Serdar Arseven

Serdar Arseven

Cumhuriyet’te “içmek” yasak mı serbest mi?..

Cumhuriyet’te “içmek” yasak mı serbest mi?..

Habertürk’teki programda yaşananlara ilişkin binin üzerinde yorum geldi. Hemen bütün internet haber siteleri meseleyi ele aldı.
Oralara gelen yorumları da katarsanız, son zamanların en çok ilgi çeken “tartışmalarından” biri çıkıyor karşımıza...
Okuyucularımızın büyük bir bölümü, olan biteni internet medyasından izlemiş... Bizden talepleri, “tartışmayı” olduğu gibi yansıtmamız...
Tamam, olur...
Çözümü olduğu gibi dikkatlere sunuyorum...
Bakılsın; Hürriyet’te yazan “dönek oğlan”ın iddia ettiği gibi orada konuyu alâkasız bir noktaya mı çekmişim...
Yoksa “tam kalbinden mi” yakalamışım...
Kararı sevgili okuyucularım versin...
Buyurun noktası virgülüne o tartışma:
ALİ SİRMEN: (Kendilerini alkolizmle suçlayan Yasin Aktay’a hitaben) Demek ki, içki içmeseniz de böyle olabiliyorsunuz...
Ece ÜNER: Sayın Serdar Arseven’e sormak istiyorum. Birtakım açıklamalar kimilerine zorlama geliyor, kimilerine son derece doğal geliyor. Az önce Ali Sirmen de altını çizdi, Başbakan ‘Din emrettiği için böyle konulara girmiş değiliz, 58. 59. madde açık’ diyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?.”
Serdar ARSEVEN: Ben Sayın Ali Sirmen’e bir soru yöneltmek istiyorum. Cumhuriyet gazetesi binasında içki içmek serbest mi?.. Sorum bu.
Ali SİRMEN: Size ne!..
Serdar ARSEVEN: Ne var bunda, ne var soruya cevap verseniz?..
Ali SİRMEN: Size ne!..
Serdar ARSEVEN: Sordum ne var, sıkıntılı bir soru mu?..
Ali SİRMEN: Hayır sakıncalı değil ama...
Serdar ARSEVEN: ‘Size ne’den başka bir cevap bulamıyor musunuz?
Ali SİRMEN: Bunu merak etmenizin nedeni nedir?..
Serdar ARSEVEN: Cumhuriyet gazetesinde, binasında içki içmek serbest mi değil mi?. Serbest diyemiyorsunuz, demek ki sınırlama var. Siz Cumhuriyet gazetesinde içkiye sınırlama getiriyorsunuz, ondan sonra da çıkıp ‘içkiye hiçbir sınırlama olmasın’ diyorsunuz. Diyebilirsiniz ki; ‘Hayır Cumhuriyet’te içkiye hiçbir sınırlama yoktur!’ Cumhuriyet’te çalışanlar için içki içmek serbest mi?..
Ali SİRMEN: Eğer bir resepsiyon veriliyorsa ki bundan önceki binamız buna müsaitti...
Serdar ARSEVEN: Diğer zamanlarda yasak yani!.. Mesela haber yazarken içki içmek yasak sizde!..
Ümit KOCASAKAL: Çarpıtmayın!..
Serdar ARSEVEN: Çarpıtmak neresinde sayın Kocasakal, Kabasakal?..
Ümit KOCASAKAL: İkincisi doğru!..
Serdar ARSEVEN: Kocasakal!.. Bir soru sordum, Cumhuriyet’teki bir muhabir yazı yazarken...
Ümit KOCASAKAL: Çarpıtmayın dedim ben de.
Serdar ARSEVEN: Hâlâ çarpıtmayın diyor... Ben çarpıtmam, o sizin çarpık zihniyetinizden!..
Ali SİRMEN: Siz öyle sormadınız, yazı yazarken diye.
Serdar ARSEVEN: Kabasakal mıydı ne sakaldı?..
Ümit KOCASAKAL: Kocasakal!..
Serdar ARSEVEN: Size soruyorum.
Ümit KOCASAKAL: Daha soyadımı anlamamışsınız...
Serdar ARSEVEN: Anlayamadım, sakalınızdan öyle bir anlam çıkmıyor!..
Ümit KOCASAKAL: Anlayamadığınız için...
Serdar ARSEVEN: Sizin Baro’da içki serbest mi?..
Ümit KOCASAKAL: Bunun konuyla uzaktan yakından alakası yok. İşte bunlar böyle halkı kandırıyorlar.
Serdar ARSEVEN: Baro Başkanısınız. Baro’da içki içmek serbest mi yasak mı?..
Ümit KOCASAKAL: Sizin gazetede içki içmek serbest mi yasak mı?..
Serdar ARSEVEN: Sonuna kadar yasak!.. Bunu rahatlıkla söylerim. Çünkü benim sizin gibi alkolizm sıkıntım yok!.. Aldınız işte cevabınızı. Şimdi benim soruma cevap verin.
Ali SİRMEN: Terbiyeyi aştı.
Ümit KOCASAKAL: Bu beyefendiyi muhatap almıyorum.
Serdar ARSEVEN: Cevap veremeyince muhatap almıyorum... Sizin zihniyetiniz işte bu!..
ECE ÜNER: Sayın Arseven, ben sizin fikrinizi sordum.
Ümit KOCASAKAL: Sizin çarpık zihniyetiniz...
Serdar ARSEVEN: Bakınız hanımefendi bir soru sordum.
Ece ÜNER: Bunları kişiselleştirmekten ziyade bir yaşam tarzı tartışması yapıyoruz.
Serdar ARSEVEN: Ben sorumun cevabını istiyorum, ne var bunda?..
Ece ÜNER: Aldınız sorunuzun cevabını, o halde Sayın Kocasakal’ı dinleyelim.
Serdar ARSEVEN: Ne cevabı, söylediklerinden ne anlaşılıyor, oralarda içki yasak mı serbest mi?..
Ümit KOCASAKAL: Susacak mısın, ben mi susturayım!..
Serdar ARSEVEN: İşte Ergenekon zihniyeti; susacak mısın yoksa susturayım mı... İşte bu, çaresizlik!..



Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi