M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Derin Güçler, Lobiler, Baskı Grupları...

Derin Güçler, Lobiler, Baskı Grupları...

Ülkemizdeki belli başlı siyasi partileri herkes bilir. Büyük gazeteleri, tv kanallarını da. Büyük futbol kulüplerini de.

Türkiye'nin belli başlı lobilerini, baskı gruplarını, gizli ve derin güçlerini herkes bilmez. Onlar buzdağının su altında kalan kısmını oluşturur.

Bu belli başlı gizli ve derin güçler hangileridir?

Birincisi SABATAYCILARDIR: Onlar devlet içinde devlettir. 1923'te bir İslam cumhuriyeti olarak kurulan cumhuriyeti beş-on sene içinde ellerine geçirmişlerdir.

İkincisi: Bektaşi, Rumeli, Arnavut, Sabataycı lobidir.

Üçüncüsü: Çerkez lobisidir.

Dördüncüsü: Tatar lobisidir.

Beşincisi: Gizli Kripto Yahudi lobisidir.

Altıncısı: Kripto Ermeni lobisidir.

Daha çok lobi var ama bu altısını zikr etmek yeter.

Aleyhte bulunarak, mahkum ederek yazmıyorum, bir realiteye dikkat çekmek istiyorum.

Boğaziçi aşireti de bir lobidir.

Servetleri on milyarlarca dolar olan bazı büyük ailelerin, şirketlerin de büyük lobiler kadar ağırlığı vardır.

Kurtuluş savaşının başlangıcında öncülüğü ve önderliği Çerkezler yapmıştır. Savaş bittikten sonra bir kısım Çerkezler feci şekilde tasfiye edilmiştir. Bazı Çerkez köyleri haritadan silinmiştir.

Çerkez, Arnavut, Tatar derken hepsini kasd etmiyorum.

Türkiye'de hiçbir şey homojen değildir.

Birinci dünya savaşından sonra Çerkezler üçe ayrılmıştı:

Hanedana bağlı olanlar.

Milli mücadeleyi başlatanlar.

Yunanistan'ın koruması altında Batı Anadolu'da bir Çerkez devleti kurulmasını isteyenler.

İstiklal savaşını başlatma şerefi Çerkezlere aittir.

Bugün Türkiye sahnesinde oynanan oyun mu önemlidir, yoksa kulislerdeki oyun mu? Bence ikincisi daha önemlidir. Kulislerin içyüzünü bilmeden sahne oyunu anlaşılamaz.

Şimdi öyle midir bilmem ama bir zamanlar MİT ve Jandarma'nın, bir lobinin kontrolünde olduğu iddia ediliyordu.

Türkiye'de siyaset oyununu sadece siyasi partilerin oynadığını sananlar hiçbir şeyden anlamayan kişilerdir.

Bir grup Atatürk, Kemalizm, laiklik, çağdaşlık diye bağırıp çırpınıyorsa onların etnik ve kültürel kökenine bakmakta yarar vardır.

Yakın zamanlara kadar yeşil sermaye büyük tehlike diye yırtınanların da kökenlerini araştırmak gerekir.

Namaz kılanlara, oruç tutanlara, babası hacı, anası başörtülü olanlara göz açtırmayan, onları tard eden, mağdur eden grupların etnik kökenini ve kimliğini incelemekte de büyük yararlar vardır.

Bu konunun güçlü ve adil bir uzmanı çıksa da "Türkiye'de lobiler, baskı grupları, derin ve gizli güçler" adında kolay okunur ve kolay anlaşılır objektif bir kitap yazsa ne iyi olur.

1960 darbesinden sonra ordu ülkemizin en büyük partisi haline gelmiştir.

Bugün büyük bir dini cemaatin, en büyük siyasi partiden fazla ağırlığı vardır.

Türkiye'de tarikatlar yasak ama çok güçlü tarikat lobileri var.

