İsrail'le kriz iyidir
İsrail'in Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile imzaladığı "Akdeniz'de münhasır ekonomik alan" anlaşması, zaten bozuk olan Türkiye-İsrail ilişkilerini biraz daha bozacağa benziyor.
Sırada "Kurtlar Vadisi Filistin" krizi var.
Sonra başka bir kriz illa ki çıkar.
Türkiye'nin mevcut Ortadoğu siyaseti değişmediği müddetçe, İsrail'le krizler birbirini kovalayacaktır.
Siyonist İşgal Rejimi, Mavi Marmara katliamı için özür dileyip şehit ailelerine ve yaralılara tazminat ödemeyi kabul etse bile, krizler bitmez.
Geçenlerde İsrail gazetesi Haaretz'in baş muharriri de yazdı: Mavi Marmara hadisesi Türkiye-İsrail gerginliğinin sebebi değil sonucudur. Sebep, Türkiye'nin AK Parti yönetiminde ABD-İsrail ekseninden çıkıp Ortadoğu'da bağımsız bir siyaset izlemesi, Filistin'in hamiliğine soyunması, Suriye ve İran'la safları sıklaştırması, Müslüman komşularıyla entegrasyon hedefini gözetmesidir.
Bir tarafta Türkiye'nin bu siyasetteki ısrarı, öbür tarafta ise Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim birimlerini uluslararası hukuk gereği boşaltması gerekirken onları genişletmeye devam eden ve Gazze'deki vahşetini de sürdüren İsrail'in değişmeyen işgal siyaseti... Bu şartlarda ilişkilerin düzelmesi mümkün değil. Eşyanın tabiatına aykırı.
Ha, İsrail'in başına taş düşer, aklı başına gelir, "Müslüman bölge ülkelerinin entegrasyonu etrafımızda bir abluka oluşturuyor, bu işin sonu felaket, Batı Şeria ve Gazze'de başkenti Doğu Kudüs olan tam bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti'ne yeşil ışık yakayım da biraz nefes alayım" deme noktasına geldiğini görürüz, o zaman başka...
Hamas da kabul ederse "1948 Toprakları" ve mülteciler bahsi açık bırakılarak bir 'nisbî çözüm' sözkonusu olabilir o zaman...
'Nisbî çözüm' yolunda bir diyalog zemini oluşabilir...
Ama bu şartlarda imkânsız.
İsrail'le 'sürekli kriz' haline alışmalıyız.
Hatta bu halden memnuniyet duymalıyız.
Zira bu hal Türkiye'ye şahsiyet kazandırıyor ve Türkiye'nin kendini bağımsız bir ülke olarak gerçekleştirmesine yarıyor.