Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Bu seçim beni harab etti

Bu seçim beni harab etti

İçinde olmadığım gibi, kıyıcığında bile değildim...
Amma çok fena üzüldüm seçim sayımı sonrası...
Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil felaket sonrasının enkazları arasında ışık toplamaya çıkmışlardı...
Yüzlerinden düşen yüz parça olacağı gibi, civarlarından geçenler de cayır cayır yanacak durumdaydı...
Ben çok acıdım her ikisine de...
CHP birinci parti olacaktı da görecektiniz şamatayı...
“Fakirliği biz çözeriz, kanı biz durdururuz”, çünkü “Benim adım Kemal”dir rüzgârı şıp diye kesilmişti...
Devletin başına geçmesine ramak kala Devlet Bahçeli kervanı çok fena tipiye uğramıştı... Kıyısından geçenleri, hele de beni, mahkemeye şikayetle teskin olan Devlet bey... Yani Paşalı Partinin Pürhiddet (PPP) sevk amiri, resmen boşluğa düştü...
Kızarsa Yüce Divana sevk ederdi...
Envai tür tokat şekilleri geliştirmiş, “Al paketi-vur tokadı” tavsiyesi ile beraber “Osmanlı tokadı-Enderun Tokadı, Bozkurt Tokadı” seri imalatı yapmaya başlamıştı...
Hiç birisi olmadı...
Önder Sav ve arkadaşları siyasi destek çıkmasalar barajı aşamayacak derinliğe düşen parti, çok şükür CHP sahip çıktı da meclise girdi... Malum, paşayı da Silivri Cezaevi’nden çıkarmaya mazhar oldu...
Yemin olsun ben yine oy kullanmadım... Vatandaşlık görevimi (!!!) bile bile ihmal ettim...
Sebebini söylemem lazımsa:
Bu seçim sistemi benim tasvip edeceğim sistem değildir...
Parti liderleri hiç seçmene sormadan eş-dost-yaren sıralayacaklar, sonra da “onayla hadi” dercesine, “oy ver” diyecekler... İşte ben sistemin bu çirkin yüzünü sevmiyorum...
Ha... Hangi parti kazanırsa memnun olurdum... Büyük Birlik Partisi (BBP) kazansa sevinirdim. Gördünüz, Yalçın Topçu kimsenin cesaret edemediği bir yol açtı... Parti başkanlığından istifa etti... Esas istifa etmesi gereken iki kişi, Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli istiflerini bozmadılar...
Tabii karakter meselesi...
Bu seçimde Atatürkçülük ve Laiklik üstüne methiyeler düzmeyen, yani, Baykal dönemindeki fanatikliği yedekte saklayan CHP, her tür atraksiyona rağmen mukadder akıbetten kurtulamadı...
Oy veren herkes AKP’yi seviyor sayılmasın... Mecburiyete kalmışlardı... Ben de mevcut iktidar şansı olanlar arasında AKP’yi tercih eyledim...
Amma oy veremezdim, vermedim...
CHP ileri gelenleri ve kenara itilmişleri gerek kurnazlık, gerekse irade dışı sevkle MHP’ye yöneldiler... CHP de MHP’nin barajı geçmesini istiyordu, muhtemel koalisyonun ilk şartını yerine getirmiş oldu...
Evdeki hesap çarşıya uymadığı için şaşkına döndüler...
Kılıçdaroğlu’nun seçim sonunda şekline nevrine dikkatle baktınız mı? Muhtemelen Tayyip Erdoğan çok üzülmüştür...
Erdoğan, bir helalleşme faslı başlattı... CHP’ye, MHP’ye, herhalde BDP’ye var olan haklarını zamsız, faizsiz helal eyledi ekranda...
Acaba bağımsızlara da helallik talebinde bulundu mu?
Kazanamayanlara, kazandı sayılanlara, molotofçu çocuklara, Doğan medya askerlerine, İŞÇİ Partisi militanlarına...
Türkiye seçimini yaptı...
Türkeş’in çocukları, Tuğrul, MHP’den, Ahmet, AKP’den milletvekili oldu... Belki de bu zeki ve kıvrak hareket liderlerin yüzlerini güldürdü....
Kılıçdaroğlu ise, derinden derine Mehmet Moğultay, Seyfi Oktay metodunu uyguladı, YENİ CHP’ye yeni bir hüviyet kazandırmanın ilk adımını attı...
Ve son tesbitler:
Sayın Kılıçdaroğlu hâlâ benlik çarkını döndürmeyi sürdürüyor.
Siyasette AYIP olmaz diyemeyiz...
Ayıbı tanımayanlar vardır, ayıplı konuşmalar yapanlar vardır, benlik darbukası öttürenler haddinden fazladır...
Benim naçiz kanaatime gelirsek:
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP başında bir gün bile kalmamalı, hemen istifa etmeli...
Devlet Bahçeli parti lafı, seçim lafı yapmayacak, arkasına bakmadan istifa edip hane-i devletine çekilmesini bilmelidir... Zaten yaşı da çok ilerledi...

Git bak dağ yine dağ, ova yine ovadır
Kule yine kule, kova yine kovadır
Gerçeği sokamazsın kıvrımsız düz beyine
Hakim yine hakim, dava yine davadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi