmayın!” diyerek onların ayaklarının yere basmasına sebep olabiliriz.

Unutmayalım ki sorgusuz sualsiz alkışlar “hamiyet sahiplerini bile müstebit/ baskıcı ve hayalci yapabilir!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi