24. dönemde demokrasi kazanacak
Hemen söylenivermiş ve herkesin her zaman söylediği bir söz değil başlıktaki “Demokrasi kazanacak” sözü. 1920’den bu yana tüm dönemler düşünülerek söylenmiş bir söz. Yani altı dolu...
1950 seçimlerine kadar yaşananların demokrasi olmadığını, o zamanki egemenler de söylüyorlar zaten. 14 Mayıs 1950 seçimleri, tek partili sistemden, demokratik döneme geçişin tereddütlerini, çekingenliklerini ve kuşkularını taşıyordu. O günlerde oy kullansaydım, bilinçle değil, duygusal olarak oy kullanırdım ve “Gerçekten demokrasiye mi geçiyoruz?” diye düşünerek verdiğim oyun hazzını yaşayamazdım. 1954 ve 1957 seçimlerinde de benzeri tereddütleri yaşardım. Ve yaşadığım tereddütlerde, kuşkularda haklı olduğumu da 27 Mayıs 1960 gece baskınında görürdüm.
Zaten sonraki seçimler, silahlı vesayetin olduğu dönemlerdi hep. Her seçimde 27 Mayıs psikozunu yaşamıştır bu millet. 2002 ve 2007’de bile...
2007’den sonra, yani 23. dönemde Türkiye büyük ölçüde silah vesayetinden kurtuldu. (Hâlâ silah tehdidiyle oy kullanmaya zorlanan mağdur Kürt halkını unutmayalım.) 23. dönemde, darbecilerin niyetleri törpülenmeye başlandı; arkası gelecek... “Yargılanamaz!...” denenlere sorgu-sual başladığına göre, bunun arkası gelir artık.
12 Haziran 2011 seçimlerinde, ne darbe korkusu var ne de askerî vesayet!...
Herkes gönül rahatlığı içinde gidip oyunu kullanacak.
Bazılarımız çok heyecanlı olacak oy kullanırken, bazıları ise soğukkanlı... Ben soğukkanlı olanlardanım. Soğukkanlılığımın altında, ufukta süngü ucunun parlamaması ve buna bağlı olarak, “Silah kazanmasın da, kim kazanırsa kazansın” diye düşünüyor olmam yatıyor olsa gerek...
Evet...
Artık bu ülkede silah kazanmayacak... Cumhurbaşkanlığı seçimi anında meclisin üstünden uçaklar uçmayacak... Aday, tehdit edilip yurtdışına çıkmaya zorlanmayacak. Seçim gecesi internetten muhtıralar yayınlanmayacak... Herkes görev sınırları içinde kalacak....
Oy verilecek kişinin veya partinin silahların gölgesinde belirlenmesi, demokrasi değildir. Türkiye genel olarak bunu başardı; darısı masum Kürt halkının başına...
¥
12 Haziran seçimlerinde esas konunun anayasa olacağını 2 sene önce yazmıştık. Gördük... 12 Eylül 2010 referandumunda anayasanın değişmemesini isteyenler de, seçim kampanyası süresince, yeni anayasa dileklerini dillerinden düşürmediler. Beyler, prensipte anlaştıysak, ayrıntıları konuşalım mı?
Yeni dönemde, en fazla tartışılacak konu, yeni anayasa olacak. Herkes eteğindeki anayasa taşını dökecek... Toplumsal bir uzlaşma olacak... Ve zamanın ruhu yakalanarak bir 21. yüzyıl anayasası oluşturulacak. İdeoloji ve buyurganlıktan arınmış, retoriği düzgün, bireyi özgürleştiren bir anayasa...
Bu yüzden 24. dönemde demokrasi kazanacak... İnanın benim için 25. ve 26. dönemde kimin kazanacağı artık hiç önemli değil... Çünkü 24. dönemde, cumhurun dediği olacak ve Türkiye eksen tarihî eksenine oturacak.
Unutmadan söyleyelim... 12 Haziran seçimleri, 28 Şubat’ın küllerinden de kurtulmamıza vesile olacak... Şu, demokrasinin üzerinden tanklarla geçen ve bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat’ın...
Tüm bu tespitlerden sonra, 24. dönemde demokrasinin kazanacağına siz de inanıyorsunuz değil mi?
24. dönem ülkemize ve insanlığa hayırlı olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.