Kaddafi, Malta Şovalyeleri'nin safında!
Muammer Kaddafi Batı'ya meydan okuyan bir devrimci olarak anılmayı seviyordu, fakat bir Fransız gazetesine verdiği şu beyanattan anlıyoruz ki artık Batı'nın jandarması gibi görülmeyi tercih ediyor:
"Ülkemdeki olayların arkasında El-Kaide var. El-Kaide kazanırsa Akdeniz'de İslami bir cihatla karşı karşıya kalacağız. Bin Ladin'in adamları gelip karada ve denizde fidye isteyecekler. Barbaros'un, korsanların, Osmanlıların gemilere fidye ödettiği zamanlara geri döneceğiz. Gerçekten bir dünya krizi ve herkes için felaket olacak."
El-Kaide hikâye, Batı'nın desteğini almak için Barbaros öcüsünü kullanma uyanıklığı şahane!
16'ncı yüzyılın ilk yarısında Türk korsanları Akdeniz'de Avrupalılara kök söktürüyorlardı.
Türk korsanlarının pîri Hızır Reis (Barbaros Hayreddin Paşa), ağabeyi Oruç Reis'le beraber, Cezayir'i İspanyolların elinden kurtarmıştı.
Yardımcısı Turgut Reis de Malta Şovalyeleri'nin Libya'yı işgaline son vermişti.
Onların yanında yetişen Uluç Ali Reis de Tunus'u Avrupalı istilacılardan temizlemişti.
O Barbaros, o korsanlar, o Osmanlılar "kriz" ve "felaket" üretmemiş, bilakis Batılıların çıkardığı krizi sona erdirerek Kuzey Afrika Müslümanlarını Endülüs Müslümanlarıyla aynı akıbeti paylaşmak gibi büyük bir felaketin eşiğinden döndürmüşlerdi.
Kaddafi, o döneme geri dönülebileceği uyarısında bulunurken, şunu demeye getiriyor: 'Ey Batı! Ben gidersem Akdeniz'deki çarkını yıkarlar. Buradaki çarkının dönmeye devam etmesini istiyorsan bana sahip çık.'
Hey gidinin Kaddafi'si... Nereden nereye!
TAHİR HOCA
Tahir Büyükkörükçü hocamız ahirete göçtü. Cenab-ı Hakk ganî ganî rahmet eylesin. Kederli ailesine sabr-ı cemil diliyorum. Konya'nın, Türkiye'nin, İslam dünyasının başı sağ olsun.