Değiştirilemeyecek anayasa maddesi yoktur
Hükümet 2007'de engellenen anayasa değişikliği için seçim sonrasına söz verdi.
Yeni anayasa yapılacak.
Bunun anlamı, seçimlerden sonra Türkiye'nin en önemli gündem maddesi anayasa değişikliği olacak.
Olmalıdır.
Bu anayasa mutlaka değişmelidir. Yeni anayasa batı standartlarını aşmalıdır. AB üyesi ülkeler anayasa üzerinden bahaneler üretememelidir.
Ancak bugüne kadar anayasa konusunda açıklama yapanların geneli değiştirilemez maddelerin korunması gerektiğinin altını kalın çizgilerle çizdiler.
Vesayet sisteminin devamı anlamına gelen bu yaklaşım genel kabul görür gibi oldu.
Yücel Sayman gibi az sayıda hukukçu değiştirilemez maddenin bulunmadığını, anayasanın ideolojilerden arındırılması gerektiğini seslendirdiler ama sesleri herkes ve her kesim tarafından tam olarak duyulmadı. Belli ki duyulmak istenmedi.
Bu sağırlığı ve isteksizliği TÜSİAD bozdu.
TÜSİAD ezberleri fena bozdu. Yeni anayasa için yaptırdığı çalışmanın temel ilkelerini açıkladı.
Yeni anayasanın;
devlet değil insan odaklı bir felsefeyle kaleme alınması
ideoloji bakımından tarafsız olması,
kamuda kılık kıyafet özgürlüğünün esas olması,
MGK'nın anayasal bir kurum olmaktan çıkarılması,
Genelkurmayın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması,
Yüksek komuta kademesine atamalar sivil otorite tarafından gerçekleştirilmesi,
Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Askerî Yargıtay'ın kaldırılması, gereğine işaret eden bence de çok cesur bir çıkış yaptı TÜSİAD.
Sayamadığımız diğer değişiklik teklifleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde benim de itiraz edeceğim noktalar var. Ama referandumda çok kötü bir sınav veren TÜSİAD bu çalışmasıyla meclisin işini kolaylaştırmış ve anayasa değişikliğinde çıtayı yükseltmiştir.
Özellikle de devletin şeklinin cumhuriyet olması dışında anayasanın bütün maddelerinin değiştirilebileceği mesajını vermiş olması ideolojik saplantı içinde olanları ve bu saplantıdan çekinerek olması gerekeni bir türlü söyleyemeyenleri çok ağır bir yükten kurtarmış ve rahatlatmıştır.
Aslında TÜSİAD'ın yıllar önce yayınladığı anayasa değişikliği raporu da demokrasi çıtasını yükselten bir rapordu. TÜSİAD yayınladığı o raporla ve ana ilkelerini açıkladığı son raporuyla aslında gerçek manada bir sivil toplum örgütü misyonu ifa etmiştir.
Anayasayı halkın yapmasının anlamı da budur. TÜİSAD hazırlayacak, MÜSİAD hazırlayacak, diğer STK'lar hazırlayacak, bunlar tartışılacak ve yeni anayasayı hazırlayacak olan heyet bütün bunlardan istifade ederek bir taslak koyacak ortaya.
Söylediğim gibi TÜSİAD bu yolu açmış ve ilkelerini cesaretle ilan etmiştir. Şimdi diğer STK ve anayasa konusunda sözüm var diyen her kesim çalışmalarını ve görüşlerini açıklamalıdır ki seçim sonrası yapılacak yeni anayasa çalışmasının zemini hazır olsun.
Önerdiği her değişikliği onaylamamakla birlikte yaptığı bu cesurca çıkışı sebebiyle TÜSİAD'ı tebrik ediyorum.
Evet devletin şekli cumhuriyettir dışında değiştirilemeyecek anayasa maddesi yoktur ve olmamalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.