Ava çıkar iki avcı; av peşinde koşarlar, yürürler dolaşırlar, uygun av bulduklarında, göz gez arpacık nişan alır, tetiği çekerler.

Biri vurur, biri vuramaz.

*

Ameliyata giren hastalar vardır hastanede.

Biri kısa zamanda iyileşir kalkar, biri kalkamaz.

*

Yola çıkar iki adam.

Biri varır, biri varamaz.

*

Seçime girer adaylar.

Biri seçilir, biri seçilemez.

*

İki genç askere gider, cepheye gönderilirler.

Biri döner, biri dönemez.

*

Köprü üzerinde balıkçılar denize olta atar.

Biri tutar, biri tutamaz.

*

Kitap yazmayı düşünenler, tasarlayanlar vardır.

Biri yazar, biri yazamaz.

*

Kitap yazanların akıbeti aynı değildir.

Biri bastırabilir yazdığını, biri bastıramaz.

*

Yazdığı kitabı bastıranlar da tam anlamıyla muradına ermiş sayılmaz.

Biri ödül alır, biri ceza.

*

Bu itibarla, yazmayı düşünenlere tavsiyemiz, tek yönlü olamaz.

Nitekim fikir danışmak isteyen arkadaşlara şöyle söyleyebiliriz: "İster yaz, ister yazma."

Kitap mitap işlerini bir yana bırakalım ve bir fıkra ile yolu tamam edelim.

*

Bir Rus Yahudisi, İsrail'e göç etmektedir. Çıkışta Ruslar bagajını kontrol ederken elbiseleri arasında Lenin'in büstünü bulurlar.

"Bu nedir?"

Yahudi şöyle cevap verir:

"Bu nedir değil, bu kimdir diye sormanız gerekirdi... Bu Lenin'dir, sosyalizmin temellerini atan, Rus halkına iyilikler getiren... Ben de o günlerin hatırası için yanıma aldım..."

"Ooo... Çok güzel... Tamam... Geç bakalım."

Tel Aviv havaalanında gümrük memurları büstü görür ve sorar:

"Bu nedir?"

"Bu nedir değil, bu kimdir diye sormanız gerekirdi... Bu Lenin'dir. Bu deli cani yüzünden çekmediğimiz eziyet kalmadı. Yanıma aldım ki her gün yüzüne tüküreyim. Bakıp bakıp lanet okuyayım!"

"Bravo... Çok güzel."

Bırakırlar ve geçer... Adam evine gider, büstü büfenin üstüne koyar, gelişi sebebiyle akrabalarına davet verir. Yeğenlerden biri sorar:

"Bu kimdir?"

Çok anlamlı bir cevap gelir:

"Bu kimdir değil, bu nedir diye sorman gerekirdi... Cevap da, on kilogram yirmidört ayar altın... Vergisiz, gümrüksüz, kdv'siz..."