Sanki korktuğumuz başımıza geliyor! Seçim atmosferine giren siyasilerin yaptıkları konuşmalar toplumsal barış ve huzuru adeta dinamitliyor!

İşin kötüsü bu duruma siyasilerin dikkati çekilmeye çalışılınca da "Biz ne yaptık ki?" gibi bir savunma psikolojisi içine giriliyor!

Ağızdan çıkanı kulak duymayınca böyle oluyor demek ki!

Aslında "Biz ne yaptık ki?" savunması içinde olanları bir kenara çekip seçim kampanyasının başından beri yaptıkları konuşmaları tek tek okutmak ya da dinletmek gerek!

Evet, kampanyanın telaşı içinde siyasilerimiz bir hayli yoruldular!

Bu yorgunluk doğal olarak onların tansiyonunu yükseltiyor olmalı!

Yüksek tansiyon da her türlü felaketin baş nedeni!

Seçim atmosferine girildiği günden beri siyasilerin üsluplarındaki bozukluğa daha doğrusu üslupsuzluğa dikkat çekmeye çalıştık!

Böyle yapılmaması gerektiğini dilimiz döndüğü kadarıyla anlatmaya çabaladık!

Ama nafile!

Sanki üslupsuzluğa dikkat çekilememiş de bu üslupsuzlukları nedeniyle kutlanmış gibi davrandılar!

Ve üslupsuzluk öylesine dibe vurdu ki siyasilerin ilk günlerdeki üslupsuzluklarını bile mumla arar hale geldik!

Bizi endişelendiren bu üslupsuzluğun seçim sonrasına yansıma riski!

Bugün birbirlerini bu kadar acımasızca eleştiren ve yerden yere vuran siyasilerimiz yarın birden bire yumuşayacaklar mı?

Böyle bir yumuşamayı ummaktan daha ham bir hayal düşünemiyoruz!

Diyoruz ki:

Türkiye'nin huzura ihtiyacı var!

Türkiye'nin hoşgörüye ihtiyacı var!

Türkiye'nin birbirlerine karşı nezaketi ve saygıyı elden bırakmayan siyasetçiye ihtiyacı var!

Bu kadar gerilim, bu kadar sertlik, bu kadar hoşgörüsüzlük sadece karşı tarafa değil insanın kendisine de zarar veriyor!

Malum "Keskin sirke küpüne zarar verir" derler!

Şimdi de keskin sirkeler küplerine zarar vermeye başladılar!

Dün kendilerine toz kondurmayan taraftarları bile bugün "Bu ne şiddet bu ne celal?" diye sormaktan kendilerini alamıyorlar!

Yazı ve konuşmalarında bugüne kadar destek verdikleri siyasilerin niye böyle kısır bir döngü içine düştüğünü sorguluyorlar!

Bize kalırsa siyasilerimizin özellikle de lider kadrosunu oluşturan siyasilerimizin ciddi bir istirahata ihtiyaçları var!

Birkaç günlüğüne de olsa kendilerine zaman ayırmaları ve "Ben ne yapıyorum?" diye durum değerlendirmesi yapmalarında yarar var!

Üslupsuzluk sınır tanımaz hale gelince prim yapmak yerine negatif puan kazandırıyor!

Ağızdan çıkanı kulakların duymadığı bir ortamda bize itibar etmeyebilirler ama hiç olmazsa yakın dostlarına kulak verseler bari!