İzmir yaza yeni merhaba dedi. İzmir’in genel havasından mıdır nedir, seçim buralarda çok yavaş seyrediyor.

CHP nakavt olmuş durumda. Belediyedeki yolsuzluk olayları en çok konuşulan mevzularından birisi. İzmirliler, daha doğrusu CHP’ye kayıtsız şartsız bağlı İzmirliler, “Yolsuzluklarına göre hiç olmazsa hizmet etseler bari” diyerek dert yanıyorlar.

Seçim çalışmalarını izlemek üzere İzmir merkez ile Karşıyaka, Çiğli ve Menemen ilçelerinde gözlemlerde bulundum. İzmir genelinde şu anda en faal parti, Ak Parti olarak gözüküyor. Ak Parti seçim çalışmalarını koordine eden İsmail Hakkı Turunç başkanlığında bir ekip, İzmir’in her ilçesinde, beldesinde ve köylerinde çalışmalar yapıyor.

Başbakan R. Tayyip Erdoğan, anlaşılan İzmir’e ayrı bir önem vermiş. İzmirlileri CHP “hezimetlerinden” kurtarmaya kararlı. Ak Parti İzmir il başkanı Ömer Cihad Akay, CHP’nin İzmir’deki gücünün medyaya yansıdığı gibi olmadığını, İzmirlilerin Türkiye’nin diğer bölgelerindeki hizmetleri gördükçe CHP’den koptuklarını söyledi.

Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın bu kadar çok sevildiği ve sevilebileceği tahmin edilmiyormuş. İzmirliler çok sevmişler Binali Yıldırım’ı. Karşıyaka’nın tarihinde en büyük hizmeti, Ak Parti iktidarı getirmiş ve tabii Binali Yıldırım imzalı.

Karşıyaka sahilinde konuşlanmış “Selanik’le kardeş şehiriz biz” diyen CHP zihniyetliler bu hizmetlerden memnun olmasalar da Aliağa’dan Karşıyaka’ya kadar yüz binlerce vatandaşımız hızlı tren imkânından yararlanıyorlar.

İzmir’in ilçelerini dolaşırken rahatlıkla girip çıkabildiğim seçim büroları haliyle Ak Parti bürolarıydı. Selam verilince alınıyor ve “Kimsin ne istiyorsun” diye soru sorulmuyordu.

“Bir iki deneme yapayım, diğer partilerin seçim bürolarına da gideyim” dedim ama başarılı olamadım. Çünkü daha kapılarına yaklaşırken gelenleri endişe ile karşıladıklarını gördüm.

Tabii bu dediğim partiler içerisinde CHP yok. Allah ne onları benim kapıma ne de beni onların kapısına muhtaç etmesin. Dedemin duası böyleydi. Ben de dedemin duasını ediyorum.

Yol arkadaşlarım Ahmet Büyük ve Bekir Kaplan’la Çiğli’nin içlerinde dolaşırken Ak Parti milletvekili adaylarından Erdal Kalkan’ın seçim bürosuna uğradık.

Muşlular gönüllü bir seçim bürosu kurup çalışmaya başlamışlar. Erdal Kalkan’ı yere göğe sığdıramıyorlar. Sebebini sordum, dediler ki;

“Erdal Bey insan gibi insan. Ne zaman bir hastamız olsa, ne zaman bir işimiz düşse, her derdimizle ilgilenirdi. Bizlere çok iyilikleri dokundu, şimdi de onu Ankara’ya göndermek bizim boynumuza borç.”

Bu gerekçe öncelikle şunu gösteriyor. Bizim insanımızın ilgiye, güler yüze, sevgiye ihtiyacı var.

Ak Partililer de bunu yapıyor. Toplumun her kesimine adil ve eşit davranmakla birlikte, “insanı yaşat ki, devlet yaşasın” felsefesini yürütüyorlar.

Ak Parti bu sefer İzmir’de büyük zafer ilan edecek.