En temiz insanlar Müslümanlardır

En temiz insanlar Müslümanlardır

Burada kastettiğim Müslümanlar, Allah’ın bütün emirlerini yerine getirenlerdirler.

“Sevgili peygamberimizin sünnetidir” diyerek ellerimizi yemekten önce yıkadığımız gibi yemekten sonra da yıkayıyoruz.

Yine sünnettir diyerek dişlerimizi misvak/fırçalıyoruz.

Her cinsel ilişkiden sonra banyo yaptığımız gibi, sünnettir diyerek Cuma günleri banyo yapıyoruz.

Rabbimiz: “Allah’ın size vermiş olduğu ni’metleri helal ve temiz olarak yeyin” (Nahl, 114) buyurduğu için yediklerimizin önce helal olmasına dikkat edeceğiz, sonra temiz olmasına dikkat edeceğiz.

Pis olan yiyecekler hastalanmamıza sebep olurlar, haram yiyecekler ise tenimizde toplanınca huyumuzu değiştirir ve bizi cehennemlik işler yaptırır da cehenneme attırır.

Midemizi helal ve temiz gıdayla, aklımızı şeriat ve tabiat ilimleriyle, gönlümüzü Allah sevgisiyle gıdalandıralım.

Gözle göremediğimiz mikroplara karşı hassas davranıp tedbir aldığımız ve tenimizi mikroplardan koruduğumuz gibi canımızı ve dinimizi de inkardan ve haramdan koruyalım.

Midemize zararlı ve zehirli şeyler almadığımız gibi aklımıza, zihnimize de zehirli fikirler almamaya dikkat edelim.

üzerimize bulaşan pislikten kurtulmak kolay ama içimizde estirilen inkar fırtınasından kurtulmak zor.

“Ben her türlü zehirli düşünceyi okurum ama zehirlenmem” demeyin. Zehirli dumanın içinden geçseniz, ağzınıza maske taksanız elbizenize siner o zehir.

Dünyada bir senede milyonlarca kitap yayınlanıyor. Bir insanın bunları okumaya zamanı yetmez. Seçici olmalıyız. Seçici insanlarımıza güvenmeliyiz.

En kestirme yol olarak, bütün yazarları, düşünürleri, sanatkarları, feylesofları yaratan Allah’ın kitabını okumalıyız.

Rabbimizin kitabını okumaya başlarken temiz olmaya, yani abdestli olmaya dikkat edeceğiz. Şeytanın şerrinden, vesvesesinden Allah’a sığınacağız. Nahl suresinin 98’inci ayetinde “Kur’an okuduğunda kovulmuş şeytandan Allah’a sığın” buyurmuş.

Kur’an-ı Kerim’de hangi hallerde Allah’a sığınmamız gerektiği öğütlenmiş veya emredilmiş bir bakalım.

Mümin suresinin 27’inci ayetinde kendini ilah yerine koyan Firavun’dan, Allah’a sığındıklarını haber verirken bizim de günümüzde kendini ilah yerine koyanlardan Allah’a sığınmamız öğütlenmiştir. Musa aleyhisselam, kafirlerle konuşurken onları alaya almaktan, onlarla dalga geçmekten Allah’a sığınırım demiş ve bu ayetle bizim de hiçbir insanı aşağılamamız, dalga geçmememiz istenmiştir.

Yusuf suresinin 79’uncu ayetinde suç işleyenin yerine suç işlemeyeni cezalandırmaktan Allah’a sığınmamız öğütlenmiştir. Günümüz dünyasında bir de bakıyoruz suç işleyen yakalanamamışsa ailesinin çekeceği var.

Mü’min suresinin 56’ıncı ayetinde erişilmez hayaller peşinde koşmaktan Allah’a sığınmamız istenmekte. Allah’ın yolunu bırakanlar bu ülkede ve tüm dünyada .....izimler yolunda yürüdü, milyonlarca insanın ölmesine, milyonlarcasının uyuşturucu bağımlısı olmasına, milyonlarcasının kendini satmasına, canlı insan ticaretinden, organ ticaretine kadar, akıl almaz yolsuzluklar ortaya çıktı.

Sıhhatli bir ten ve cana sahip olanlar gıdalarını düzgün alır, temizliğe dikkat ederlerse kendilerine hücum eden mikroplar onlara zarar veremezler.

İyi bir mü’min de içini imanla süsler, dışında da amel çiçekleri açtırırlarsa şeytanlar ve şeytanlaşmış insanlar ona zarar veremezler.

Rabbimiz: “çünkü onun şeytanın ve şeytanlaşmış insanların iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde otoritesi yoktur.” buyuruyor.

Son günlerde din maskesi altında çok kötü şeyler yapanları hatırlayarak itiraz etmeyin. O insanlar eğer hiç sınıfta kalmamışlarsa on beş yıl laik eğitimle dolduruldular.
İçlerinde taşıdıkları bilgiyi tartmak mümkün olsaydı laik eğitimden aldığı bilgilerin kefesi yerin dibine iner, İslâmi bilgilerin kefesi ise arş-ı a’lâya çıkardı.


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi