Resul Tosun

Resul Tosun

Demokratik Özerk Kürdistan!

Demokratik Özerk Kürdistan!

Demokratik özerklik gündeme yeni gelmiş bir deyim değil. Seneler önce BDP bu deyimi gündeme taşıdı ve kendi amblemiyle basılan bir kitapçıkta da yazılı hale getirdi.

O zaman bu kitapçığı edindim ve okudum. Çok net şeyler söylemiyorlardı. Kanaatimce o zaman bu deyimin gündeme getirilmesinden sadece kamuoyunu hazırlamayı amaçlıyorlardı..

Geçen hafta sonunda Diyarbakır'da DTK (Demokratik Toplum Kongresi)'nın topladığı çalıştayda demokratik özerkliğin içi doldurulmaya çalışıldı.

Basına yansıdığı kadarıyla demokratik özerklik taslağı talepleri biraz daha netleşti.

Taslağın nihai hedefinin "Demokratik Özerk Kürdistan"(DÖK) olduğu vurgulandı.

Taslak kendi içinde müstakil bir siyasi yönetim biçimi öneriyor. Köy, mahalle, ilçe meclisleri ve onun üstünde 'kongre' adını verdikleri bir meclis ile konfederal bir sistem öneriyor. Demokratik Özerk Kürdistan adı verilen bu siyasi yapılanmanın kendine özgü bayrak ve sembollerinin bulunacağını deklare ediyor.

Ne olduğu çok anlaşılmayan bir öz savunma gücünden bahsediliyor.

Anaokulundan üniversiteye kadar Kürtçe'nin eğitim dili olması öngörülüyor. Demokratik Özerk Kürdistan'nın resmi dilinin Kürtçe ve Türkçe olması kabul ediliyor, diğer dillerin de anayasa teminatı altına alınmasını istiyor.

Taslak, Türkiye ve Kürdistan'ı ortak vatan olarak tanımlıyor ve DÖK'ün üst meclisi Demokratik Özerk Kürdistan Toplum Kongresi (DÖKTK) olarak isimlendiriliyor, taslağa göre bu meclis "Demokratik Türkiye Cumhuriyeti parlamentosuna kendi temsilcilerini göndererek ortak vatan politikalarına dahil oluyor."

Bir sivil toplum örgütü olarak DTK'nın bunları tartışmaya açmasını ben şahsen faydalı buluyorum. Kürt sorununun çözümü için kapalı kapılar ardında gizli senaryolar yerine herkesin eteğindeki taşları bu şekilde dökmesi ülkemizin yararınadır diye düşünüyorum.

Kimin ne istediğini bilmeden niyet okumalarla birilerini töhmet altında bırakmaktansa taleplerin bu şekilde açık biçimde dillendirilmesi nelerin mümkün nelerin imkan harici olduğunu belirleme açısından faydalıdır.

Hafta sonu tartışılan taslak Kürt Sorunu'nun tarafı olduğunu iddia eden siyasi örgütlenmenin niyetlerini olanca çıplaklığıyla ortaya koymaktadır.

Bu taslağın Kuzey Irak'taki yerel yönetim tipi bir yapılanmayı hedeflediği gözlenmektedir. Kuzey Irak yerel yönetiminin Bağdat'a ne kadar bağlı olduğunu biliyoruz. Konjonktürün müsait olduğu ilk fırsatta bağımsız bir devlet olacağından kimsenin kuşkusu yoktur. Türkiye'nin "Bağımsız Kürt devletinin harp sebebi sayılacağı" tehdidi olmasaydı şimdiye kadar bağımsızlığını çoktan ilan etmişti.

Bu bağlamda tartışılan taslağın anlamı doğacak ilk fırsatta tam bağımsızlık ilan etmeye hazır, Ankara'ya pamuk ipliğiyle bağlı bir DÖK'tür.

Tabii DÖK'ü hedefleyen taslağın bugün itibariyle devleti bağlayan bir yanı yoktur. Bu taslak seçimlerden sonra yapılacak yeni anayasaya sunulan bir teklif mahiyetindedir. Bu taslak ile BDP ve çevresi nihai hedefini açıkça ortaya koymuştur. Şimdi bunun tartışılması söz konusudur.

BDP tarafı eğer siyasi çözümü önemsiyorsa, bu tartışmalara tahammül etmek ve muğlak olan alanlara açıklık getirmek zorundadır.

Dolayısıyla yeni bir meclis öneren böylesi bir teklife TBMM başkanının reaksiyonuna meydan okumakla değil, niyetine açıklık getirmek suretiyle cevap vermelidir. MHP'nin bölünme değerlendirmesine karşı vatandaşı ikna edecek argümanlarını serdetmelidir.

Ben şahsen yeni anayasada çağdaş dünyadan geri kalmayacak şekilde insan hak ve hürriyetlerinin genişletilmesinden yanayım. Bu bağlamda ana dilde eğitimden, iki dilli işlemlere kadar çağdaş standartlardan yana tavır koyarım. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesinden ve hatta özgün sembollerden yana tavır koyarım. Ama öz savunma, özgün bayrak ve ayrı meclis gibi siyasi bölünmenin işaretleri olabilecek yapılanmalara karşı benim oyum 'hayır' olur.

Kürtlerin mahrum edildikleri hakların tamamının verilmesinden yanayım ama ayrı bir Kürdistan'dan yana değilim. Ben Suriye ile Irak ile diğer ülkelerle aramızdaki hudutların kaldırılmasını önerirken kendi ülkemizde yeni sınırların ihdasına nasıl evet diyebilirim ki?!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Resul Tosun Arşivi