Faruk Çakır

Faruk Çakır

Mutluluk hareketi

Mutluluk hareketi

Zaman zaman tekrarladığımız bir gerçek var: Türkiye’de yaşayanlar olarak belki babalarımızdan daha zenginiz, ama onlardan daha mutlu olduğumuzu söylemek kolay değil.
Moda tâbiriyle bütün bir millet olarak ‘zengin olma’ya teşvik edildik, ama aynı teşvik ‘mutluluk’ için yapılmadı. Daha doğrusu, ‘zengin’ olunca mutlu olacağımız dikte edildi ve her yolu deneyerek zenginliğe, dolayısı ile mutluluğa ulaşmaya çalıştık. Neticede bir ölçüde ‘zengin’ olduysak da, ‘mutlu’ olmayı başaramadık. Medyaya yansıyan cinayet haberlerini görünce, “Biz mutlu ve huzurlu bir toplumuz” demek mümkün mü?
Temeldeki problem, mutluluğu ve huzuru yanlış yerde aramamızdan kaynaklanıyor. İnsanlık âlemi İslâma teslim olmuş olsa, problemler git gide azalacak ve ulaşılmak istenen maksada ulaşılmış olacak. Kimileri bu tesbiti de bir ‘slogan’ olarak değerlendirebilir, ama hakikat böyle. Bu noktadaki kabahat da yine İslâma teslim olanlarda. Çünkü hakikat, olması gerektiği gibi ‘kavl-i leyyin/ güzel ve ikna edici bir lisanla’ insanlara anlatılamamış.
İngiltere’de başlatılan yeni bir kampanya bu konuya dikkatimizin çekilmesine vesile oldu. “Mutluluk için kucaklaşıyorlar” başlıklı haberde şu bilgiler yer almış: “Londra sokaklarında yürürken tanımadığınız birisi gelip size sarılıverirse şaşırmayın. Ülkede ‘Mutluluk Hareketi’ başladı. Kısa sürede binlerce üyesi olan hareket, materyalist dünyadan bıkanlara sevgi dolu bir evrenin kapılarını açtığını iddia ediyor. İngiltere’de başlayan ‘Action for Happiness’ (Mutluluk Hareketi), katılımcılarına karşılıksız sevmeyi, sokakta gördükleri insanlara sarılmayı ve paylaşmayı öğütlüyor. Son zamanlarda Londra’da sıkışık trafikte kornaya basan otobüs şoförüne sarılıp sakinleşmesini sağlayanlar da var, bir köşede mutsuz bir ifadeyle oturanların masasına oturup derdini soranlar da. Şehir hayatının sebep olduğu ‘mutsuzluk ve izolasyon’u aşmak için oluşturulan projenin sloganı ‘mutluluk ver, mutlu ol’.
“Londra Ekonomi Üniversitesi’nden Prof. Richard Layard önderliğinde gelişen hareket, mutluluğun her zaman parayla ilgili olmadığını göstermek için başlatılmış. Layard, ‘Yaptığımız araştırmalarda paranın mutluluk sağlamadaki rolünün sanılandan az olduğunu gördük. İnsanlar mutluluğun kaynağının güven ve sevgi olduğunu düşünüyor. Biz de insanların birbirlerini mutlu etmesini istiyoruz. Bu yüzden bu hareketi başlattık. Geri dönüşler umduğumuzdan da iyi oldu’ diyor.” (Radikal, 15 Nisan 2011)
İngiltere’de ortaya çıkan bu hareket, ‘akıl için yol bir’ olduğunu tekraren göstermiş olmuyor mu? Ne diyor hareketi başlatanlar: Materyalist dünyadan bıkanlar var, karşılıksız sevmeyi öğren, mutluluk ver, mutlu ol, paranın mutluluk sağlamadaki rolü sanılandan daha az, mutluluğun kaynağı güven ve sevgidedir...
Peki, bu tesbitler bizin için yabancı mı? Tamamı ve daha geniş ‘kaynak’ doğru İslâmda ve İslâmiyete lâyık doğrulukta değil mi?
Sadece bir Hadis-i Şerifi hatırlamamız bile ‘kaynağı’ görmemizde bize yardımcı olur. Ne buyurmuş Kâinatın Efendisi Peygamberimiz: “Ben size, yerine getirdiğinizde birbirinizi seveceğiniz birşeyi göstereyim mi? Aranızda selâmı yayınız.” (Müslim, îman: 93)
Basit gibi görünen “Selâmı yayınız!” tavsiyesi, İngiltere’de 1400 yıl sonra başlatılan hareketten çok daha etkili, çok daha orijinal değil mi?
O halde hem selâmı yayalım, hem de insanlığın huzur ve mutluluğunun kaynağının İslâmiyette olduğunu bilelim. Elbette gereğini de yapalım!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi