Bozkurtlar ve bozkürtler!
Soyadları “Bozkurt”muş...
Koruculukla iştigal ederlermiş... Yani geçimleri Devlet’tenmiş.
Aynı zamanda mahallen MHP’li imişler... Fark etmez! Orada da patron Devlet, yani Devlet Bahçeli!
Etnikçilik oyunu budur işte. Aynı ailenin bazı fertleri Türklük iddia eder, bazı fertleri Kürtlük!
Etniklik kandır, kan üzerinden konuşmaktır.
Anadolu coğrafyasında katışıksız ırk var mıdır?
Etnik olarak Türkler ne kadar Türktür?
Kürtler ne kadar Kürttür?
Bin yıldır Müslüman bir coğrafyada, elbette kapalı havzalar olabilir. Dağlarda, bayırlarda, mezralarda, ulaşımın güç olduğu bölgelerde... Irken karışmamış unsurlar bulunabilir.
Şehirleşmiş hiçbir unsur, ırken saf olduğunu iddia edemez.
Türkiye’de ne Türk saf Türktür, ne de Kürt saf Kürttür!
Elbette bizler, son birkaç nesli bilebiliriz. Dedemizden öncesi, kim kimdir? Kim kiminle karışmıştır?
Bu soruya doğru cevap vermek zor değil, çok zordur!
Ertuşi aşireti eğer safkansa, hangi kandandır?
Kan bir insanı, aileyi, soyu tanımlamak için yeterli midir?
Sadece biyoloji ile tanımlanan, bütün nitelikleri onun üzerine giydiren bir topluluk olabilir mi? Olursa ne olur?
Bütün bunları konuşmanın zamanı. Neden bugün zamanı?
Çünkü aşiret çocukları dağlardan, köylerden, mezralardan inip kasabalara, şehirlere yerleşiyorlar. Dağdaki, köydeki, mezradaki yalıtılmışlık, “öz”lük şehirlerde geçer akçe olmaktan çıkıyor. Yeni bir hayat başlıyor.
Yüzyıllardır hayvan sürülerinin peşinde dolaşan aşiret mensupları, farklı bir geçim dünyası ile tanışıyorlar. Hayvancılık yapmaya devam etseler bile, bu eskisi gibi olmuyor.
İşte iki kardeş kabile: “Sarp dağlık köylerde yaşayan ve merkezî otoriteyle tarihleri boyunca pek barışık olmayan Ertuşîlerin temel geçim kaynağı hayvancılık ve hayvansal ürünler; ağırlıklı olarak vadi ve ovalarda yaşayan Pinyanişîlerinki ise tarımdır. Dağla ilişkisi daha barışık olan Ertuşîlerin siyasî otorite olan mîrler ve şeyhlerle sınırlı bir ilişki kurması, içe dönük bir yaşam sürdürmelerine neden olmuş, bu nedenle Pinyanişîlerde şafiliğin daha katı uygulandığı bir geleneksel hayat oluşurken, Ertuşîlerde şafilik nispeten daha serbest denilebilecek bir iklimde şekillenmiştir.”
Kabile kimliğinden yeni bir kimliğe geçmek...
Demek ki, Kürtlük de Türklük gibi seçimlik bir kimlik olabiliyormuş!
Dün Türk ve Türkçü olanlar, bugün Kürt ve Kürtçü olabiliyormuş!
Bozkurtlar bozkürte dönüşebiliyormuş!
Bugün böyle. Ya yarın ne olacak?
Yarının tarihi şehirlerde yazılacak. Ve bu tarihler aşiret tanımlamalarını, etnik tanımlamaları esas almayacak!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.