Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Kelkit’li ve avenesi

Kelkit’li ve avenesi

Bakıyorum, herkes bilumum kabahati yazarlarda görüyor...
Anlıyorum, yazarlar edep/erkân tanımıyorlar... üstelik Türk milletinin değerlerine, inançlarına da yabancılar...
Ya sahipleri?
Sahip, dindar ve dini değerler avcılığı yapacak karaktere sahip kişiler buluyor.
Hıristiyanlara aldırış ettiği yok... (Etmemesini isterim)
Süryani’lerle sıkı-fıkılar...
Ali’siz alevilerle ballı-pekmezliler...
Cami dediğinizde nevirleri dönüyor...
Minare gördüklerinde yürekten vurulmuşcasına feryat ediyorlar...
Kur’an okunmasından öyle rahatsızlar ki tarif edilemez...
İslâmi kıyafet kadında olsun, erkekte olsun içlerine ve dahi dışlarına sinmiyor...
Ali Babanın çiftliğindeki mesele...
Kelkitli’nin bir çiftliği var... çiftliğinde uşakları var... Uşakların bellerinde kuşakları var... Kuşakların altında silahları ve fişekleri var:
Güm güm güm!..
Uşakların tamamı dönme-devşirme değil...
Kör olasıca para denilen alete boyun eğiyorlar... Patron ne isterse kuzu kuzu yapmakla mükellefler...
Yani kısa zamanda “dindar avcısı” olup çıkıyorlar...
İz sürüp yakalamaları ayrı mesele... Bir de ters yönden iz sürmeleri, aradıklarını bulamasalar bile “buldum” göstermesi yaparak halka duyurmaları yok mu, insanı hayrete sokuyor...
Muhalif cenah nedense yapılan her yanlış veya her provokatörlüğü uşakların sırtına yüklemekle meşgul...
Ne yapabilir zavallılar?
Patronun emir komuta çizgisinden çıktıkları dakikada tezkereleri ellerine verilecek...
Biliyorum, yaptıkları hiçbir insana yakışmaz.../Evlad-ü ıyal/bahanede geçerli olamaz...
Sizleri bu ilan edilmemiş kirli savaşta dikkatli olmaya çağırıyorum...
Evet, “sahip” zengin ve her istediğini yaptırıyor bazı mahfillerde...
Bu denli düşmanlığını anlamak elbette zordur...
Hırsızlık, arsızlık, namussuzluk, soygun-vurgun başını alıp gidiyor.... Ne yazık ki ne patron, ne de uşakları o tarafa bakmıyor...
Ergenekon çetesi mi? Boşverin siz...
Vatansever Kuvvetler Güç Birliği çetesi mi? Ona da bakmayın...
Banka soygunlarına, devlet malını yağmalamaya hiç amma hiç dikkat etmeyiniz...
Misyonerlerin cirit atması ülkenin zenginliği mi yoksa?
Herhalde öyle ki oraya da hiç önem verdikleri yok...
çiftlik ağası istiyor bilumum dindarlara düşmanlık yapılmasını...
Yoksa orada çalışanların tamamı aynı delikten mendil sallarlar mı?
çiftlik ağası isterse sallanırmış...
Aykırı görüş bildirenlerin üzerine kıyafet avcılarını, ibadet avcılarını, şenaet avcılarını, iftira mangalarını sürüyor derhal...
Söz gelimi bir Müslüman dindar bir konuda görüş belirtse, derhal arkasına utanmaz uşaklar salınıyor...
Kimdir bu adam ve uşakları?
Adamın kim olduğunu az/çok bilen biliyor... Fakat uşakları içinde her boyaya boyanmış, iradesiz, aptal, enayi zevat çoktur...
İtalya’da ölen, Milano’da San Babila kilisesinde cenaze töreni yapılan, vasiyeti üzerine cenazesi yakılarak, külleri Ortaköy’de boğazın sularına dökülecek, aslen Türk zannedilen kadın, hakkında ne düşünürler, biliyorsunuz... Eğer bu gibi şeyleri bir Müslüman yapsa zırıltılarından, gürültülerinden Türkiye sallanırdı...
Vah benim Türkiyem vah!..
Dönmelere, babasız doğan ukalalara mı kalacaktın sen?
Sahi biz nereden çıkmıştık açık alınla?

Evlatlıkların evlatları çoğaldı
Silahları ile atları çoğaldı
Kuşların kanatları yolundu lakin
Kaplumbağanın kanatları çoğaldı.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi