D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Vatanından ayrı kalanın dönüşü

Vatanından ayrı kalanın dönüşü

Şair, canını, cananını, bütün varını vermeye hazırdır, tek istediği vatanından ayrı kalmamaktır...


Çok tanıdık, çok ünlü bir şiirin mısralarının düz yazı olarak ifadesidir bu satırlar.
Mehmet Âkif, İstiklâl Mârşı’nın 7. kıt’asında,
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
diyerek vatanı feda olunacak, candan geçilecek şehitler yurdu bir cennet olarak tanımlar ve
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda!
mısralarıyla vatandan ayrı kalmanın katlanılmazlığını şiddetli bir şekilde ifade eder.
Bir başka büyük şairimizin, Yahya Kemal’in şu mısraları vatandan ayrılışın katlanılmazlığının yine keskin bir ifadesinden başka nedir?
Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor
Lakin vatandan ayrılışın ıztırabı zor...
Cumhuriyet’ten sonra bu iki büyük şairimiz de vatanlarından ayrı yaşamak zorunda kaldılar. Yahya Kemal, görevli olarak İstanbul’dan ve ülkesinden uzak yaşadı, bu vatandan ayrılışın sürgünü andırır zamanları ve tarafları da vardı. Fakat, asıl vatan cüda şair Mehmet Âkif’tir.
İstiklâl Marşı şairinin vatanından uzakta yaşaması, yaşamak zorunda kalması yakın tarihimizin doğru anlaşılması bakımından önemli bir hadisedir.
Görünüşte Mehmet Âkif, vatanından ayrılmak yolunu seçmiştir. Sebepler, vesileler, bahaneler elbette bulunmuştur.
Mehmet Âkif için 1924’ten sonra vatandan ayrılmamak mümkün müydü?
Bu soruya olumlu cevap vermek imkânsızdır.
Şair canını, cananını ve bütün varını verebilirdi...
Mehmet Âkif’in seciyesini, karakterini bilenler şairin bunlardan kaçınmayacağını da bilirler.
Şair kendisi için en zor olanı seçti.
Bizim için ise, doğru olanı yaptı! Kendini feda etti, bizi Akif’ten yoksun etmemek için!
Mehmet Âkif Mısır’a gitmeseydi, 13 yıl gurbet çilesi çekmekten imtina etse idi...
Bu üç noktanın ne anlama geldiğini anlayan anlar!
12 yıl candan, canandan ve bütün varından olmaktan daha acı olan vatanından ayrılmak çilesine katlanan şair, 1936 yılının haziranının bu günlerinde Mısır’a veda etti ve her şeye rağmen dönmeye karar verdi.
75 yıl önce bugünler...
Mehmet Âkif vatanına dönüyor... Yarabbi! Ne kadar uzun süren bir gemi yolculuğu bu?
Nihayet vatan toprakları görünüyor... Gelibolu yarımadası, Çanakkale...
“Çanakkale şehitlerine” şairi göz yaşlarını tutamıyor... Hıçkırıklarına mani olamıyor...
Yaşarken ayrı kalmaya katlandığı vatanından ölürken ayrı kalmaya dayanamıyor.
Bu nasıl bir facia? Yani nasıl bir trajedi!
Onun İstiklâl Marşı millî marş olarak okunmaya devam ediliyor.
Marşın bütününde yer alan yukarıda kaydettiğimiz mısraları herkes biliyor...
Kimse şairin bu ızdıraba neden katlandığını sormuyor, soramıyor...
Ne zaman? 1930’lu yıllarda...
Vatan cüda şair, 75 yıl sonra vatanına dönüyor... Onu nelerin beklediğini bilmeden, bilmek istemeden.
Dönen İstiklâl Marşı şairi değildir, “mürteci” şairdir!
İçişleri Bakanlığı Dışişleri Bakanlığına soruyor: “Mürteci şairin dönmesine kim izin verdi!”
75 yıl önce bugünlerde!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi