GECE yarısından sonra, saat 02.00... Azerbaycanlı Prof. Aygün Attar cep telefonuma mesaj göndermiş, ben Pazar günü sabah fark ettim.
Giresun Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Azeri Prof. Aygün Attar’ın mesajı aynen şöyle:
“İyi geceler. Azerbaycan’ın birinciliği, sahneye Türk bayrağı ile çıkarak kutlaması iki ülke arasısındaki münasibetlere en güzel ve en anlamlı cevaptır. İki ayrı devlet olabiliriz. Bir millet olduğumuz ortada. Sevincimi paylaşmak istedim. Selam ve saygılarla... Azari Kardeşiniz Aygün Attar.”
Ben de sevgili Aygün Attar’a Azerbaycan Türkçesiyle buradan teşekkür mesajı göndermek istiyorum:
“Çok teşekkür edirem. Men de bütün gelbimle beyan edirem ki, Azerbaycan’ın birinci gelmesinden Türkiye birinci gelmiş gibi şâd oluptur. Azerbaycan menim ikinci ölkemdir. Gardaşınız Taha Akyol”

İki bayrak ele ele
Evet Azerbaycan benim ikinci ülkemdir. Bu sene Eurovision’da bizim “Yüksek Sadakat”in elenmesine üzüldüm ama Azerbaycan’ın zaferi üzüntümü büyük bir sevince çevirdi.
Azerbaycanlı sanatçılar Eldar Gasımov ve Nigâr Cemal’ı alkışlıyorum.
Hele Nigâr Cemal’ın eline Türkiye’nin bayrağını alıp sahneye koşması... İki Türk bayrağının bu ele eleliği yok mu? Çok duygulandım...


Yaşa sevgili Nigar!
Zaten Türkiye elendiğinde Eldar ve Nigâr “biz gardaş Türkiye için de söyleyeceğiz” demişlerdi; söylediler, başardılar.

Üzeyir Bey’in memleketi
Azerbaycan televizyonu Az-TV’yi izliyorum. “Örovizyonda en yahşi şarkı” seçilmenin büyük sevincini yaşıyorlar. Türkiye’deki sevinci de aktarıyorlar. Bizim televizyonlardan Azeri zaferini alkışlayan fragmanlar yayınlıyorlar. “Bütün Türk dünyasının şâd olduğunu” söylüyorlar.
Kültürel alanda müşterek duyguların, ortak sevinçlerin gelişmesi fevkalade önemlidir.
Zamanla daha da gelişecektir. Kırımlı İsmail Bey Gaspiralı’nın yüzyıl önce ifade ettiği “dilde, fikirde işde birlik” ideali için bugün daha müsait bir çağdayız. Modern iletişim imkanları, ticari küreselleşme ve turizm gibi faktörler sebebiyle.
Azerbaycan’ın Eurovision başarıları tesüdüf değildir. Azerbaycanda tiyatro ve opera gibi sanatlar Türkiye’den önce gelişmişti.
“Leyla vü Mecnun Operasını” nın bestekârı Azerbaycanlı müzik dahisi merhum Üzeyir Bey Hacıbeyli’nin memleketi için bu başarılar tabiidir... Yürekten alkışlıyorum.