Her ikisi de makam-ı siyaset için kelle koltukta savaşıyor...

Birisinin manyetik alanı yalnızca Türkiye, öbürü ise dünyanın çok noktasını meşgul etmekte...


Hüsnü gidici... Giderken de Mısır’ın içine edici görünüyor...


Hüsnü’de dalavere-dubara sebil...


Dikta yönetimini emin ellere teslim etmeden gitmeye niyeti yoktur...


Ömer Süleyman biçilmiş kaftan...


“Hık” demiş Hüsnü’nün burnundan düşmüş herifçioğlu...


Mısır toz/duman içinde... Amma ne gam, Hüsnü hesap vermeden, yetkisini zaafa uğratmadan gidecek, amma bakalım itirazcılar tuzağa düşecekler mi?


Hem sonra İsrail ne der? Obama ne diyecek?


Mısır şimdilik gayya kuyusu... Mısır halkı yavaştan uyanmaya başladı. Eğer tekrar uykuya yatarlarsa Allah mutlaka belalarını verecektir...


Hüsnü Mübarek gitmeden Mısır topraklarına rahmet yağmaz...


Adı Mübarek olan mülevves adamın gidişini çabuklaştırmak önemlidir... Geç kalınırsa yine bir abra-kadabra oyununa yenik düşülebilir...


Hürriyetsever Mısırlılara Allah başarılar nasip etsin... Korkakların ve bir de üçkâğıtçı menfaatperestlerin yüzüne tuuu...


Adı Kemal olanın işleri karmakarış olmaya başladı...


CHP camiasından herkes Kemal Kılıçdaroğlu (K.K.)nun “Abbas yolcu” durumunu bildiği kanaatindeyim...


Selefi gibi yatak odası, uçkur meselesinden pasaport alacağı sanılmasın... Çok fena çekişmeler, bölüşmeler, bölünmeler olacaktır...


Adı “Kemal” olan abimiz kendi burnunun ucunu görebiliyor ancak...


CHP camiasına mensup AS elemanların zırt/pırt akıl-izan dışı çıkışlarını vaka-i adiyeden zannediyor... Halbuki “Abbas yolcu” yeri boş kalacak... Bu hesap yapılıyor CHP içinde...


“Kemal’den genel başkan olabiliyorsa neden benden olmasın?”


Haklı sayılırlar...


Çünkü, CHP’ye baş olmak için özel bir ihtisasa, önemli bilgilere sahip olmaya gerek yoktur.


Ellerini tükrükleyen dalıyor laf çorbasının ortasına...


Hurşit Güneş “kucağa oturtma” eylem ve söylemi ile kapıları açacağı kanaati içinde olmalı ki açtı ağzını, yumdu gözünü...


Adı “Kemal” olan adam sadece seyretti...


Girmediği kap, yutmadığı hap kalmayan Canan Arıtman kızımız ise, Arap kanalından girdi savaşa...


Sanki kendisine Arab kadınları gibi olacaksın diyen varmış gibi...


Tabii onun gönlünde de CHP başı olmak yatıyordu...


İnce Muharrem gıdım gıdım ilerliyor... Yandaşlarını küstürmeden, başkanını susturmadan âli makamı ele geçirme istiyor herhalde... Yoksa bu kadar cengaver pozisyonu takınmanın ne alemi var?


İsa Gök...


İkinci İsa, muhtemelen birincisinden daha aktif olacaktır... Onu da her halayın başında görüyoruz... Helal olsun amma CHP başılık bir tane... Bir koltuğa iki karpuz sığmaz demişler... Estağfurullah sizler karpuz değilsiniz, CHP başı olmaya adaysınız... Çünkü hepiniz biliyorsunuz ki Kemal önümüz seçimde yolcu...


Zurnanın “zırt” dediği nokta neresi?


Öyle sivil kimselere kafa tutmakla makam elde edilmez... Kesinlikle kimsenin aklına gelmeyen yollara başvurulmalı... Bunu da ancak ve ancak Anayasa profu olanlar yapabilir...


Mesela Süheyl Batum...


Hem Anayasacı, hem babayasacı, hem bibi yasacı, hem de cesaret sembolü bir babayiğit... Pozisyonlarına bakınca benim bile gözüm tuttu...


İçimden dedim ki: “İşte bu CHP başkanlığına layık” kahraman...


Baksanıza, doğrudan TSK (Türk Silahlı Kuvvetleri’ni) hedef aldı...


Generallerin “kâğıttan kaplan” fotoğraflarını gözümüze sokuverdi...


Bundan âlâ başkan adayı olur mu?


Olmaz!..


KK: Kemal Kılıçdaroğlu anlamasın, anlayan anlamıştır...


Temmuz ayında Haziran hezimetinin hesaplaşması yapılacak, o arada diğer aday adayları kimi pes edecek, kimisi peh peh diyecek ve Süheyl Batum tam başkan olacaktır... Encümen-i Daniş boşyere mi yetiştirdi bizim kahramanımızı?


Hoş geldin Süheyl hoca,


Güle güle adı Kemal olan muhterem...


=============


El eder sabah sabah çağırır dağlar bizi


Yola çıksak ilerde ırmaklar bağlar bizi


Gelecek misafiri beklemez ki ölmüşler


Dünyada zaman uçar, unutur sağlar bizi...