“Ben Buralı Değilim” 2
Bir önceki yazımıza bir fıkra ile başlamıştık hatırlarsanız. Hani adamın biri maalesef epey içki içmiş ve zilzurna sarhoş olmuş.
Yolda yalpalıyarak ilerlerken birden yanından geçen adama sormuş:
-Kardeş şu yukarıdaki güneş mi ay mı?
Amacı gece mi gündüz mü, onu anlamak istemiş herhalde. Çünkü Allah Teâlâ’nın verdiği en büyük nimetlerden birisi olan akıl, sarhoş olan insanı terk eder ve onu sıradan bir “canlı” seviyesine indirirmiş. Tabi insan sıradan bir “canlı” gibi konuşur veya iş görürse, etrafındakiler de ister istemez güler ona. Aslında ağlanacak bir şey, ama insan gerçeği budur işte.
Neyse, sorulan adam ne cevap verse beğenirsiniz?:
- Bilmiyorum kardeşim, ben buralı değilim.
Acaba neden bu cevabı vermiştir dersiniz?
Bence ihtimal birden fazladır.
Belki kendisi de sarhoştur, gerçekten bilmiyordur.
Belki sorunun saçmalığına kafası bozulmuştur da gerçek cevabı vermiyordur.
Belki de sarhoşu görünce “biraz kafa bulalım” demiştir.
Gerçekten de oralı olmayabilir…
Bir önceki yazımızda içkiyi yasaklayan ayette (Maide 90) "şeytan işi iğrenç şeyler" olarak nitelenen içki ve kumarın ruh ve beden sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri esasen sıradan İnsanların gözlem ve tecrübeleriyle bile kolayca fark edilebilir. Gerek tıp bilimi, gerekse hukuktan trafiğe kadar birçok bilim dalları deneyler ve anketler çerçevesinde çeşitli araştırmalarla bu konunun incelikleri üzerinde önemli tespitler yapa gelmişlerdir.
Bu sebeple “âyette bunların daha çok sosyal hayatta açtığı yaralara ve dinî hayata vurduğu darbelere değinilmiştir. Gerçekten, insanlığın -içki ve kumara oranla oldukça kısa sayılabilecek bir tecrübeden sonra- beden ve ruh sağlığı ve ekonomi açısından önemli zararlarını gördüğü sigara ile mücadele için ciddi ve örgüttü çalışmalara yönelmesine karşılık, içki ve kumarın sadece bu yönünü dikkate alıp başka yararlar ve hazlar uğruna bu zararları katlanılabilirlerden görmesi veya en azından bu konuda daha pasif kalması, Kur'an'ın işin bu yönü üzerinde durmasını daha anlaşılır kılmakta ve insanlığın vahyin ışığına olan ihtiyacını bir defa daha gözler önüne sermektedir.
Nice yuvaların yıkılmasına sebep olan, dostlukları çökertip yerine düşmanlıkları yerleştiren ve toplumu için için kemiren bu iki iptilâ ile ilgili olarak âyette dikkat çekilen hususlar, bir taraftan olmayan düşmanlıkları peyda etmesi ve mevcut husumetleri körüklemesi, diğer taraftan da kişinin rabbine yakın olmasını ve O'na karşı ödevlerini yerine getirmesini engellemesi, dolayısıyla insanın kendi kendini kontrol melekesini zayıflatması veya yok etmesidir.”(Kuran Yolu, Diyanet Tefsiri.)
Hani biraz önce “belki kendisi de sarhoştur, gerçekten bilmiyordur” demiştik ya, işte Konya'da fıkra gibi böyle bir ibretlik bir olay olmuş.
“Aman, fıkradır işte” diye anlatılanları ciddiye almadıysanız, işte size gerçeği diyerek yazalım öyleyse.
Konya'da alkol alan iki arkadaş arabayla seyir halindedirler. Yolda çevirme olduğunu farkeden iki ardaş yoldan geçen birine direksiyona geçmesini rica eder. direksiyona geçen adam da alkollü çıkınca olay orada kopar.
76 promil alkollü araç kullanmaktan yakalanan kişiye 590 lira para cezası kesildi, ehliyetine el konuldu.
.. .. … plakalı otomobili kullanan alkollü sürücü, merkez Selçuklu ilçesi Adalhan Kavşağı'nda trafik polislerinin uygulama yaptığını fark edince, yoldan geçen yaya Haldun Torunoğlu'ndan (26) durumu anlatarak aracı kullanmasını rica etti.
Torunoğlu, yapılan ricayı geri çevirmeyerek aracın direksiyonuna geçti. Kısa bir süre sonra da polis ekipleri söz konusu aracı uygulama noktasında durdurdu.
-''Madem alkollüydün niye direksiyona geçtin?''-
Sürücü koltuğundaki Torunoğlu, yapılan alkol muayenesinde 76 promil alkollü olduğu ortaya çıktı.
Bunun üzerine Torunoğlu'nun aracı kullanmasını isteyen kişi, ''Madem alkollüydün, niye direksiyona geçtin? Biz kaçıp gidecektik'' diyerek genç sürücüye sitem etti.
Torunoğlu'na, alkollü araç kullanmaktan 590 lira para cezası kesildi, ehliyetine de 6 ay el konuldu. Genç sürücü, aracın ruhsatını eline alarak kendisinden direksiyona geçmesini isteyen kişilerden cezayı ödemesini istedi.
Torunoğlu'ndan aracı kullanmasını isteyen kişi, ''Arkadaşlarımla birlikte eğlenceden geliyorduk. Benim ehliyetim yok. Daha önce el konuldu. Alkollü de olunca yoldan tesadüfen geçen arkadaştan direksiyona geçmesini istedik. O da bizi kırmadı. Ancak o da alkollüymüş. Direksiyona geçmeseydi biz kaçıp gidecektik'' dedi. (http://www.8sutun.com/ Konyada-f%C4%B1kra-gibi-olay_97764.htm)