Ergenekon’un medya-finans ayağı
Ergenekon terör örgütünün asker ayağı, akademik ayağı, tetikçi ayağı önemli ölçüde aydınlatıldı.
Medya ayağı ise kısmen ortaya çıktı.
Savcının elindeki şemalar bu örgütlenmenin güçlü bir medya ve finans ayağı olduğunu gösteriyor.
Ayrıca bu yapının yargıda da hakim olduğu söylenebilir.
Mesela, Ergenekon firarisi Bedrettin Dalan’ın önemli bir savcının bir medya patronunu uyarması sonucu yurtdışına çıktığı bilinir.
Ama bir şey yapılmaz.
MASAK Başkanı’nın ifadesiyle aslında parasal ilişkiler ağı da çözülmüş durumdadır.
İstanbul’da kimin rolü nedir ortadadır.
Ancak bir takım dengeler bu işlerin üzerine gidilmesini engelledi, engellemeye devam ediyor.
Yoksa bugün özellikle CHP’nin aday listelerine, iş dünyasındaki kimi ilişkilere bakınca, nasıl bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu bütün çıplaklığıyla görürsünüz.
Soruşturma aşamasında zaman zaman yapılan hatalar, muhabir düzeyindeki gazetecilerin bedel ödemesine yolaçmış ama gerçek sorumlular paçayı sıyırmayı başarmıştır.
Bunun en çarpıcı örneklerinden biri Sabah Gazetesi’ne elkonulması sürecidir.
Burada asker-medya-siyaset ve yargı ilişkisinin mükemmel şekilde işlediğini görüyoruz.
Bugün “Ergenekon’da tutukluluk süreleri çok uzun. Koskoca profesörler tutuklanır mı” diye kıyamet koparanların, yurtışından kendi isteğiyle dönen koca bir medya grubu sahibini tutuklatıp gazetelerine elkoyma planlarını nasıl yaptığını biliyoruz.
Bugün muhabirlerin hesabını soranlar, o gün Sabah Gazetesi’nin sahibinin tutukluluğunu bayram ederek kutlamış, bu konuda tek satır kaleme almamıştı.
Amaç geçen haftada yazdığım gibi, Sabah’ı derin devlet gazetesi yapmaktı.
Bu gerçekleşseydi, Erdoğan ve AK Parti’nin halk desteğine rağmen iktidarda kalma şansı olmayacaktı.
Aradan onca zaman geçti, o yargılamada, tutukluluk kararında kritik rol oynayanların oğulları, kızları büyük medya grubunun yurtiçi ve dışı şirketlerinde işe alındı.
Bir kısmı doğrudan Ergenekon’un avukatı, bir kısmı da Ergenekon’un avukatlığına savunan CHP’nin adayı oldu.
O nedenle Ergenekon bitti, Türkiye demokrasiye geçti demek için çok erken.
Mevzii gerisindeki güçler hala yerlerinde duruyor, çünkü dokunulmazlıkları var.
Bunun rahatlığıyla hesap günü için plan yapıyorlar.
Ama kaybedecekler...