İyi ki de gitmişim İnönü'ye...
Aslında çoktandır İnönü'ye gitmiyordum. İki tane iyi takımın maçı vardı. İyi ki de gitmişim. Öncelikle ciddi bir maç oldu.
Her ne kadar Trabzonspor muhtemelen Fenerbahçe maçında sahaya süreceği 11'den 7 farklı oyuncu ile başlasa da, özellikle devrede gelen "Gaziantep Belediye önde" haberi, ikinci yarının hemen başında atılan golle maçı 2-1'e getiriş ve hemen akabinde de direkten dönen top puan hesabı getirdi oyuna... Puan hesabı da kontrollü oyuna itti her iki takımı... Hatta biraz da konuk ekibin lehine...
Ama maçın ilk düdüğüyle müthiş taraftar desteğini arkasına alan Beşiktaş öyle bir tempolu başladı ki... Hafta sonundaki Buca maçı benzeri arka arkaya hücumlar geldi. Önce İsmail'in bindirip kestiği topta Almeida ile öne geçti. İkincide uzun atılan topu Almeida'nın geriye servisi ve Quaresma'nın müthiş üst vuruşuyla 2-0 yaptı.
SCHUSTER SÖYLEMİŞTİ
İlk 30 dakika sahaya tamamen hakimdi Beşiktaş... 30-45 arası ortada bir oyun... İkinci yarının başında gelen golle Trabzon umutlandı. Umutlanırken, Umut ve Colman'ı da alması Trabzonspor'u baskın oynattı. Ama Trabzonspor Beşiktaş'ın baskın oynadığı dakikalardaki gibi gol pozisyonlarına giremedi. Schuster'in aynı 11'le başlaması bana ilginç geldi. (Hoş; Buca maçından sonra düzenlediği basın toplantısında "Bizim için Çarşamba iyi bir test olacak" cümlesiyle bir done vermişti aynı kadroyla çıkacağına dair.) Testten ilk yarıda başarıyla geçti ama ikinci yarıda Buca maçında da çok efor sarfetmiş oyuncular Guti, özellikle Nobre ve öndeki futbolcular oyundan düşünce Fernandes'i alıp orta sahayı tutmak istedi.
Trabzonspor elense bile dün iyi bir sınav verdi. Tabii; gerekli dersleri çıkarırsa. En azından şampiyonluk yarışındaki son 16 hafta öncesi alternatif oyuncuları görme şansı buldu.
Kendi adıma şunu söyleyeyim: İyi ki gitmişim İnönü Stadı'na... Çok keyifli bir akşam geçirdim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.