Kim Kimi Etkiliyor?
Daha doğrusu bugünlere nasıl geldik?
Cumhuriyet kurulduğundan bu tarafa, başa geçen iktidarların en güçlü silahı hep yargı olmuştur. Asılacaksa yargıda astılar, kesilecekse yargıda kestiler...
Ben beni bileli, irtica adını verdikleri korku küllemesi iktidarın gündeminde varsa, siz ister “Yüksek Hakimler Kurulu”, veya “Yüksek Savcılar Kurulu” deyin, ne derseniz deyin, Adalet Bakanı’nın hazırlamış olduğu her kararname hiçbir engele takımadan o kurullardan ekspres hızıyla geçip gitti...
Hep gitti, hiç ama hiç dönmedi...
Ne zaman ki Balyoz ile Ergenekon’un aşına taş atılmaya başlandı; ne kadar Kemalist, cumhuriyetçi, laikçi ekalliyet varsa hepsi de “dilli düdük” kesildiler.
Haydi Anıtkabir’e...
“Atam bizi sen kurtar!”
¥
Sayın Başbakan’ın hükümeti yargıyı etkiliyormuş?
Etkileme deyince kıyısından köşesinden değil, Başbakan ne diyorsa hakim ve savcılar da onu yapıyormuş. Yalan olur da bu kadarı da aşırı...
Hem bu tip bir iddiayı ortaya atmak ülkedeki 12 bin hakim ve savcıya seviyesizce hakarettir. Bu hakareti neden yaptıkları Balyoz ile Ergenekon denilen çeteleşmeden anlaşılmıyor mu?
İşbaşında yakalandılar ya, ne diyecekler?
“Başbakan yargıyı etkiliyor.”
O kadar hakim ve savcı babanın malı sanki...
¥
Gelelim MHP liderinin ense meselesine.
“Yapamazsam vurun enseme” diyor.
Sayın Başbakan da cevap veriyor:
“Sizin pisliklerinizi temizliyoruz.”
Hadi bu cevap karşısında vatandaşın vuracağı ense kaldı mı?
Buhari ile Müslim gibi kitapların naklettiğine göre Peygamberimiz buyuruyor:
“(Akıllı ve olgun) Mü’min aynı delikten iki defa sokulmaz.”
MHP geçmişinde denendi ve de enseden gitti.
Vatandaş ense deliğinden ikinci defa sokulur mu bilemem...
¥
Ortadoğu’nun bir anda alevlenmesi gündemin baş sayfası.
Görünüşte halk başındaki diktatörlere uyandı, ama aslında hiç de öyle değil.
Çabuk uyanma...
Erken doğum...
Hormonlu gelişim gibi deyimler pek de sağlıklı sayılmaz.
Örneğin Libya’yı ele alırsak, halk her gün Kaddafi aleyhine sokaklara dökülüyor da arkası nasıl gelecek belli değil.
Kim başlattı, kim bitirecek o da belli değil...
Anlaşılıyor ki evvelinde bu devletleri kimler kurmuşsa şimdi de aynı güçler yeniden şekillendiriyor. Gömlekler değiştiriliyor...
Türkçe’si halklar uyanamadan gazını alıyor...
42 yıl koltukta otur da dünyanın ne halde olduğunu göremezsen başına gelecekleri görürsün. Ortadoğu’nun değişmez liderleri emperyalistlerle her an güreş tutuklarını bilmeliydiler. Güreşte kural alta düşme meselesi...
Düşen kaybeder...
Görülen odur ki, hepsi çaylak güreşçiler gibi alta düştüler.
Yenildiler, yenilenecekler...
O zaman son sözü CIA ile MOSSAD söyleyecek, manzara öyle görünüyor.
Kısacası, ipler puştun elinde!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.