Dünyaya gelmiş ve geçmiş hiçbir diktatör, yatağında rahat ölmemiştir. Hepsi de mazlumların ahıyla ruhunu teslim etmiştir.
Yine bir tek diktatör hatırlanmaz ve bilinmez ki, halkıyla kavgalı olmasın, barış içerisinde yaşamış ve arkasından iyi şeyler söylenmiş olsun.
Diktatör zihniyetli insanların dünyasında ne Hıristiyanlık ne Müslümanlık ne de başka bir inancın değer yargıları yoktur.
Böyle söyleyince Ortadoğu’daki ve Kuzey Afrika’daki diktatörler hatıra gelebilir. Evet, onlar sadece Müslüman halkın başındaki diktatörlerdir.
Çok basit bir soru:
“Hüsnü Mübarek hakikaten Müslümanlığa inanmış biri olsaydı, Filistin halkına cephe alıp, İsrail’den yana tavır koyar mıydı?”
Kaddafi’nin haline bakınca insan zaten ürküyor. “Böyle birinin ne Allah ile ne de başka bir inançla ilgisi olabilir mi?” diye aklımdan geçiyor.
İslam’a karşı duyarlı olan bir lider, kardeşkanı döktürür mü? 27 yaşından beri Libya’nın başında, ne Müslümanlarla barışık ne de Hıristiyanlarla.
¥
Yakın tarih içerisinde memleketimizde de benzeri diktatörlükler yaşanmıştır. Bugün her aklıselim insan, memleketimizin nereden nereye geldiğini görmektedir.
Bizde diktatörlerin gücü; darbelere ve muhtıralara yetmiştir. Halkın gücünü arkasına alamayan malum diktacılıkların sonu, mazlumların “ahı” ve “sabrıyla” gelmiştir.
Ayrıca bizim diğer Müslüman topluluklarından farkımız; sömürülen bir millet olmayışımızdır. Ne sömürülmüşüz ne de sömürmüşüzdür.
Buna rağmen, bizim halkımız diktatör zihniyetlilerin yüzünden baskıyı, şiddeti, idamı görmüştür. Yokluğu ve yoksulluğu yaşamış ama asla boyun eğmemiştir.
Bilmiş ve inanmışızdır ki, sahip olduğumuz topraklarda; atalarımızın, daha da önemlisi dini ve milli değerler etrafında bütünleşmiş Müslümanların hakları vardır ve anamızın ak sütü gibi bu memleketin her karışı milletimizindir.
Böyle inanan bir topluma hangi diktatör zihniyetli çevreler hükmedebilir ki? Gidişlerinden itibaren arkalarından gönüllü Fatiha okuyan var mı? Ülkemize ve milletimizin değer yargılarına dair iyi bir icraatlarını bilen var mı?
Neyse, mazlumların ahı karşısında yıkılmayacak hiçbir diktatör zihniyet yoktur. Dünya tarihi böyle örneklerle doludur.
¥
Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da veya bir başka bölgedeki diktatörlerin sonunun geldiğini bütün dünya izliyor.
Kaddafi bu diktatörlerin en azılısıydı. Umar ve dua ederiz ki, masum Libya halkı daha fazla bedel ödemeden hak ve özgürlüklerine kavuşur.
Bu arada Başbakan R. Tayyip Erdoğan, dikta zihniyetli çevrelerin oyununa gelmeden, Libya’daki olup bitenlerle ilgili olarak dün grupta çok aklıselim bir konuşma yaptı.
Başbakanın ilk derdi, Libya’da bulunan vatandaşlarımızın burnu bile kanamadan yurdumuza getirilmeleriydi.
Yalnız ne yazık ve ne acıdır ki, dikta zihniyetli muhalefet ile bir kısım medyanın böyle bir derdi olmadığı için Başbakanı tahrik etmeyi hâlâ sürdürmektedirler.
Ne diyelim, “Allah bir taşımızı bile bu diktacı zihniyetlere nasip etmesin”.