Sayın Başbakan, İskilipli Âtıf Efendi Hazretleri...
Başbakan Erdoğan’ın üstünlüğü burada; AK Parti’ye güç katması muhtemel teklifleri anında değerlendirmeye alıyor ve hemen sonuca bağlıyor.Misalim çok, yazı girişinde birine yer vereyim:
Günlerden bir gün Sayın Başbakan’a yaklaştım ve şunları söyledim:
“Efendim malûmunuz; üniversitelerden atılan 1402’likler görevlerine döner dönmez, vazife dışında bırakıldıkları döneme ilişkin bütün özlük haklarını fazlasıyla geri aldılar. Ancak, 28 Şubat sürecinde gümüş yüzüklü, namazlı, abdestli, örtülü oldukları için memuriyetten atılanların mağduriyetleri devam ediyor. Devlet bunlardan bir de görevden uzak kaldıkları yılların sigorta primlerini vesaire istiyor. Bu işi çözerseniz...”
Başbakan’la konuşurken sözün sonunu getirmeye gerek yok...
Hemen aldı mesajı ve “Evet” dedi.
“Bu kardeşlerimizin problemlerini inşallah çözeceğiz!..”
Çok sevindim..
Ve hemen “Gazetemde bunu yazabilir miyim, yani söz verdiğinizi” dedim.
“Yazabilirsin, söz!..” dedi.
Ve sözünün gereğini kısa sürede yerine getirdi.
Bunun gibi ülke insanının hayrına olacak meselelerde fırsat buldukça “teklif” götürmeye çalışıyorum.
İşte;
görev bekleyen çok sayıda vekil imam vardı.
Kardeşlerimiz, problemlerini Sayın Başbakan’a iletmekte güçlük çekmişler.
Bana geldiler.
Görev bildim; Başbakan Sayın Erdoğan ve Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Faruk Çelik’le görüştüm.
O da şükür halledildi.
Bazen de bu köşe vasıtası ile sunuyorum tekliflerimi...
Son misal; Şapka Kanunu’nun kabulünden üç sene evvel yazdığı bir mektupla “Şapkaya muhalefet etmesinden dolayı” sütü bozuk İstiklal Mahkemeleri tarafından rezil bir kararla idama mahkûm edilen İskilipli Âtıf Efendi’nin ve O’nun şahsında bütün Müslümanların uğradığı haksızlığı üç gün evvel bu köşede işledim.
Sayın Başbakan, İskilip’in bağlı olduğu Çorum’a gidecekti.
Ben de, Çorum mitingi öncesinde “Belki gündemine alır” ümidiyle bu mağduriyete yer verdim...
Ve üşenmedim, atladım, mitingi takip etmek üzere Çorum’a gittim...
Harika!..
Bir baktım; Sayın Başbakan, İskilipli Âtıf Efendi hazretlerinin mağduriyetine ve İstiklal Mahkemesinin rezil kararına dikkat çekiyor:
“Savcı, İskilipli Atıf Hoca’nın 3 yıl hapsini istedi. Bu Ali Çetinkaya ‘Sanığın idamına -burası çok önemli aziz kardeşlerim, burasını iyi dinleyin- şahitlerin bilahare dinlenmesine’ diye karar verdi. Ve İskilipli Atıf Hocamızı böyle idam ettiler.”
Bir karar:
“Sanığın idamına, şahitlerin bilâhare dinlenmesine!..”
Başbakan Erdoğan, Çorum’da “İstiklal Mahkemesi’nin bu zihniyetini bugün, AK Parti’nin karşısındaki CHP-MHP-BDP bloğunun temsil ettiğini” söyledi döne döne...
Sayın Başbakan’ın Çorum mitinginde söylediklerine haber sayfalarımızda yer verdik...
Burada uzatacak değiliz; Çorumluya verdiği “Havaalanı yolunun iyice kısaltılması” ve “Hızlı Tren’in bu ilimize de götürülmesi” sözlerinin yanı sıra, İskilipli Âtıf Efendi’nin mağduriyetine, İstiklal Mahkemeleri cinayetlerine dikkat çekmesini ziyadesiyle önemsedim.
Bu çok önemli.
İstiklal Mahkemeleri yeniden masaya yatırılmalı ve bu kirli yapıların katlettiği Müslümanların hakları iade edilmeli.
“Mezardaki insanın hakkından ne olacak?” diyen olmaz herhalde...
O mübarek insanlar bizim Hakkımızı savunmak için ipe gitmişken, biz onlara “ihanet” edecek değiliz ya!..