Cüneyt Arvasi

Cüneyt Arvasi

10 Numara Teşvik

10 Numara Teşvik

Vergi politikaları gerçek üretimi korumalı ve teşvik etmelidir.
Bizde ise dolaylı yoldan kaçakçılığı ve illegal üretimi teşvik ediyor.
Rakamlara göre Türkiye’de yılda yaklaşık 18 milyon ton otomotiv yakıtı kullanılıyor.
Devlet de bu tüketime yüzde 67 oranında dolaylı vergi bindiriyor ve vatandaşından astronomik miktarda ÖTV ve KDV tahsil etmiş oluyor.
Lüks makam saltanatından katiyen taviz verilmiyor, gereksiz büyüklükte ordular besleniyor, otuz seneden beri süren savaş bitmiyor, büyük holdinglerden, dehşet kârlılıklar yaşanan bankacılık ve finans sektöründen yeteri kadar vergi tahsil edilemiyor.
Ama dünyanın en pahalı mazotu ve benzini bu ülkede satılıyor.
Haliyle hayatın her alanı, gıdadan giyime, iğneden ipliğe daha da fazla pahalılaşıyor.
Akaryakıt alırken, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya vatandaşlarından iki kat daha fazla vergi ödüyoruz. İngiltere’yi bile sollamış vaziyetteyiz.
Şöyle bir durum yaşanıyor.
Fahiş vergiler yüzünden yükselen fiyatlar, uyanıkları fena halde tahrik ediyor.
Hem milyonlarca ton kaçakçılık yapılıyor hem de 10 numara yağ başlığı altında yakıt yerine kullanılan tehlikeli malzemeleri üreten sektör hızla gelişmeye başlıyor.
Memlekette kaçak rafineriden geçilmiyor. Sanayi sitelerinde fabrikalar havaya uçuyor ve insanlar ölüyor.
Yapılan illegal üretim komik bir şekilde mevzuata uygundur. Çünkü madeni yağ faturası ile satılmaktadır.
Neredeyse bir milyon tona yaklaşan bu üretimin mali büyüklüğü de artık milyar dolarla ölçülüyor.
Devlet, dünyanın en pahalı otomotiv yakıtını vatandaşıma satmaktan rahatsız olmuyor ama kaçak üretim yüzünden uğradığı vergi kaybını hesaplayıp duruyor.
On numara yağ meselesi, uygulanan vergi politikasının sakatlığına dair çarpıcı bir örnektir.
Sağdan soldan toplanan atık yağlar, solventler, alkoller, kaçak mazot ve benzinle karıştırılıp alenen satılıyor.
O kadar çok üreticisi var ki; sanayi sitelerinde, garajlarda ya da yol kenarlarında kolayca bulunabiliyor.
Otobüsler, kamyonlar, minibüsler depolarını kırsal motorinden çok daha ucuz olan bu yağlarla dolduruyorlar.
Maliye de bu yağların vergisini artırmak gibi tuhaf hesaplar yapıyor.
Bu da çözüm olmuyor.
Çünkü yakıt yerine kullanılan bu yağların vergilerini, akaryakıt vergileri ile eşitledikleri takdirde, farklı sanayi kollarında faaliyet gösteren ve ana girdisi yağ olan yüzlerce şirketi batıracaklarını biliyorlar.
Üstelik bu durumda yeni kaçakçılık ve illegal üretim kapıları da açılacaktır.
Diğer yandan şiddetli rekabet yaşayan taşımacılık sektörünü sıkıştırmak da problemi çözmüyor.
Neticede devlet bir formül bulamadığı için bu üretimi görmezlikten gelmektedir.
Çevreye ve insan sağlığına verilen ciddi zararların, araçların motor aksamındaki yıpranmaların, haksız rekabetin ve milyarlarca dolarlık vurgunun en önemli sebebi, devletin akaryakıt ürünlerinden aldığı fahiş vergilerdir.
Hemen her ülkede akaryakıt fiyatları asgari geçim standartlarına göre belirlenir.
Bu yüzden, ne kaçakçılık ne de yakıt yerine kullanılan illegal maddelerin üretimi söz konusu olmaz.
Çünkü ekonomisi oluşmaz.
Bu ülkenin vatandaşları, ABD ya da Avrupa Birliği vatandaşlarından daha fazla kazanmadığına göre...
Neden akaryakıta çok daha fazla vergi ödüyoruz?
Bu politikayı nasıl izah ettikleri gerçekten merak konusudur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cüneyt Arvasi Arşivi