"e. koli" ya da zamanın kısa tarihi
Önce bilgisayar girdi hayatımıza. İkinci Dünya Savaşı yıllarında "Colossus" ile. Sonra "Apple II" ile 1977'de "Aile modeli" bilgisayarla tanıştık. Peşinden "Kişisel bilgisayar" geldi 1981'de "IBM PC" ile.
1969'da Leonard Kleinrock'ın "Interface Message Processeor" ile 4 Amerikan üniversitesinin bilgisayarlarını bağlamasıyla internet çağına geçtik. Önce yavaş adımlarla: 1984'te tüm dünyada sadece bin bilgisayar birbirine bağlıydı, 1987'de 10 bin, 1992'de bir milyon... Sonra ABD Başkanı Bill Clinton ile Başkan Yardımcısı Al Gore, "Bilgi otoyolları" projesini başlattılar ve yeni milenyum ile birlikte internet "Big Bang" yaptı. Şimdi milyarlarla ifade ediliyor bağlantı sayısı.
İnternetin günlük yaşamın vazgeçilmez unsuru olmasıyla bir "Paralel dünya" doğdu.
e. posta... e. kitap... e. oyun... e. ticaret... e. imza... e. ofis... e. devlet...
Sonra o "Paralel dünya"da da gerçek dünyamızdaki gibi bakteriler, virüsler dolaşmaya ve "Salgınlar"a yol açmaya başladı. Sadece en tehlikelilerinden birkaçını saymakla yetinelim: "Sircam", "Storm", Conficker", "CIH", "Code Red", "Blaster", "Bagle", "Melissa", "Iloveyou", "MyDoom", "CIH", "Sasser", "Sobig" ve elbette "Stuxnet".
Ve... Biz "e. virüs"lerle uğraşırken birden "e. koli" giriverdi hayatımıza, daha doğrusu "e. koli 0104".
Hayır, "İnternetten lojistik hizmeti" değil bu. Bir bakterinin adı. Açılımı: "Escherichia coli 0104 H 4".
Hamburg ve civarında ortaya çıktı. Bazı sebzelerde. Özellikle "Mevsim salatası" ağırlıklı beslenme rejimi uygulayanları vurdu.
Önce birkaç kişiyi etkiledi, sonra birkaç yüz kişiyi, ardından birkaç bin kişiyi. Yayılması sürüyor.
Önce Almanya'ya sızdı, sonra Danimarka'ya, ardından İsveç. Macaristan, Fransa, İspanya, İtalya derken tüm Avrupa'ya. Sonra Atlantik'i aşıp ABD'ye ulaşıverdi. İstilası sürüyor.
Önce bir kişiyi öldürdü, sonra iki-üç kişiyi, sonra birkaç kişiyi. Yeni bilanço: 19 kurban. Katliamı sürüyor.
Almanya'dan Çin'e, ABD'ye kadar dünyanın tüm büyük laboratuvarlarında zamana karşı yarış başladı. "e. koli"nin hem esrarını çözmek, hem kaynağını saptamak için. Şimdiye kadar sadece "Bugüne kadar görülmemiş bir bakteri" olduğu, "İnanılmayacak ölçüde tehlikeli, zehirli ve öldürücü" olduğu, "Başta antibiyotikler olmak üzere hiçbir ilacın işe yaramadığı" ortaya çıkarılabildi, o kadar.
Görülmeyen bir bakteri bu. İzini bulabilmek için birkaç yüz bin kere büyüten cihazlara ihtiyaç var.
Yani, "e. koli", tıpkı "e. virüs" gibi. Sessiz sedasız sızıyor ve yok ediyor. Biri bilgisayardaki programları öldürüyor, öbürü bünyemizdeki programları.
Sanki "Sanal âlem"den "Gerçek âlem"e, "Paralel dünya"dan "Yaşadığımız dünya"ya geçivermiş gibi.
Sanki sanal ve gerçek iç içe geçmiş gibi. Sanki "Sanal" gerçek olmuş ya da gerçek sanallaşmış gibi.
Zaten bazı düşünürler yeryüzündeki hayatın bir yerlerde dev bir bilgisayarın ürettiği sanal bir âlem olduğunu iddia etmiyorlar mı? Zaten tüm kitaplı dinler yeryüzündeki hayatın geçici, yani bir varmış bir yokmuş, yani sanal olduğunu söylemiyorlar mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.