Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Hanım sultanlardan

Hanım sultanlardan

Osmanlı padişahlarını ve sultanlarını zevk ve sefa için bir araya gelmiş kabile gibi gösteren malum diziyi eleştirirken reklâmını yaptığımızı hesap edemedik.
Toplumun milli ve dini değerlerine saygılı medya çevreleri olarak belki görmezden gelinseydi, bu kadar merak uyanmayacaktı. Neyse, olan oldu.
Osmanlı haremlerinde yetişen hanım sultanlarla ilgili farklı örnekler sunmak istiyorum.
Kadınların alınıp satıldığı bir merkez gibi gösterilen Osmanlı haremlerinde yetişen sultanlar, kurdukları vakıflarla sadece insanlığa değil, tüm canlılara da hizmet etmişlerdir.
Yaralı leyleklerin bakımevlerinden, serçelerin soğuktan ve kardan korunması adına camilere yapılan kuş evlerinden, Sultanahmet’ten Aksaray’a yük taşıyan hayvanların çalışma saatlerinden, sokak kedi ve köpeklerinin korunmasına kadar bir medeniyete imza atmışlardır.
Mesela, İstanbul’da oturan Valide Sultan, Tokat’taki fakir fukaranın geçimi adına ünlü “Tokat Yazması”nın sadece Tokat’ta imal edilmesini istemiş, gelirinin de muhtaç ailelere dağıtılmasını emretmiştir. Bunu da vakıf senedine yazdırmıştır.
Üsküdar Mihrimah Camii ile Edirnekapı’daki Mihrimah Camii, Kanuni ve Hürrem’in kızı Mihrimah Sultan’ın halka düğün hediyesidir.
Mihrimah Sultan’ın vakıf meselesine ilgisi sadece İstanbul’la sınırlı değildir.
Hac ve Umre vesilesiyle Mekke’ye gidenler, Mekke’den Arafat’a uzanan yol üzerinde su kanalları görürler. Bu su kanallarını ilk yaptıran Harun Reşid’in hanımıdır.
Malum su kanalları zamanla kullanılamaz hale gelince, bizzat Mihrimah Sultan, bir vakıf kurup, bu su yollarını tamir ettirir, yeni yollar yaptırır ve istenilirse bugün bile kullanılacak hale getirtir.
¥
Hanım sultanların diğer hizmetlerinden satır başları.
Dul kadın ve kimsesiz çocuklar için yuvalar açmak, öksüz bebeklere sütanne tutmak.
Hizmetçilerin, ev sahipleri tarafından azarlanmalarını ve incinmelerini önlemek için kırdıkları eşyanın bedelini ödemek.
Yoksul kızlara çeyizlerini hazırlayıp düğünlerini yapmak, mahkûm kadınlara yardım etmek.
Çalışamaz duruma düşmüş yaşlı ve sakat, sanat ve meslek erbabı kadınlar için yardım sandıkları kurmak.
Hatim, cüz, aşır ve Buhârî okutmak, açları doyurmak, fakirlere yiyecek, giyecek ve yakacak dağıtmak, sıcak günlerde halka su ve şerbet dağıttırmak.
Çocuklar için çocuk bahçeleri hazırlamak, çocuklara seviyelerine uygun kitaplar temin etmek, kütüphane kurmak. Kimsesiz yetim çocuklara aylık gelir bağlamak.
Su çıkarıp çeşmeler yaptırmak, çeşmelerin su taşlarını temizlettirmek ve su yollarının bakımını üstlenmek.
Yaşlı ve kimsesiz hanımlara yün verip, ipe dönüştürmelerini sağlamak gibi dolgun ücretli hafif işler hazırlamak.
¥
Kısacası Kanuni’nin 46 yıllık saltanatı “Harem”de geçmemiştir.
Kanuni, 46 yıllık saltanatında devletin sınırlarını iki kat genişletmiştir. Rodos, Belgrad, Bağdat, Mohaç, Boğdan, Tebriz, Macaristan, Zigetvar ve Preveze’yi almıştır.
Bu dönem; Mimar Sinan, Piri Mehmet Paşa, Barbaros Hayrettin, Fuzuli, Lütfi Paşa, Sokullu Mehmet Paşa, Kemalpaşazade, Nişancızade Mustafa, Ebussuud Efendi, Matrakçı Nasuh, Baki gibi çok ünlü devlet büyüklerinin dönemidir.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi