Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Kudüs’ün kapıları açılıyor

Kudüs’ün kapıları açılıyor

Devrimin yönünü bilmeyenler, belirleyemeyenler ya da bilip de gizlice düşmanı olanlar ona kara çalmaya çalışıyorlar. Devrim 80 yıllık durgunluk, atalet ve çöküş diliminden sonra yeni bir hareket alanı oluşturuyor. Bu hareket ve alanı 21’inci yüzyılı şekillendirecek ve tarihini yazacaktır. 21’inci yüzyılın şekillenmesindeki en önemli kilometre taşlarından birisi Kudüs’ün kurtarılması olacaktır. Geçen yüzyılın ilk çeyreğinde kaybedildiği gibi, inşallah ilk çeyreğinde de devrimin açtığı çığırda yeniden kazanılacak yani istirdat edilecektir. Dolayısıyla Kudüs’ün kurtarılması ve esaretine son verilmesi Arap dünyasında devrim suretiyle gelişen süreçle yakından alakalıdır. Bu devrimle birlikte ilk defa Kudüs’ün kurtarılması imkan dairesine girmiştir. Bilahare temkin ve vücup dairesine girecektir. Daha önce eski rejimlerin gölgesinde ancak hayal dairesindeydi. Çelişkilerle Kudüs’ün kurtarılması mümkün değildir. Çoğunluğun seferber edilmediği bir hareket akim kalmaya mahkumdur. Bu devrim ilk defa iktidarlarla çoğunluğu ve halkı barıştıracak bir yapıyı ve süreci başlatıyor. Karadavi de Kudüs’le ilgili konuşmasında devrimlerin Kudüs’ün lehinde bir süreç olduğunu söylemiş ve devrimi ve devrimcileri Kudüs’ün yardımına çağırmıştır. Siyasi altyapı olmadan Kudüs’ü kurtarmak mümkün değildir. Siyasi altyapı da asude bir iklim ve halkla rejimlerin barışmasıdır. Halkına zulmeden idareler Kudüs’ü kurtaramaz. Kudüs’ü elden çıkaran ve kaybeden istibdat anlayışı olmuştur. İyi idare ve adalet ise kurtuluşun ilk basamağıdır. Müstebit oldukları halde kurtarıcı kılığına girenler ancak yalancı Mesih’in şakirtleri ve çömezleri olabilirler. Karadavi’den sonra Kudüs mücahidi olan Raid Salah Arap Devrimini selamlamış ve bunun Kudüs’ün kurtuluşunun ilk basamağı ve mukaddimesi olduğunu beyan etmiştir.
¥
Raid Salah tek kelime ile ‘Arap halkları iradelerini ellerine aldıklarında işgal bitecektir’ demiştir. Demek ki Beşşar ve Kaddafi rejimlerinin söylediklerinin hilafına işgal ancak halkın iradesiyle bitecektir. Halkın iradesini gasp edenler ideallerini de gasp ederler. Eylemleri söylemlerini tekzip eder. Zaten müstebit idarelerin söylemleriyle eylemleri birbirini tutmamaktadır. Amman’da El Cezire net.’e konuşan Raid Salah, Tunus ve Mısır’da başlayan ve devam eden (Yemen, Suriye ve Libya) devrimin önce halkın iradesini arkasına alacağını, ardından da enerjisini Kudüs ve Mescid-i Aksa davasına teksif edeceğini ve yönelteceğini belirtmiştir. Karadavi, Beşşar Esat rejiminin anakronik yani tarih dışı bir afakta seyrettiğini söylerken Raid Salah bu devrimin veya devrimlerin anakronik seyri tersine çevirdiğini ve Kudüs ve Mescid-i Aksa meselesini tarihteki doğru yerine yeniden oturttuğunu kaydetmiştir. Yani bu devrimler tarihi sapmayı tashih etmişlerdir. Tarihi sapmalardan birisi Baba Esat’ın 1971 yılında silah arkadaşlarına karşı yaptığı sözde Tashih Devrimidir. İktidarı tekeline alabilmek için Baasçı arkadaşlarına bile darbe yapmıştır. Raid Salah’a göre, bu devrim zafer, onur, izzet ve uyanışı ve silkinişi beraberinde getirmiştir. Artık Hazreti Ömer’in Kudüs fethini mücerret ihtifallerle anmak yerine onu yeniden yaşamak ve yaşatmak gerekir. 100 yıl önce Deraa’da sahte Arap Devrimini başlatan Lawrance yerine bugün Dera’da Umeriye Camii’nde yeni bir hareket ve gerçek bir devrim başlamıştır. Umeriye Camii’nde başlayan bu yeni silkiniş ve devrim ruhu inşallah yeni bir Ömer fethini de (Kudüs) beraberinde getirecektir.
¥
Raid Salah, Ürdün’e Akabe kentinde yapılacak Kudüs’ün Hazreti Ömer tarafından gerçekleştirilen fethin yıldönümü kutlamaları münasebetiyle gelmiş ve bu vesile ile yeni bir Ömer fethini müjdelemiştir (http://www.aljazeera.net/NR/exeres/C0C859BE-8D3C-42DD-A367-02762E4A2F17.htm?GoogleStatID=9). Raid Salah ve arkadaşları, Akabe kentinde 28 Nisan (2011) tarihinde Hazreti Ömer’in fethini kutlarken Suriye rejimi de Dera kentinde adalet isteyen Dera halkını Umeriye Camii’nde kıstırmıştır. Demek ki bu rejimin elinden Umeriye Camii’ni kurtarmadıkça Hazreti Ömer’in hatırası tebcil ve yad edilemeyecektir! 10 yıldan beri her vesile ile Ürdün’e sokulmayan Raid Salah, Arap Devrimi bereketiyle bu yasağı delmiş ve bir ay içinde iki defa Ürdün’e girmeyi başarmıştır. Tarih, sapmalardan sonra yeniden gerçek mecrasına oturmaktadır. 21’inci yüzyılın tarihini Ortadoğu ve Arap Devrimi yazacaktır. Bu sürecin sonu inşaallah Kudüs’tür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi