İzmir’deki gözlemlerim sırasında en ilginç sahneyi Selçuk ilçesinde yaşadım. Atadan CHP’li bir vatandaş, CHP’lilerin endişesini şöyle dile getirdi: “Memleketin her yanında olduğu gibi Ak Parti yine iktidara gelecek fakat bizimkilerin korkusu; alkolümüze, içkimize, kıyafetimize karışmasınlar diye CHP’ye sığınmamızdır.”

İnsanın inanası gelmiyor böyle bir gerekçeye. İnanmadığımı görünce bu düşüncesinin kendisine ait olmadığını, Ege sahillerindeki CHP’lilerin böyle düşündüğünü ve kendilerine bu tür telkinlerde bulunulduğunu ifade etti. Mesele anlaşılmıştı. CHP’liler ve onların izinden giden diğerleri, “fikir yoksullukları” sebebiyle, topluma vaat edecekleri insanca ve hakça bir projeleri olmayınca, tek sığınakları olan; “iftira, yalan, dedikodu ve tahribe” yönelmişler.

Mesela Selçuk’ta bir kısım CHP’liler tarafından Ak Parti çalışmaları takip ettiriliyormuş. Ak Partililere ilgi gösteren esnaf belirleniyormuş ve ertesi gün bir bahane bulunarak yine CHP’liler tarafından rahatsız ediliyorlarmış.

Bu izlenimlerden sonra sahil kesiminin alkolden başka derdinin olmamasını ve endişelerini, Ak Partili yetkililerle paylaştım.

Dediler ki:

“Ak Partililer veya Başbakan R. Tayyip Erdoğan, ne mizan terazisinin sahibi ve başında duruyor. Ne sırat köprüsünün baş ve sonunda duruyor. Ne sevap ve günahları yazan meleklerden birisi. Ne insanlara Allah tarafından verilmiş ömürlerin ve rızıkların sahibi, takipçisi ve yöneticisidir.

CHP ve onlar gibi hareket eden art niyetli çevreler, işin böyle olduğunu bildikleri halde, memlekete ve millete dair projeleri olmayınca, kara propaganda alışkanlıkları bu tür akla hayale gelmez şeyler söylettiriyor.”

Her ne kadar böyle propagandalar yapılsa da bu sefer sahil şeritleri başta olmak üzere, Ege’de Ak Parti’nin büyük bir başarı elde edeceği görülüyor.

CHP’nin yoksullukla ilgili, işsizlikle ilgili söylemlerinin buralarda hiçbir kıymeti harbiyesi kalmamış. Hatta içkimize dokunulmasın diyen zihniyet sahipleri bile gülüp geçiyor.

Ege bölgesinde, göç etmiş aileler dışında zaten yoksul kimse yokmuş. Onlar da CHP’ye oy vermiyorlarmış. CHP’ye oy veren çevreler zengin ailelermiş ve yoksulluk nedir bilmezlermiş.

Gerçi sadece Ege’de değil, Türkiye’nin her yerinde CHP zenginlerin partisidir. Ülkemizdeki muhtaç ve yoksul kesimlere en uzak parti CHP’dir. Hiçbir yoksulluk projesinde CHP görülmez ve bilinmez.

İzmir’in Bayındır ilçesi hariç, tüm ilçeleri CHP’li. Bu kazanım CHP’nin güçlü oluşundan değil, muhafazakâr partilerin oy bölünmesi sonucunda olmuş.

İstanbul’ benziyor yani. Ataşehir, Sarıyer, Maltepe ve Kartal belediyelerinin CHP’ye geçmesi, muhafazakâr partilerin bile bile oy bölmesi sonucunda kazanılmıştı.

Milletvekilliği seçiminde Ege bölgesinin CHP ile anılmasından rahatsız olan muhafazakâr oyların bu sefer Ak Parti’de buluşacağı, ülkenin ve milletin bütünlüğüne katkı için diğer muhafazakâr partilerden emanet oyların geleceğine inanılıyor.

Son olarak CHP’lilere bir müjde vermek isterim. Ege bölgesi başta olmak üzere alkol tüketiminin çok olduğu bölgelerde geçen yıla göre bu yıl artış olmuş. Korkuları ve endişeleri yersiz.