Tağiye/Kazıklı Firavun
Mısır’da halk devrimi veya intifadasının ortaya çıkardığı gerçeklerden birisi de Mübarek’in sorunlu, takıntılı ve marazi kişiliğidir. Hastalıklı bir ruh haliyle iktidara tutunmuştur. Halk kendisinden bıkmış olmasına rağmen kendisinin iktidardan bıktığını ve ısrarlara dayanamayarak tekraren başkan seçilmeyi kabul ettiğini söyleyebilmektedir. Devrim sırasında en fazla kulağımıza çalınan kavramlardan birisi Tağiye’dir ve azman ve azgın kişiliğine işaret etmektedir. Baltaciyye ve Haremiyye kavramlarıyla birlikte en sık kullanılan üçüncü kavram Tağiye’dir. Tağiye’nin çeşitli manaları olmakla birlikte baskın ve azgın karakteri temsil eden diktatördür. Tağiye umumi bir ifadedir ve bütün Firavun ve Şeddat ve Nemrut tipli liderlere intibak ve işaret etmektedir. Üç kavramdan birincisi olan Baltaciyye, magandalar ve paralı çeteler ordusunu akla getirmektedir ve Müberek’in hassa eşkıyasıdır. Halkı yıldırmakla mükelleftirler. Bazen develeriyle ve atlarıyla Tahrir Meydanına daldıkları gibi bazen de Amerikan Elçiliğinden çaldıkları zırhlı araçları halkın üzerine sürmekte ve önüne geleni biçmektedir. İşte bu develi ve motorize işbirlikçilere Baltacılar denmektedir. Bunların koruduğu çelik çekirdek veya yakın çevre ve sırdaşlar grubu vardır ve bunlara da Mısırlılar Haramiye diyorlar. Bu haramiye tayfası Mısır’da siyasi ve iktisadi simsarlık çarkını temsil etmektedir. Bunlar sadece siyaseti değil aynı zamanda iktisadi hayatı da tanzim ve tedvir etmekte ve kurdukları çarkla halkın cebine ellerini uzatmakta ve hatta hiç çıkarmamaktadırlar. Bütün ticari muameleler bunlar üzerinden deveran etmektedir. Mübarek ve rejiminin 30 milyar dolar olarak tahmin edilen haram parasının kaynağı da simsarlık çarkıdır. Bu simsarlık veya parazitlik çarkı Mısır’ı ve halkını tüketmektedir. Bu çarkın veya suyun başında da bizzat Mübarek vardır. Bu anlamda Mübarek baş baltacı ve baş haramidir.
¥
Firavun da çarkını böyle kurmuş ve halkı sınıflara ayırarak yönetmiştir. Bir tarafta ezilenler ve bir tarafta da Firavun’la birlikte hareket eden ve halkın diğer kesimini ezen maşa tabiatlı baltacılar sınıfı vardır. Kasas Suresi ayet 3, bu sisteme şöyle işaret etmektedir: “Şüphe yok ki, Firavun yeryüzünde (ülkesinde) büyüklük taslamış ve ora halkını sınıflara ayırmıştı. Onlardan bir kesimi eziyor, oğullarını boğazlıyor, kadınlarını ise sağ bırakıyordu. Şüphesiz o bozgunculardandı.” Mübarek tipli bozguncu rejimlerin üç türlü aracı vardır. Zer, zor ve hile. Zer, para veya altındır ki, baltacıları rejimin paralı askerleri haline dönüştürür. Hizmetlerini teminat altına alır. Muhalif tabakaya karşı kullanılan yöntem ise zor yani ceberutluktur. Onlar da sopa ile sindirilmektedir. Bundan dolayı da Mısır halkı için geçmişte şöyle söylenmiştir: Davulla toplanırlar sopayla dağılırlar. Demek ki, Firavunlar geleneği Mısır halkını sopayla ve davulla yönetmeyi reva görmüş. Lakin bu sistem Mübarek’in son devresinde iflasını belgelemiştir. Son Firavun olarak da anılan Hüsnü Mübarek’in sopası ve süngüsü düşmüştür. Bu defa halka sökmemiştir. Bir de ortada kalanları ve saf halkı hizaya getirmek, avlayabilmek ve yanına çekebilmek için hile gücü devreye sokulmuş ve kullanılmıştır. Mübarek bu üç yöntemi de günümüzde tam bir maharetle uygulasa da sonuç alamamaktadır.
¥
Kur’an-ı Kerim, Davud Aleyhisselam için ‘zi’l eydi’ tabirini kullanırken yani on parmağında on marifet var derken Firavun için ‘Fir’avne zi’l evtad’ sıfatını kullanmaktadır. Firavun aynı zamanda pençelidir ve kazıklıdır ve kendisine karşı çıkanları kazığa vurur. Nitekim öyle de yapmaktadır. Mısır’da herkesi şok eden gerçekler Mübarek ve rejimine King Kong damgasının vurulmasına da neden olmaktadır. King Kong bir şehri rehin aldığı gibi Mübarek ve ailesi de bir ülkeyi rehin ve esir almıştır. Mısır halkı Tahrir Meydanında Mübarek’in köle pazarından azat olmayı beklemektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.