İLETİŞİM teknolojileri çok gelişti ve ayağa düştü. Uzmanlara göre, ‘böcek’ denilen cihazları piyasada bulmak ve görüntüleri kaydetmek çok zor değil... MHP olayında işin profesyonel tarafı fiiliyatla ilgili: Belirli kişileri uzun süre takip edeceksin, gidip geldikleri yerleri belirleyip adeta hırsız gibi oralara girerek kimseler görmeden ‘böcek’ yerleştireceksin...
Kayıtlar yapacaksın... Saklayacaksın... Seçimlere giderken vuracaksın!
Açıkça organize işler...
Ahlaken çok çirkin, hukuken suç!
Besbelli ki siyasi amaçlı ve organize bir tertiple karşı karşıya MHP...
Kimler yapmış olabilir?
Bahçeli “Okyanus ötesi” diyor...
MHP’li Osman Durmuş, teoriyi daha da süslüyor, Obama’nın “MHP Meclis’e girmeyecek, PKK militanları topyekun girecek” diye emir verdiğini söylüyor!
Delilleri, en azından ipuçları ortaya konulmadan yapılan bu kurguları ciddiye almanın imkanı yok.

TİB gerekeni yaptı mı?
Elektronik iletişimden anlayanlar, MHP’ye yapılan bu elektronik suikastin organizasyon tarafını tesbit etmenin zor olduğunu, ama yayını yapan site hakkında “elektronik âlemde” iz sürmenin kolay olduğunu söylüyorlar. Bunu yapacak olan, Tekekomünikasyon İletişim Başkanlığı TİB’dir.
Basında TİB’in “gevşek davrandığı” yönünde eleştiriler çıkıyor..
TİB bu eleştiriler konusunda açıklama yapmalıdır. Elektronik olarak yapılması mümkün olanlar nelerdir? TİB mümkün olanların tamamını yapmış mıdır? Hangi bulgulara ulaşmıştır?
Kaset yayını bu site tarafından günler öncesinden açıklandığı halde mahkeme niye “tedbiren yayın durdurma” kararı vermedi, onu da bilmiyorum.
Bu konular aydınlanmadıkça siyasi spekülasyonlar ve “şunlar yaptı” şeklindeki komplo teorileri devam edecektir.

MHP nereye?
Teknik ve istihbari meçhuller bir kenara, siyasi açıdan iki hususa dikkat çekmek istiyorum.
- Ben yeni anayasa meselesine particilik açısından değil, yeni anayasının katılımcı, dolayısıyla kapsayıcı olması açısından bakıyorum.
Zira anayasalar için “hukuki meşruiyet” birinci derecede önemlidir ama toplumsal dayanakları çok önemlidir. Bunu terübelerle öğrenmiş olmamız gerekir.
Katılımcı anayasayı ancak ‘katılımlı’ bir meclis yapabilir. Onun için MHP mutlaka barajı aşmalıdır.
- MHP artık seçimlerden sonra kendini yenilemelidir. MHP’nin kendisi de kapsayıcı bir parti haline gelmelidir.
MHP kapsayıcı olabilseydi yarım asırdır ‘küçük parti’ olarak kalır mıydı?!

Yeni nesiller
Dünya ve Türkiye değişiyor. Bunun güzel bir örneği, MHP İstanbul 3. Bölge adayı Arzu Erdem’dir... Kendisinde Türk milliyetçiliğinin demokratikleşen ‘yeni nesiller’ini görmek mümkün.
Arzu Erdem’i Kürt meselesi ve azınlıklar konusunda çok beğenirim. ‘Klasik MHP’linin alışkın olmadığı sözler söylediğinde, gazeteci Sezgi Başaran şaşırıyor: MHP’de bunlar nasıl konuşulur?
Almanya doğumlu Türk milliyetçisi Arzu Erdem’in cevabı:
“Biz yeniler konuşuyoruz valla... Geçen gün bir yerel gazeteye verdiğim röportajda kiliselerin korunmasının öneminden söz etmiştim. Bazı partiler ne alaka şimdi kiliseler dedi. Ben de oturdum anlattım; ülke bütünlüğünden söz etmek için tüm halkları ve farkları kucaklayacak bir sistem kurmak gerekir...” (Radikal, 22 Mayıs)
Yeni Türkiye böyle olacak...