Olmaz olur mu hiç?
Sağımız, solumuz, önümüz, arkamız, her yönümüz demokrasi kaynıyor..
Medya esnafına sorarsanız, hesaplarına gelen her ahlaksızlık demokrasidir, hesaplarına gelmeyen ne varsa “faşizm”...
Yani bizde en olgun demokrasi vardır beyler..
Ne zaman gelmiş, kim getirmiş?
Bir rivayete göre İsmet İnönü getirip ikram eylemiş Türk halkına..
Bir rivayete göre Cumhuriyet kurulurken sisteme maya olarak demokrasi ayranı katılmış.. Yani tek partili, tek şefli, tek boyutlu bir acaib demokrasi..
Ona da şükür...
Ya çıkmaz ayın son çarşamba günü size en anlamlı demokrasimizi iğne deliğinden göstereceğiz, deselerdi..
Demokrasi boy boy, renk renk tezgahlara çıktı gayri..
Yumurtalı demokrasi..
Başkaldırılı demokrasi..
Silahlı milahlı demokrasi..
Hukuk yoğurduna bulanmış canım-ciğerim demokrasi..
Ne kalın kafalısınız be birader..
Var dedikse vardır demokrasimiz..
Var olduğunu söyleyen Kemal ise, soyadı Kılıçdaroğlu ise, itirazsız kabul edeceksiniz.. Yoksa dahi hemencecik gider getirir imalathanesinden..
Nelerini görüp yaşamadık ki?
Darbeli demokrasinin tadı bir başka oluyor..
Muhtıralı demokrasinin lezzetini en iyi Süleyman Demirel bilir..
Susturmacı demokrasiyi müteveffa Bülent Ecevit tanırdı..
Şu da var ki, eğer ülkemizde demokrasi olmasaydı, sabık başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın oğlu Hasan’ın ala benek köpeği her gün üç/beş defa Tv. ekranına çıkabilir miydi?.
Şimdi nere gitti o demokrasimiz?
Hasan’ın köpeği keyfine göre ekranlarda poz veremiyor..
Amma kesinlikle vardır demokrasimiz.. Olmasaydı Çevik Bir adlı general, olmayan şeye balans ayarı yapar mıydı?
Mesela sıkıyı görünce şapkasını kaptığı gibi dışarı kaçan duayen siyasetçi Süleyman Demirel, “Demokrasimiz vadır.. Va dedimse va... Aksini kim iddia ediyorsa ben onu yalancı ilan ediyorum..
Daha ne desin baş büyüğümüz?
Va diyorsa va..
Adı Kemal değil amma yaşına-başına hürmeten kabulleneceğiz..
Kenan Evren de “var” demişti.. Silah çekerek Cumhurbaşkanlığını ele geçiren paşamız kandırmaca bilmez.. Var dediyse vardır..
Tamam.. Anladınız hemen demokrasimizin olduğunu..
Bari hayır sahipleri eksiğini tamamlasınlar..
Beyinsizlerin başından yoğurt dökerek “cacık demokrasisi”ni ilan eylesinler.. Geç kalırlarsa “mantar demokrasi” gelebilir..
Demokrasi demek, biraz da hukuk demektir..
Şayet demokrasi hukukumuz olmasaydı değerli büyüğümüz sayın Prof. Dr. (korka korka yazıyorum) Mehmet Haberal hapishane yerine rahat rahat iki seneye yakın hastanede yatabilir miydi?
Gazetede bir defa adını zikrettim, 3 yıl oldu mahkemeden başımı alamadım.. Korkum o cihettendir.. Hakim meslektaşlarını göz kırpmadan mahkum eden demokrat hukukçular beni es geçerler mi?
Ne diyorduk?
Bu demokrasi dedikleri öyle bir şey ki, tıpkı soğanın cücüğü gibi..
Önde duran yer, arkadakine kalmaz arkadaş..
Ben severim demokrasiyi.. Desteklisi, kösteklisi olsa bile severim..
Bizde demokrasinin varlığını isbata yarayacak o kadar delil var ki saymakla bitmez..
Yaz gelir kuşlar cıvıl cıvıl öterler..
Sonbahar gelir yapraklar sararır, kimisi daima yeşildir, kimileri canları istediği için dökülürler..
Demokrasi olmasaydı yükseklere karlar mı yağardı?
Enginleri sel götürmesi de demokrasinin nimetlerindendir..
Mesela demokrasi olmasa Devlet Bahçeli aslanlar gibi kükrer, çocukları korkutabilir miydi?
Ben demokrasiyi de severim, kahramanlığı zilyed edinenleri de..
Yavuz geliyor Yavuz suları yara yara/Türkiye’yi düzleriz başına vura vura..

Tüccar demokrasiyi beş renge boyar-satar
Olmazsa.. müşterinin gözünü oyar satar
Yalan ve mavra satmak iyi kazanç sağlarmış
Medyacı sayfa sayfa sanatkar soyar satar..