Futbol ve Siyaset
Dün kaldığımız yerden devam edelim.
Skoru Trabzon-Karabük, Fenerbahçe-Sivas karşılaşması belirleyecek deniyordu.. Asıl rekabet Fenerbahçe ile Trabzon arasında.. Sonuç belli oldu. Fenerbahçe de Trabzon da galip ama Spor Toto Süper Ligi’nin şampiyonu Fenerbahçe oldu. Nasip, kader, kısmet böyleymiş.. Ama birileri bu sonuçtan çok da memnun olmayacak. Birileri yine sevincinden ne yapacağını şaşırdı. Kimi kornaya bastı, kimi maytap fırlattı, kimi silah sıktı..
Geçtiğimiz günlerde alkol firmalarının ve içki markalarının spor karşılaşmalarına sponsorlukları ve kendi markaları ile takım kurmaları yasaklanmıştı.. Kumarın alkolden farkı ne?.. Spor toto da kumar, şans, talih oyunu gibi bir şey değil mi? Aslında ne farkı var.. Yanlış aynı yanlış aslında.
Bursa’da yaşananlar sıradan, tekil, birtakım kontrol dışı psikopat tiplerin sebep olduğu bir olay değil. Bu olaylar, bu kültürün tabii sonucudur.. Bu olay bir uyuşturucu gibi gençlerin ruh dünyasını sarıyor. Sarsıyor.. Siz sivrisineklerle uğraşırken, bir yandan da bataklığı sulamaya devam ederek bu sorunla baş edemezsiniz..
Bu alana korkunç para aktarılıyor. Korkunç yatırım yapılıyor. Tesisler kuruluyor. Müthiş bir basın desteği var.. Futbol bir ticari faaliyet, bir sektör, lobisi var. “Derin Devlet” de işin içinde..
O elinde döner bıçağı ile sokağa çıkan genci üreten bu sistemdir. Sistem önce onu üretiyor, sonra da avlıyor.. Bu iş av için yetiştirilen ceylanı ormana bırakıp silahlı adamların avcı köpeklerle avının peşine düşmesi gibi bir şey..
Profesyonel sporda centilmenlik sözde.. Profesyoneller arasında şike de var, tekil centilmence tavırlar da, ama büyük izleyici kitlesi, televizyon başındaki insanlar kin, öfke, kıskançlık, ihtiras içinde kıvranıyorlar. Maç sonrası yaşanan trafik rezaleti, maganda kurşunları, bu işin toplum hayatındaki yansımalarını göstermeye yeter de artar bile..
İnsanlar niye “taraftar” olurlar. “Bir takımın fanatiği olmak” ne demek.. Fanatiklik, körü körüne inanmak demek değil mi? Bu da ilkellik değil mi? Başarıyı ödüllendirmek ve ona özenmek varken, “Ben güzele güzel demem güzel benim olmayınca” der gibi, ona düşman olmak, ona saldırmak neyin nesi. Hani sözü dinleyecek, işe bakacak doğrusuna destek olacaktık.. Kederler paylaşıldıkça azalır ve mutluluklar paylaşıldıkça çoğalırdı hani.. Başkalarının zaafında kendine güç, başkalarının acılarında kendilerine mutluluk arayan bu kalabalıklar kimlerden oluşuyor?
Bu işin içinde Hedonizm de var Sadisizm de.. Egoizm de var. Türkiye’nin en büyük ve en tehlikeli tarikatı da bu bana kalırsa.. Her kesimde hızla yayılıyor. Giderek bir milli felaket halini alıyor.. İşin içinde kumar da var. Kader, tevekkül, merhamet duygularını yok eden bir anlayış söz konusu.. İnsanlar bu süreçte birer terminatör haline geliyor. Gençlik sadist bir toplum için uygun bir iklim oluşturuluyor..
Bu işe seyirci kalıp seslerini kısanlar, alkış dağıtanlar, destek verenler, propagandasını yapanlar, herken bu sonuçtan sorumludur.
Özellikle hükümet, yerel yönetimler ve öğretmenlerin bu cinayete ortak olmamalı gerek. Spor yapmak başka bir şey, eğlenmek başka bir şey, gösteri yapmak başka bir şey, eğlenmek başka bir şey, kumar oynamak başka bir şey.. Burada her şey birbirine karışmış gibi gözüküyor..
Futbola ayıracağımız parayı, zamanı, ilgiyi başka alanlarda gösteremez miyiz?
Mesela bilim adamlarımız kanseri yenen bir ilaç geliştirseler, bu kadar coşkulu bir kutlama olacağını sanmıyorum. Futbola ayrıldığı kadar öyle bir projeye de kaynak aktarılır mı bilmiyorum. Ya da kimse vergi rekortmeninin kendi şehrinden bir işadamına ait olmasından böyle bir mutluluk duymaz.
Manken kızlar ya da kimi şarkıcılar, futbolcular bilim adamlarından daha fazla itibar görüyor bu memlekette.. Onun için de gençlerin rol modeli bilim adamları değil, bu adamlar.. O zaman ne bekliyorsunuz ki gençlerden.. Olacağı bu.. Popüler kültür, bilimi, sanatı, felsefeyi kovuyor.. Tıpkı kötü paranın iyi parayı kovduğu gibi. Anlayacağınız taşları bağlamışlar ve birilerini serbest bırakmışlar.
İnsanlar öyle bir hale geldi ki, ne sağcı, ne solcu, futbolcu.. Birileri bir şekilde bu transformasyonu gerçekleştirmeyi başardı.. Bana göre fuhuş, kumar, alkol ve uyuşturucu Şeytanın 3 kardeşidir.. Hedonizm, Sadisizm ve Egoizmin olduğu yerde de bu üç kardeşi dans eder. Bana deseniz ki, bugün dünya kupası için futbol maçı var ve Türkiye şampiyonluk için oynuyor, karşı takım İsrail. Eğer yüzümü döner de o maçı izlersem namerdim! Bu işi fazla abarttığımı sanıyorsunuz değil mi, siz öyle sanın.
Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.