Sorun bitince BDP de biter
Yazının başlığı bizim gazetenin dünkü manşetiydi.
Doğru, “Sorun bitince BDP de biter.” Yalnız BDP’nin bitmesini istemeyenler, sorunları da bitirmeyeceklerdir.
Hatta bugün BDP’liler meydanlara çıkıp; “Biz yokuz bu oyunda” deseler ki, oyunun en önemli parçasıdırlar, bu işin sonu kolay kolay gelmez.
Dünyanın her yerinde terörün üç patron vardır. “Uyuşturucu, Kaçakçılık ve Silah Tüccarları.” Hiçbir terör örgütünün bunların dışında geliri yoktur.
Şimdi bu üçünün zaviyesinden bakalım Güneydoğu’ya. Hangisi yok orada. Üçü de konuşlanmış vaziyette. Peki, biter mi terör?
Biter. Hem de bal gibi biter. Hem de kaymak gibi biter. Hem öyle biter, öyle biter ki, her gün halay havası yaşanır.
¥
Yukarıda adı geçen terör tüccarlarına, dünyanın hiçbir yerinde güç yetmiyor. Aynen bizde olduğu gibi her milletin başının belası.
Gün geçmiyor ki, güya birbirlerine düşman gözüken dağdakilerin, ovadakilerin ve şehirdekilerin başlarıyla ilgili bir iş birliği haberi duyulmasın.
Yalnız, teröre muhatap diğer dünya ülkelerine göre bizim farklı bir tarafımız var. Biz Müslüman toplumuz.
Müslümanlık dini İslam; barış dinidir. Bu dini anlayan, idrak eden, idrak ettiğini de ameli haline getiren insanlar, barış insanıdırlar.
Dikkat edilecek olursa; “Bu dini anlayan, idrak eden, idrak ettiğini de ameli haline getiren insanlar, barış insanlarıdır” dedim.
Yoksa Türkiye’de ve dünyada, “görüntüde” ve “sözde” o kadar çok kişi var ki, İslam’ı böylelerin şahsında değerlendirmek barış dinine ihanet olur.
¥
Yaklaşık altmış yıldır resmi ideoloji, bu iktidara kadar ses hızıyla dinden ve dinin doğru anlaşılmasından uzak durdu ve engel oldu.
Müslüman fıtratlı bir toplumun fıtratına her şekilde müdahale edildi. Toplumun değer yargıları hercümerç oldu ve işte ortaya böyle bir Türkiye çıktı.
Aklıselim sahibi her insan şunu söylüyor.
“Güneydoğu’da ve bağlantılı olarak şehirlerde terörü bitirmek istiyorsanız, devlet; toplumun dini ve milli değerlerine sahip çıkmalıdır.”
Yani şu denilmek isteniyor.
Güneydoğu’da yüzlerce kanaat önderi insan var. Bu kanaat önderleri, devlete küs, dargın. Çözüm onlarda olduğu halde, devlet bu insanlara yaklaşmıyor, yaklaşanı da suçluyor.
Bu kanaat önderleri, terör örgütlerinin ve üçlü terör patronlarının sevmediği, yok saydığı ve tesirsiz hale getirdiği insanlardır.
Eğer devlet; valisiyle, kaymakamıyla, müftüsüyle, yurdumuzun çeşitli yörelerinde bulunan diğer kanaat önderlerini de yanlarına alarak, Güneydoğu’daki kanaat önderleriyle bir “diyalog” kurabilir ve kurdurabilirse, bu memlekette çok şey değişir.
Mesela böyle bir uygulama yapılacak olsa, ilk önce üçlü patronun; “medya, siyasi ve derin ayağı” hortlayacaktır. İşte bu hortlama bile projenin ne kadar önemli olduğuna işarettir.
Böyle bir iş yapılırsa, sorun da biter BDP de biter.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.