CHP’den sürpriz karar!
Önceki gün Yargıtay ve Danıştay’da yeni daireler açılmasını öngören yasa Meclis’ten, ÖSYM’de devrim niteliğinde düzenlemeler de komisyondan geçti.
Türkiye kabuk değiştiriyor, hemen her alandaki takozlardan, prangalardan tek tek kurtuluyor, ezberler bozuluyor...
12 Eylül referandumundan sonra bu daha iyi hissediliyor, daha net anlaşılıyor.
Türkiye’nin yıllardır elini kolunu bağlayan yapısal reformlar tek tek gerçekleştiriliyor.
Değişmeyen tek şey ise CHP...
CHP’deki sendrom aynen sürüyor.
Bu sendromun adı: “Bir şey değişirse her şey değişir sendromu...”
Elbette bir partinin, bir kuruluşun, bir devletin, bir bireyin temel prensipleri, olmazsa olmazları, gelenekleri, kuralları vardır...
“Bir kuralı olmayanın hiç kuralı olmazmış” fakat bunu “Bir şey değişirse her şey değişir”den ayrı tutmak lazım...
CHP yıllarca bunları birbirine karıştırdı.
Bakın size bu sendromun aynen devam ettiğinin kanıtı niteliğinde bir kulis aktaracağım...
CHP kaynaklarımdan edindiğim ilginç bir perde arkası bilgisi bu...
Hatırlarsanız Kılıçdaroğlu, kurultay günlerinden başlayarak hemen her ortamda partililere önseçim sözü vermişti.
Aralık ayında Bursa’da yaptığı bir açıklamada, yapılacak olan genel seçimlerde partisinin milletvekili adayı belirleme yöntemine ilişkin, “Benim görüşüm, kanaatim ve düşündüğüm, ağırlıklı olarak önseçim yapmaktır. Ama önseçim yapalım derken sadece delegeler değil, bütün üyelerin katılımıyla önseçim yapmaktır” demişti.
Ancak Kılıçdaroğlu daha sonra Denizli’de, “Bazı illerde önseçim, bazı illerde daraltılmış önseçim, bazı illerde eğilim yoklaması, bazı illerde merkez yoklaması olacak. 40’a yakın ilde önseçim yapacağız. Mümkün olduğu kadar yaygın bir biçimde adaylarımızı örgüte danışarak belirleyeceğiz” diyerek önseçim sözünden geri adım atmıştı.
Tabii bu geri adımlar bununla sınırlı kalmadı.
Tıpkı kongrede çarşaf liste sözü verip sonra çark ettiği gibi önseçim sözünden de vazgeçti Kılıçdaroğlu.
İddiaya göre Kılıçdaroğlu ve Tekin ikilisi CHP’nin en çok oy aldığı İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana’da merkez yoklaması yapma kararı aldı.
Yani bu dört ilde kimlerin milletvekili adayı olacağı örgütten sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gürsel bey ile Genel Başkan Kemal beyin iki dudağı arasında...
Daha evvel görüştüğümüz bir CHP kurmayı, “Biz maalesef beceremedik. Merkez yoklamasıyla aday belirlemek çağdışı. Ama bu sefer bastıracağız” dedikten sonra AK Parti’nin bir uygulamasını çok takdir ettiğini söylemişti...
Aday belirleme yöntemini kastederek, “İdeal manada olmasa da ben şu Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yaptığı ön seçimleri takdir ediyorum” demişti.
CHP’de yine olmayacak...
4 büyük ilde önseçim yapamayacaklar...
Peki neden?
CHP’nin şu an parlamentoda 101 milletvekili bulunuyor.
Buralarda 17 vekil İstanbul’dan, 10 İzmir’den, 7 Ankara’dan, 3 Adana’dan olmak üzere toplamda 37 vekil çıkarıyor CHP...
Yani neredeyse milletvekillerinin yarısı bu dört ilden oluşuyor...
Dolayısıyla seçim sonrası Genel Başkanlığı garantiye almak isteyen Kılıçdaroğlu, A Takımı’nı merkezden belirlemek istiyor.
Yeni ekibinde yer alan ancak parti tabanında sempatiyle karşılanmayan birçok ismi Meclis’e bu yöntemle taşımak istiyor...
Ayrıca bu hamleyle Önder Sav’ın hakim olduğu İzmir ve Ankara’da hakimiyeti ele geçirmek istiyor.
Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin Haziran’da yapılacak seçimde üç aşağı beş yukarı ne kadar oy alacağı belli...
Onun için Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin tüm planlarını seçim sonrası yaşanacak parti içi hesaplaşmalara ve liderlik kavgasına göre yapıyor.
Özetin özeti: Kurultay öncesi delegeler arasında “etnik köken ve mezhep fişlemesi” yaptıran zihniyetin bilinçaltı tamamen seçim sonrasına endekslenmiş vaziyette...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.