CHP yıl boyu öfke içinde yüzüyor...


Geriden bakınca gözlerinin karardığını fark ediyoruz...


Bu mübarek insanların öfkesi hiç gitmiyor ki yüzlerinin karardığını görelim...


Esasında hariçten bakanlar görüyor, amma kendileri kendi yüzlerini görmüyorlar... Görmek istemiyorlar...


Haziran ayını takiben yapacakları genel kongre için genel başkanlığa hazırlananlar, çanak-çömlek demeyip kırıyorlar... Galiba ne kadar tahribat yaparlarsa o derecede kabul görecekler... Adı KEMAL olan, TEYO kopyası kesin gidecek... Bunu bildikleri içindir ki Gürsel Tekin ile Süheyl Batum yarış halindeler...


Şu ifadeye bir bakın hele:


CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Zonguldak şubesini ziyaretinde diyor ki:


(Zaten bu zevat ya Atatürkçü Düşünce Derneği’nde, ya Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde halk bülbülü kesilirler)


“CHP’nin çok ciddi bir mücadelenin içinde olduğunu, Atatürkçü herkesin birbirine destek vermesini belirten Süheyl Batum, (Koca bir askeri yıktılar, meğer kâğıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz, meğer Amerika içini oymuş... O koca ağacı hop diye yıktılar... Ancak CHP’yi yıkamadılar...)”


Bu acayip lafları Prof. etiketli bir zavallı söylüyor... Türk ordusuna hakaret olsa olsa bu kadar olur... Adamın gözü kararmış ne dediğini asla bilmiyor...


“Amerika içini oymuş...”


Koca ağacı yıkmışlar... CHP’yi yıkmaya güçleri yetmemiş...


Tam CHP Genel Başkanı olmaya layık bir kafa yapısı...


Neden icabediyor bu patavatsızlık?


Muhtemelen diyeceğim, amma demiyorum... Kesinlikle askerin darbe yapma alışkanlığından vazgeçmesidir...


İçi oyulmamış(!) o darbeci ordu olacaktı ki AKP döneminde düzinelerle darbe yapacaktı... Darbe yapmakla kalmayacak, CHP’yi kulağından tutup iktidar koltuğuna oturtacaktı...


Milletin nefretini kazanmış, iktidar olması imkânsız hale gelmiş bir partinin ileri gelenleri böyle saçma/sapan iddialar savururlar...


Çok yazık çok!..


“Bizim kırdığımız yumurta her gün kırk bini geçiyor, ordu yerinden kıpırdamıyor... Kıpırdamak isteyenleri de kulaklarından, burunlarından tutarak kodese tıkıyorlar... Nerede bizim eski darbe kovalayan derin subaylarımız?”


Beğenmediler, sıvamaya kalktılar...


Hele siz Seyfi Dede yargısı dağıtıldığında yargıya yapılacak hakaretleri görmelisiniz...


Dikkat ettiniz mi? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde birtakım satılmışlar Rum bayrakları ile yürüyüş yapıyorlar, Türk askerine “Terk et topraklarımızı” tehdidinde bulunuyorlar...


Ve adı Kemal olan kişi, bu terbiyesizleri eleştiren Başbakan’a çatıyor...


Vazifesidir...


Türk bayrağı taşımasalar da, Rum bayrakları altında Türkiye’ye küfretseler de mazur görülürler... Çünkü AKP var iktidarda...


Gözleri kararmış...


Ah bir de idrak kanalları açılsa da gerçekleri fehmedince yüzleri kararsaydı...


İnsandır, Allah’tan korkmayabilir, lakin kuldan utanmaları lazım...


Meselemiz sen, ben meselesi değil, TÜRKİYE meselesidir... Türkiye’yi Türk düşmanlarına peşkeş çekme demezler mi bu davranışlara?


Türk bayrağı yok, Rum bayrağı sebil... Türkiye Başbakanına, hükümetine küfürlü protesto yağdıran kopillere hangi akılla sahip çıkılıyor?


Seçime beş adım kaldı...


Kendinize güveniyorsanız, sevilirseniz, iktidar olmanıza hiçbir mani yoktur... Amma kaybedeceksiniz... Sizi İsmet Paşanız mezardan kalkıp gelse kurtaramaz...


Halkımızın beğenmediği huyunuzu değiştirin önce...


Aynaya bakmayı ihmal etmeyin... Öfkeniz zail olunca yüzünüzün rengi değişiyor mu, değişmiyor mu?


Ufukta darbe görünmüyor...


Çok yazık!..

















Bir parti tanıdım Türk diyarında


Ayağı bir tuhaf, başı bir tuhaf...


İnce-kalın kükrer laf meydanında


Kurusu bir tuhaf, yaşı bir tuhaf...