Başbakanınızı bize emaneten gönderemez misiniz?
Tunus'ta devrime doğru evrilen halk hareketi dikta yönetimi altındaki toplulukları derinden etkiliyor.
En çok da cumhuriyet adı altında tek parti ve tek adam diktası haline gelmiş ülkeleri etkiliyor.
Krallıklar ve emirlikler de etki altında ancak cumhuriyet iddiasındaki ülkeler kadar değil.
Cumhuriyet adı altında diktatörlük yapılan ülkelerde halk daha fazla aldatıldığına inanıyor.
Krallıklar adı üstünde krallık.
Cumhuriyetler sözde krallığa padişahlığa karşı çıkıyorlar ama krallardan ve padişahlardan daha katı bir yönetim tarzı sergiliyorlar.
Yasalarında siyasi partiler serbest ama uygulamada hiçbir siyasi partiye nefes aldırmıyorlar. İzin verdikleri ülkelerde ise seçim sistemleri ve yöntemleri sayesinde muhalif partilerin etkin olmasına fırsat tanımıyorlar. Tunus gibi.
Tunus'ta bu aldatmaca şimdilik bitmiş görünüyor.
Bütün siyasilere af çıkarıldı ve siyasi partilerin seçimlere katılması bekleniyor.
Tunus'ta 60 gün sonra cumhurbaşkanı seçimi, 6 ay sonra da genel seçimler yapılacak.
Zeynelabidin b. Ali'nin partisi Demokratik Anayasal Topluluk Partisi feshedildiği için seçimlere katılamayacak, olayların seyri öyle gösteriyor. (Aslında katılması ve boyunun ölçüsünü alması lazım, ama halkın tahammülü kalmamış.)
İşin garip tarafı Tunus'ta halkın temsilcisi olacak siyasi liderler hâlâ ortalarda görünmüyorlar. Sahneye çıkan yok.
Arap ülkelerinde siyasi parti tecrübesi toplumu kucaklayıp iktidar talep edecek kıvamda değiller.
Kitleleri kucaklayacak parti yapılanması yok. Demokrasi çıtası çok düşük olduğu için partiler içine kapalı sivil toplum örgütleri gibiler.
Cumartesi günü bu partilerin temsilcileriyle ve Arap siyasetiyle ilgili akademisyenlerle birlikteydim. Ürdün'ün başşehri Amman'da yapılan bir yuvarlak masa toplantısına katıldım.
Mısır, Lübnan, Filistin, Yemen, Irak ve Ürdün'den katılan toplam 20 kişilik siyasetçi milletvekili ve akademisyen ile beraberdik. Kudüs Siyasi Araştırmalar Merkezi'nin (www.alqudscenter.org) organize ettiği toplantıda Arap partilerinin durumu tartışıldı. Tek misafir bendim. Türkiye tecrübesini özellikle de AK Parti tecrübesini dinlemek istiyorlardı.
Gün boyu süren altı celselik yoğun çalışmanın ana başlığı siyasi partilerin ekonomik politikalarıydı. Kudüs Araştırma Merkezi siyasi bilgilendirme çalışmaları bağlamında belli zamanlarda muayyen konularla ilgili çalışma yapmış. Bu çalışmanın ana konusu ise ekonomik politikalardı. Türkiye'de son yedi yıl içinde gerçekleşen değişimi önemsedikleri için bu atölye çalışmasına Türkiye'den Arapça konuşabilen bir katılımca talep etmişler. Benim adımı kim verdi bilmiyorum ama ısrar ettikleri için gittim.
İyi ki de gitmişim. Bu kadar üst düzey farklı Arap siyasetçisini bir arada görmemiş ve dinlememiştim. Son celsede bana söz verildi. O gün alkışlanan tek konuşma benimki olmuştu. Beni alkışlamıyorlardı, bu kadar kısa sürede Türkiye'nin yaşadığı değişimi, AK Parti'nin başarısını ve başbakanı alkışlıyorlardı. Hatta Lübnanlı katılımcı (Hassan Hamdan), "Başbakanınızı biraz da bize emaneten gönderemez misiniz" diyerek espri yapmaktan kendini alamadı.
Başbakanın danışmanlarından Prof. Emrullah İşler'in Arapça olarak hazırladığı Türkiye'deki değişimi ve Arap ülkeleriyle ilişkisini anlatan dosyanın kopyasını da takdim ettim.
Arap siyasetçilerinin hepsi, Baasçısı, liberali, milliyetçisi ve dindarı hepsi AK Parti'yi gıptayla izlediklerini ve takdir ettiklerini gizlemiyorlar. Türkiye'nin güçlenmesinden ve özellikle takip ettiği dış politikadan son derece memnunlar. Hatta Baasçılardan biri toplantıdan sonra geldi koluma girdi ve "Bak ben bir Baasçıyım ama Türkiye'nin gücünü kendi gücümüz olarak görüyoruz ve ülkenizde yaşanan değişimi heyecanla takip ediyoruz" dedi. Katılımcıların şahsıma gösterdikleri yakın ilgi aslında bana değil benim şahsımda Türkiye'ye ve özellikle de başbakana duydukları yakınlığın tezahürüydü.
Bunlar entelektüeller. Sokaktakilerin sevgisi bunun birkaç katı. AK Parti'nin Arap dünyasındaki popülaritesi Türkiye'dekinden daha fazla olduğu anlaşılıyor.
Arap dünyası Tunus halkının intifadasını ve Türkiye başbakanını gıptayla ve heyecanla takip ediyor.
Öyle bir hareket ve öyle bir lider özlemi içinde.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Diyalog Gazetecilik San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan köşe yazısı/habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.