Narkotiğin operasyonu kaynak israfı değil mi?
Ankara Narkotik Polisi'nin, Çinçin ve Hıdırlıktepe semtlerindeki operasyonunu gazetede okudum, TV'de izledim.
Polisler kendilerini belgeselci diye tanıtmış. Kamera, ışık ve kablolarla gitmişler sahaya...
Böylece müşterilerle kapı aralığında, minibüs penceresinde pazarlık yapan uyuşturucu satıcılarını kolayca izlemişler. Sonuç: Operasyonda 24 kişi gözaltına alındı. 21 kilo esrar ve 2 tane ruhsatsız tabanca ele geçirildi. Uyuşturucu parası olan 45 bin liraya el kondu.
Satıcıların lideri Kadir İ. de dahil, 14 kişi Adliye'de tutuklandı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Narkotik Bürosu'nda görevli polisleri kutlarım. Karmaşık bir operasyonun altından başarıyla kalktılar.
Evet, onları kutlarım ama bu operasyona karar veren amirleri kutlamam!
Çünkü yakalanan satıcılar, tavşanın suyunun suyu!
Bunlar gariban, zavallı tipler. "Basık, suratı asık" evlerde, yoksul bir hayat sürüyor, üç-beş kuruş kazanmak için bu işi yapıyorlar.
Ele geçirilen 45 bin lira para ve 21 kilo esrar nedir ki? Devede kulak.
O düzeyde bir suç için, bir yıl takip, 3 ay film çekimi filan düpedüz kaynak israfıdır.
Narkotik amirlerini de kutlamam için bize ciddi, makul, çok daha büyük bir gerekçe göstermeleri gerekiyor.