Yeni yıl falı
YENİ yılda neler olacak? Size nasıl anlatsam, bilmem ki? Kahve falına mı baksam? Nostradamus’tan masallar mı aktarsam?
Remil mi atsam? Yahut Ebcet ve Cifir gibi usullerle Kuran-ı Kerim’den ‘çıkarsama’lar mı yapsam?
Eskilerin “ilm-i ektaf” dediği bir “gizli ilim” vardır; genç keçinin eğe kemiğini güneşe tutarsanız gözükecek kılcal damarlardan geleceği okumak mümkün olurmuş! Kasaba gidip bir eğe kemiği mi bulsam?
Yahut yeni türeyen ‘kehanet allâmeleri’ gibi mi yapsam?
Bunlara göre “Kuran’da 19 Şifresi” varmış mesela... Bunlar Kuran’ın orijinal metninden bile değil, Türkçe mealinden bir kelimeyi tersinden, öbür kelimeyi düzünden, bir başka kelimeyi ortasından okuyarak acayip rakamlar keşfediyorlar, “falanca yıl büyük bir yıldız dünyaya çarpacak” falan diyorlar...
Ben de öyle yapıp 2011 için kehanetler mi çıkarsam?
Serdar Turgut, bu falcılıklarla gırgır geçmek için “Serdaramus” diye bir terim uydurdu, nefis bir hiciv yazısı yazdı. Ben de mi öyle bir şey uydursam acaba?..
Hepsi uydurma
Evet, bunların hepsi uydurmadır... Tabii eğlence tarafı ayrı bir konu. Kahve falı, Ayşe Bacı’nın baklaları, falcı kadının el okumaları falların en masumları...
Eğlendirir, güldürür, geçici heyecan verir... Sonra unutur gideriz...
Ama konuyu bir itikat haline getirmek sadece yanlış değil, tehlikelidir de...
Kuran asla fal kitabı değildir.
İslam inancında “gayb Allah’ın indindedir”, yani geleceği yalnız Allah bilir. Kuran’ın içine birtakım gizli şifreler yerleştirmiş değildir. Sadece bilgimiz geliştikçe mânâlarındaki derinliği daha geniş anlarız... Bilgi konusudur bu; “şifre çözmek” değil...
2011 yılında neler olacağını kimse bilemez. Sadece ay ve güneş tutulmaları, seçim takvimi, bayram ve tatil günleri gibi bilimsel olarak öngörülebilir ve aklen düzenlenmiş çok az sayıdaki şeyleri önceden biliriz.
Onun için yılbaşında fal baktırın, eğlenin ama inanmayın.
2011’de Kürt sorunu
2011 yılı için sadece çok genel süreçlere bakarak çok genel tahminde bulunabiliriz. Mesela 2011’de ekonominin daha da iyiye gideceğini hemen herkes söylüyor. Çünkü bunu sağlayacak faktörler bugün görülmektedir: Üretim, yatırım, ihracat artışı görülüyorsa büyüme devam edecek demektir.
Bu, 17 Haziran’da yapılacak genel seçimlerde iktidar için avantajdır.
2011 yılında herhalde iktidar partisi en enerjik kampanyasını yürütecek. Çünkü yeni anayasa ve cumhurbaşkanlığı seçimi gibi hayati konuların anahtarı 17 Haziran seçimlerindedir!
CHP’nin avantajı Kemal Kılıçdaroğlu’nun estirdiği yeni rüzgârdır, CHP’nin oylarının artacağı belli... Belli ama ‘program’ tarafı eksik...
MHP ise sadece itirazcı olarak kalıyor, ortaya bir ‘icraat programı’ koymuyor.
Dış politikada büyük sürprizlerin işaretleri gözükmüyor.
2011 yılındaki büyük zorluk, Kürt meselesidir. Sadece terörün sürüp sürmeyeceğinin meçhul olması değil... “Yeni anayasa” tartışmalarının bu meselede uzlaşma mı, yoksa daha da zıtlaşma mı getireceğini kestiremiyorum.
Hatta çok kaygılıyım, çünkü ip gittikçe geriliyor.
Ne diyeyim, iyi temenni zamanı... İnşallah her şey yeni yılda daha iyi olur.
Yeni yılınız kutlu olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.