CHP'nin teflon lideri
Economist'in Baykal için kullandığı "CHP'nin teflon lideri" benzetmesi, herhalde Türkiye'de kimsenin aklına gelmezdi.
Zira bizler teflonu, sadece bir tava cinsi olarak tanıyoruz. Bu yüzden, "teflon tava ile Baykal arasında kurulacak benzetmenin ilham kaynağı, Batı'ya özgü androjen kültür olabilir" hükmüne kestirmeden ulaşabiliriz.
Bir elinde kalem, diğerinde tava olanların dünyası...
Halbuki teflon birçok mutfak gerecinde de kullanılan PTFE adı verilen bir tür plastiğin adı.
özelliği ise yüksek ısıya ve neme dayanıklı olması, sürtünme katsayısının çok düşük olması ve hiçbir maddeye yapışmaması. Bu özellikleri yüzünden çok yaygın bir kullanım alanına sahip.
Meselâ, elektrikli aletlerde yalıtkan madde, makine sanayiinde sürtünmeye dayanıklı parçalar halinde, ısıya dayanıklı conta veya bant olarak kullanılıyor.
Hammaddesi plastik olduğu için mutfak aleti olarak kullanılmasının sağlığa zararlı olduğu yolunda bir kanaat giderek yaygınlaşıyor.
Teflon, 300 dereceyi aşan ısıda kanser riskine yol açıyor. Bu yüzden ABD'deki teflon üreticisi DuPont firmasına çok fazla sayıda tazminat davası açılmış durumda.
Normal bir tavada, -kalaylı bakır veya çelik bir tavada- omlet yapmaya kalktığınız zaman, zemini bütünüyle yağlamanız gerekir. Aksi takdirde yumurta tavaya yapışır. Teflon tavada ise yağ sürmenize gerek kalmaz. çünkü teflon maddesi yapışmayı önlediği için, tavanın sapını sallayarak omletin altını üstüne kolaylıkla getirebilirsiniz.
O zaman Economist, Baykal'a hiçbir şeyle tepkimeye girmeyen, temas ettiği her şeyi yabancılaştıran, kokmaz, bulaşmaz ve yapışmaz bir lider demiş oluyor.
Bu çıkarsamalar sadece teflon benzetmesine dayanmıyor. Yazı, uzun uzun Baykal'a isnat edilen bu özellikleri temellendiriliyor.
Her şeyden önce yazı, "Etkisiz muhalefet" başlığını taşıyor. 1992 tarihinden beri 10. defa genel başkanlık koltuğuna oturan Baykal'ın bir kere bile seçim kazanmaması, hatta 1999 seçimlerinde partisini Meclis dışında bırakması, bir "teflon" nitelik olarak kaydediliyor.
Sonra, siyasete askerlerin yaptığı müdahalelere sesini çıkartmaması, 27 Nisan e-muhtırasına itiraz etmemesi, 301 değişikliğine karşı çıkması ile bu partinin sosyal demokrat bir parti olma niteliğini kaybettiği ve Sosyalist Enternasyonal'den çıkartılmasının tartışıldığı kaydediliyor.
"Teflon" benzetmesi ile Baykal "etkisiz bir eleman" olarak resmediliyor. Doğru mu?
Dışarıdan görünen CHP ve Baykal manzarası böyle. Lagendijk'in önceki gün İzmir'de söylediği "CHP bir felaket. Avrupalı sosyal demokratlar CHP'den utanç duyuyor." sözlerini de Economist'in "etkisiz muhalefet" yazısına eklediğimizde, bu manzaranın genel kabul gördüğü anlaşılıyor.
İçeriden görünen manzara nasıl?
CHP siyaset yapmıyor, iktidara aday olmuyor, politika üretmiyor.
Baykal, devlet içindeki bürokratik iktidarın basın sözcülüğünü yapıyor.
Bir siyasî partinin lideri değil, bürokratik iktidarın parlamentodaki uzantısı.
Teflon gibi üzerine hiçbir şeyin bulaşmamasının, hiçbir iz bırakmamasının sebebi de bu.
Sorunumuz, demokrasinin asgari sınırları içinde iş gören muhalefetin eksikliği.
Akla gelebilecek her şey gibi demokrasi de bu teflon muhalefetin üzerinden kayıp gidiyor.