"Kapitalizmi kapitalistlerden kurtaralım"
Çarşamba sabahı Çırağan Oteli'nde Garanti Bankası'nın düzenlediği bir konferans vardı. 'Garanti Gelecek Zirvesi'nin bu yılki konusu 'Yaşanabilir Geleceğin İzinde' idi...
Bankanın Genel Müdürü Ergun Özen'in açılış konuşmasından sonra, kürsüye önce ABD Chicago Üniversitesi'nden Hintli iktisatçı Prof. Raghuram Rajan... Ardından da Oxford Üniversitesi'nden İngiliz tarihçi Prof. Timothy Garton Ash çıktı.
1963 doğumlu Prof.Rajan, ekonomi âleminin yıldızlarından... 2005'te "kriz geliyor" diyen, IMF tarihinin en genç baş ekonomisti olan, Hindistan Başbakanının ekonomi danışmanlığını yapan bir kişi...
Prof. Rajan'ın önemli kitaplarından biri... Chicago Üniversitesi'nden Luigi Zingales ile birlikte kaleme aldığı "Kapitalizmi Kapitalistlerden Kurtarmak" ('Saving Capitalism from the Capitalists') adını taşıyor.
Dindarların Marx alerjisi "
Kapitalizm" deyince aklıma geldi... Girişimcilerin ve yöneticilerin katıldığı toplantılarda, bu kelime eskiden pek telaffuz edilmezdi.
Bunun nedeni, sanırım, kapitalizmin bilhassa solcuların kullandığı bir terim olarak kabul edilmesiydi. Onun yerine "serbest piyasa ekonomisi" filan denirdi.
Garanti'nin etkinliğinde ise Genel Müdür Özen başta olmak üzere, söz alan herkes, "kapitalizm" kelimesini rahatça kullandı.
Not: Buna karşılık muhafazakâr kesimin alerjisi sürüyor. Kapitalizm dendiğinde gözlerinin önüne "Tanrıtanımaz Marx" geldiğinden olsa gerek, kelimeyi kullanmaktan özenle kaçınıyorlar.
Çarka çomak sokanlar
Kapitalizmi ancak önüne "Vahşi" sıfatını koydukları durumlarda cümle içinde geçiriyorlar.
Chicago gibi "kökten piyasacı" bir üniversitede ders vermesine rağmen, kapitalizm ve kapitalist kavramları karşısındaki komplekssiz yaklaşımı... Prof. Rajan'ın bakış açısından kaynaklanıyor...
Prof. Rajan kapitalizmden yana ama kapitalistlerin bir kısmından hiç memnun değil.
Eğitimden, gençler arasındaki işsizlikten ve gelir dağılımındaki devasa bozukluktan örnekler vererek, sistemin nasıl yanlış çalıştırıldığını anlatıyor.
Prof. Rajan'ın asıl üzerinde durduğu ise hükümetlerden ve finans sektöründen kaynaklanan sorunlar. Hükümet politikaları ve finans sektörünün yapısı üretimle uyumlu değilse, kriz yine kapıya dayanıyor.
Serbest rekabete çelme
Aman yanlış anlamayın: Finans sektörünü eleştirirken, "Hükümet korumacı olsun" demiyor Prof. Rajan. Tam tersine... Finans sektörünün tam anlamıyla serbest rekabet ilkeleriyle çalışması gerektiğini belirtiyor.
Peki gerçekte ne oluyor? Kapitalist beyler, serbest rekabetin çıkarlarına zarar vermemesi için, baskı grupları aracılığıyla hükümeti ve finans sektörünü yönlendiriyor.
Yani bildiğimiz hikâye: Serbest rekabet ortamında büyüyen patronlar, belli bir aşamadan sonra, serbest rekabet düşmanı kesiliyor.
Hatırlar mısınız? 30 Mart 2010'da, "TÜSİAD niye koalisyon istiyor" diye sormuştum: "Acaba güçsüz koalisyon hükümetine kolayca söz geçirme olasılığını, tek partili güçlü hükümetin yarattığı istikrara tercih mi ediyor?" Meğer cevabı buymuş!
Not: İngiliz tarihçi Timothy Garton Ash'e ise önümüzdeki günlerde değineceğim.