“Mahalle baskısı” kavramını ortaya atanlar, bu kavramın içeriğini bu ülkenin insanlarına izah edebilmek adına ortaya koydukları performans gerçekten etkileyici. Hakan Şükür'ün hafta sonu oynanacak derbi öncesi Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarlarını sağduyulu davranmaya çağırdığı açıklaması medyanın mâlûm mahallesinde bir yangın sebebi sayıldı. Sebep; Hakan Şükür'ün bu çağrısına “Kutlu Doğum Haftası”nın adını karıştırmış olması...

Ne demiş tam olarak Hakan Şükür? Şunları demiş: “öyle güzel bir haftanın içinde bulunuyoruz ki, bunun kıymetini bilmek durumundayız. 'Kutlu Doğum Haftası' içindeyiz ve ona layık olmalıyız. Peygamberimiz'e layık olmalıyız. çocuklarımızı, gençlerimizi de Peygamberimiz'in hoşgörüsü etrafında hayata hazırlamalı, yaşantılarımızı ona göre şekillendirmeliyiz. Hafta sonunda F.Bahçe ile önemli bir derbi müsabakası oynayacağız. Herkesin bu maçta içinde bulunulan haftanın atmosferi içinde hareket etmesini temenni ediyorum. Dostça ve centilmence mücadele etmeliyiz. Herkes dürüstçe elinden geleni yapmalı. Allah kime nasip ederse o kazansın. Taraftarlar stada kesici, delici aletlerle değil, güllerle gelsin.”

Dinle ilgili hemen bütün kavramları (ki bunlar bu ülkenin çok büyük bir çoğunluğunun asırlardır ortak ve kutsal değerleridir), bu ülkenin kurulu düzeni için bir tehdit sayma paranoyasıyla algılayan saplantılı kafaların üzerinden kıyamet kopardığı sözler bunlar. Hakan Şükür'ü toplumu dindarlaştırmaya yönelik gizli bir planı adım adım uygulamaya sokmakla suçlayanlar bile var aralarında. Hatta başta Fatih Altaylı olmak üzere kimileri “dini spora alet ettiği” gerekçesiyle Galatasaray Divanı'nın Hakan Şükür için soruşturma açması gereğinden sözediyor. Bunu da ciddiye alanlar olacaktır.

Bir futbolcunun özel bir beyanatla bile değil, Zaman gazetesine verdiği bir mülakatın satır aralarında Kutlu Doğum Haftası'nın manevi atmosferine atıfla derbi maç için sağduyu çağrısı yapmasında nasıl bir tuhaflık olduğunu anlamak bizim için gerçekten güç. Ama dini insanların neredeyse sadece içlerinden geçirebilecekleri bir şey gibi gören kafaların, içinde “Allah”, “Peygamberimiz” ve “Kutlu Doğum Haftası” dışında hiçbir dini terim geçmeyen sözlerden bir paranoya üretmeleri o kadar güç olmuyor.

Türkiye'yi kendileri gibi düşünen, inanan, yaşayanlardan ibaret sayan, öyle olması gerektiğine inanan, bu milletin asırlardır dilinden düşürmediği kelimelerden ürken, yaşadıkları toplumun değerlerine yabancı bu zihinler normali anormalleştirmek noktasında sorumsuzca hareket ediyorlar. Maalesef gerçeği çok iyi bilen sorumlu ağızlar da, normale destek vermek noktasında gerekli ifade becerisini gösteremiyorlar. Bu hakikat tutukluğu, hakkaniyeti savunması gereken ağızların en büyük malûliyetidir ne yazık!

O zaman iş başa düşüyor, bu toplumun bir ferdi olarak buradan Hakan Şükür'e gönülden desteğimi ifade ediyor, sözlerinin altına imzamı atıyorum. İnşallah bu derbi maçı içinde bulunduğumuz “Kutlu Doğum Haftası”na yakışan bir atmosferde oynanır ve inşallah Allah kime nasip ederse o kazanır. Ağzına sağlık, gönlüne bereket Hakan Şükür!