Barışınız barış olsun
2006 yılında Filistin genelinde bir milletvekili seçimi yapıldı. Seçim ebetteki İsrail'in ve batının onayıyla gerçekleşti. Gazze dışındaki bütün Filistin toprakları İsrail kontrolünde olduğu için İsrail'in onayı olmadan bir seçim yapılamaz.
İsrail ve batı bugün terör örgütü diye gayri meşru ilan ettikleri HAMAS'ın da o seçimlere katılmasına onay verdiler. Böylece HAMAS'ı(İslami Direniş Hareketi) meşru yani yasal kabul ettiler.
İsrail ve batı FETİH'in (Filistin Tahrir Hareketi) kazanacağını tahmin ediyorlardı. Hatta İsrail FETİH'e alenen yardım ediyordu. Öyle ki İsrail cezaevlerindeki Filistin önderlerini televizyonlara çıkarıyor ve FETİH'e destek vermelerini söylettiriyorlardı.
FETİH'in kazanacağından emin oldukları için uluslar arası gözlemcilerin Filistin seçimlerini takip etmelerine de izin verdiler.(Uluslar arası gözlemciler Filistin'de 2006 yılında yapılan seçimlerin son derece nezih olduğunu herhangi bir hile ve şaibe bulunmadığını ilan ettiler.)
Ne mi oldu? İsrail ve batı büyük bir düş kırıklığı yaşadı. Çünkü seçimleri HAMAS kazanmış ve tek başına iktidar gücü elde etmişti.
HAMAS bazılarının zannettiği gibi hükümete balıklama atlamadı. Temkinli davrandı ve önce bir milli birlik hükümeti kurmayı teklif etti. FETİH buna yanaşmadı. HAMAS hükümeti kurulunca İsrail küplere bindi.
Demokrasi havarisi kesilen batı dünyası Ortadoğu'nun en demokratik ve en nezih seçimlerinin sonucuna tahammül edemedi, ikiyüzlülüğünü bir kez daha gösterdi ve Filistin'e ambargo uygulamaya başladı.
İsrail ve batının maşası gibi hareket eden Abbas, HAMAS hükümetini azlettiğini açıkladı ve ipler koptu. İsrail ile işbirliği yapan kimi Abbas yanlıları bir iç savaş başlatmak ve HAMAS'ı bitirmek için harekete geçtiler.
Bu komployu fark eden HAMAS Gazze'de kontrolü ele geçirdi ve Abbas yanlılarının çirkin oyunlarını belgeleriyle ortaya çıkardı. Bundan sonra Gazze'ye uygulanan ambargo, saldırılar ve dünyanın gözü önünde cereyan eden soykırım. Buna destek veren Abbas ve Mısır yönetimleri.
Filistin dünyanın en büyük problemi. Tefrika da Filistin'in en büyük problemi.
Bu tefrikanın son bulması için bölge ülkelerinin de desteğiyle Mısır öncülüğünde uzun zamandan beri bir çalışma vardı. Türkiye de Filistinli gruplara bir an önce anlaşmazlığı bitirin çağrısında bulunuyordu.
Nihayet 4 Mayıs 2011 Çarşamba günü Kahire'de Abbas ile Meş'al el sıkıştı. Barış anlaşmasını imzaladılar.
Varılan anlaşma yeni bir Filistin milli birlik hükümetinin kurulmasını, siyasi tutukluların serbest bırakılmasını, yüksek güvenlik komisyonu kurulmasını ve seçimi gözetleyecek bir yargı merciinin oluşturulmasını zorunlu kılıyor.
4 Mayıs Filistin'de eşine az rastlanır bir sevinç gösterileriyle kutlandı. Genç ihtiyar kadın erkek ellerinde Filistin bayraklarıyla sokaklara caddelere indiler, marşlar söyleyerek böylesi bir birliğe duydukları özlemi dile getirdiler.
Tabii bu anlaşmayı Mısır'daki yönetimin değişmesi, Suriye'nin karışması gibi etkenlere bağlamak ve yorumlamak mümkün. Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da pastadan pay alma yarışındaki batı ülkelerinin bir de Filistin sorunu istememelerine bağlamak da mümkün. Anlaşmanın arkasındaki faktör veya faktörler ne olursa olsun Filistinli grupların birlikteliği elbette ki sevinilecek bir durum.
Şimdi bir milli birlik hükümeti kurulacak.
HAMAS Batı Yakasında, FETİH de Gazze de yönetime ortak olacak.
Acaba Batı Yakası'na açılarak HAMAS mı güçlenecek yoksa Gazze'de yönetime ortak olacak FETİH mi, ya da başka bir ifadeyle Gazze'ye tekrar girecek olan FETİH HAMAS'a yine bir komplo mu kuracak orasını henüz kestirebilmiş değilim.
Konuyu tartışırken, FETİH'E ne kadar güveniyorsun?" diye soran meslektaşıma, "CHP'ye güvendiğim kadar." demiştim.
Abbas gidici olmasına gidici de geride bıraktığı Abbaslar onu aratırlar mı orasını da zaman gösterecek.
Her neyse Filistinlileri bu anlaşmadan dolayı kutluyorum. Hayırlı olur inşallah.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.