“Asker bana dedi ki!..”
PKK Lideri (!) Öcalan, İmralı günlerini anlatan kitapta, kendisiyle görüşen bazı “komutanların”, “dikkate alınmak için savaşı tırmandırın” teklif ve tavsiyesinde bulunduğunu öne sürüyor...
Doğru olabilir mi?..
Yani...
Bir kısım “askerler”...
Hem de kendisiyle görüşebilme makamında bulunan bir kısım “askerler”, Öcalan’dan bunu istemiş olabilir mi?..
Dönün...
Öcalan’ın “İmralı duruşması”ndaki sözlerine bakın...
Diyor ki özetle;
“Ben bu işleri tek başına mı yaptım. Bana ‘Devlet’ seviyesinde destek veren güçler olmasa...”
Evet...
Olmasa?..
Öcalan duruşmada böyle bir ifade kullanınca, mağdur avukatlarından biri ortaya atılıyor o an...
Ve diyor ki;
“Öcalan iç bağlantı meselesine girdi. Mahkeme’den iç bağlantı meselesi üzerine gidilmesini talep ediyoruz!..”
Böyle bir talep!..
Nasıl karşılık buluyor?..
Hemen verelim:
“Bu meseleye girilmesine yer olmadığına!...”
O doküman böyle...
Bir de, Susurluk Komisyonu’na ifade verenler var...
Diyorlar ki;
“Tam kıstırmıştık PKK’lıları... Birileri daha fazla gitmememizi istedi!”
Evet...
Bunlar olmuş...
Peki buradan TSK’ya pay düşer mi?..
Hayır!..
O kadar da ileri gitmemek lazım...
TSK bir bütün olarak PKK’ya karşı çok büyük mücadeleler verdi.
Pek çok TSK mensubu, terör örgütünün hedefi haline geldi...
Ve bunların bir bölümü de maalesef “Yargısız İnfaz”la...
Yani, “YAŞ kararı” ile bünyeden uzaklaştırıldı!..
Kimse TSK’yı toptan karalama çabası içine girmemeli!..
Bununla birlikte hiçbir düzgün TSK mensubu da milletin emanetine ihanet eden “azınlığı” savunmaya kalkışmamalı!..
Bugün ortaya çok ciddi bir iddia atılmış durumda...
Öcalan, “(Asker bana savaşı tırmandırın) dedi” iddiasında bulunuyorsa...
Bunun üzerine gitmek ve Öcalan’ı ziyaret edenleri teker teker sorgulamak öncelikle TSK’nın görevi olmalıdır!..
Bunların bir kısmı emekliye ayrılmış olabilir...
Emekliye ayrılmış olsalar bile, TSK’nın muazzam imkanlarından hâlen faydalanıyorlardır mutlaka...
Ve TSK’nın etki ve nüfuz alanında yaşıyorlardır.
TSK kurum olarak, PKK’ya karşı büyük mücadeleler verdi.
Bunların taçlandırılması ancak “sorumluların” gırtlağına yapışmakla mümkün olabilir!..
Balyozcular korunmayacak!..
Ve hiçbir düzgün TSK mensubu da, “Ne yani Ordu laikliğin vesaire elden gitmesine seyirci mi kalacaktı!” düşüncesine prim vermeyecek!..
Taraf gazetesinin “Öcalan: Asker bana ‘Savaşı tırmandırın’ dedi” sürmanşetini okuyan ya da haberin özellikle internet ortamında yaygınlaşmasından dolayı bu haberden haberdar olan herkes; bilhassa da şehit ana babaları şimdi infial halinde...
Yüreklerin soğutulması lazım...
TSK’nın üzerine titrediğimiz haysiyetinin üzerine en küçük bir lekenin düşmemesi lâzım...
TSK, PKK ile asla ve kat’a işbirliği yapmaz...
Amma velâkin, PKK ile işbirliği yanlışına düşmüş bir tek TSK mensubunun olmadığını söylemek de pek kolay olmaz!..
En az bir kişi vardır...
Ve en az bir kişi...
PKK ile işbirliğinden dolayı, hem de TSK’nın girişimiyle cezalandırılmalıdır...
Şehit ana ve babaları bunu istiyor...
Başka bir şey de istemiyor!..
Dünkü gibi “Yargıya müdahale” niteliğindeki açıklamalar şey edeceğine Genelkurmay, biraz buralara baksın...
Millet, istihdam ettiği “Askerler”den bunu istiyor!..