Oynanan satranç oyununu anlamak için lobileri bilmek şarttır.
* (İkinci yazı)

Türkiyeliyim

Ben Türkiyeliyim demekte hiçbir sakınca yoktur. Türkiyeliyim demenin Türklüğünü inkar manasına alınması büyük bir mantık hatasıdır.

Bir Arnavut, bir Çerkez, bir Boşnak Türk olduğunu kabul ediyorsa o Türktür.

Etmiyorsa ona zorla Türküm dedirtmenin faydası yoktur.

Bendeniz Türküm ama Türkçü değilim.

Müslümanım ama İslamcı değilim.

Moiz Kohen Tekin Alp Yahudisinin çıkartmış olduğu Türkçülük ideolojisini kabul etmem.

Benim asıl kimliğim Müslümanlıktır.

Türkler İslam'a çok hizmet ettikleri için Türklüğümle iftihar ederim.

Türklüğümle iftihar ederim ama Türk olmayan din kardeşlerimi de asla hor görmem ve aşağılamam.

Irkçılığı kesinlikle kabul etmem.

Türklerin iyiliğini isterim.

Türk kardeşlerime Moiz Kohen Tekin Alp'i önder, rehber ve örnek olarak göstermem; özbeöz Türk olan büyük veli Ahmed Yesevi hazretlerini gösteririm.

Menfi kavmiyetçiliği kabul etmem.

Etnik köken, ırk konusunda sosyal barış ve uzlaşma için ne yapılması gerekiyorsa onun yapılmasını isterim.

İslam dinine hiçbir beşeri ideolojiyi ortak etmem.

Türklük bir realitedir, bir ideoloji değildir.

Türk daha salih ve iyi ise onu tercih ederim; Kürt, Çerkez, Boşnak daha salihse onları Türke tercih ederim.

Türklerin, Kürtlerin, Arnavutların, Boşnakların, Gürcülerin, Arapların ve diğer unsurların bu vatanda kardeşçe yaşamasını isterim.

Çerkezin Çerkezce, Gürcünün Gürcüce, Lazın Lazca, Kürdün Kürtçe konuşması beni rahatsız etmez. Yeter ki, müşterek ve ortak edebiyat ve kültür dilimiz Türkçeye zarar verilmesin.

İslam evrensel bir dindir, menfi kavmiyetçiliği ve ırkçılığı kabul etmez.

Kim daha takvalı ise üstün olan odur.

"Madem ki Türksün, Türkçü olmaya, Türkçülük yapmaya mecbursun" baskılarından hoşlanmam.

İslam dinine saygılı olan bütün Türkçülerle ve Türk milliyetçileriyle iyi geçinirim, onları kardeş bilirim.

İslam dinine saldıran, Şamanist Türkçülerden hiç hoşlanmam.

Dünyada gelmiş geçmiş en büyük Türk ailesi Osmanlı hanedanıdır. Bu aile Oğuz Türküdür ve İslam'a çok büyük hizmetler etmiştir.

Türkçülüğü kabul etmemek, Türkçü olmamak Türklüğünü inkar etmek manasına alınamaz.

M. Kemal Paşa'nın ölümünden sonra Avdetiler tarafından çıkartılmış Kemalizm ideolojisiyle İslam'ı ve Türklüğü bir arada götürmeye çalışanlara güler ve acırım.

Türk veya Çerkez, Kürt, Boşnak, Arnavut, Fellah olmak bizim seçimimize bağlı bir şey değildir.

Türklerin yücelmesini, kurtulmasını mı istiyorsunuz? O halde Fatih gibi, Kanuni gibi ve benzeri Hanedan-ı Al-i Osman sultanları gibi İslam'a ihlasla hizmet ediniz.

Moiz Kohen Tekin Alp gibi müfsitlere karşı olduğum için sakın beni kınamayınız.

Allah'ın Türklere, yine büyük hizmetler nasip etmesini dilerim.

Yakın tarihte yapılan hatalardan dönülmesini isterim.

Sağlam imanlı, namaz kılan, takvalı, yüksek ahlaklı, yüksek karakterli, hayırlı kim ise o üstündür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi